Bu ses tanıdık bir sesti bu ateş in sesiydi arkamı döndüğümde ateş tam karşımda duruyordu senin ne işin var burada? Yoksa beni mi takip ediyorsun?
Güldü hayır seni takip etmiyorum hem burası halka açık bir market karşılaşmamız çok normal.
Evet doğru gel hadi ateş ile dışarı çıktığımızda ateş elindeki poşetleri yere bıraktı ve bana doğru döndü Alya bileğine ne oldu şey ben merdivenlerden düştüm hım hiç inandırıcı olmadın Alya annenmi yaptı?
hıhı nazikce elimi tuttu Alya elin şişmiş elime baktığımda elimin şiştiğini gördüm bir şey olmaz ateş bırak elimi Alya ya elin incindi ya da çatladıysa bir şey olmaz yarın geçer Alya arabaya bin seni evine bırakayım.
itiraz etmeden arabaya binmiş evin yolunu tutmuştuk ateş arabayı bir eczanenin önünde durdurdu ve indi bir kaç dakika sonra elinde poşetler ile geri geldi bileğini getir neden?
Bileğini sarıcam ne boş ver ateş Alya getir bileğini ateşe bileğimi uzattım bileğime değişik bir krem sürdü ve orayı sarmaya başladı elin su ile temas etmesin dikat et bandaj ıslanmasın kremi sana vericem yarın akşam tekrar sürersin ateş bu bandaj ıslanır ki biliyorum onun için de bir şey düşündüm cebinden plastik bir eldiven çıkardı eczaneden eldiven mi almıştı?
Eline bunu takıcaz bir de benim deri bir eldivenim var onu takarız plastik eldiveni elime geçirdi zaten eldiven bana büyük olduğu için kolaylıkla giyebilmiştim ateş cebinden siyah düz bir eldiven çıkardı ve onu da elime giydirdi yarına kadar çıkarma bunu ne ben yarın okula bununlamı gelicem gel elim şişti dersin sinirle önüme döndüm. ateş
Arabayı çalıştırdı ve bir süre sonra durdurdu Alya yarın beni okulun bahçesinde bekle neden yarın görürsün tamam ateş ile arabadan indik ateş bagajadan poşetleri aldı ve yanıma geldi cebimden evin anahtarını çıkardım.
Cebimde her zaman yedek bir anahtar taşırdım çünkü 1 yıl önce okuldan sonra eve çok geç geldiğim için annem ve babam anahtarımı almıştı ve bana sen saatinde geliceksin bizde sana kapıyı açıçaz demişti oysaki bilmiyordu şu hayata bütün kapılar yüzüme kapanmıştı evlatlık acınası bir kızı kim severdi'ki annem ve babam beni yetimhaneden aldıklarında çok mutlu olmuştum çabucak evimize gidelim istiyordum onlara anne ve baba demeyi iple çekiyordum.
Kısa sürmüştü mutluluğum.
Annem ona anne diye hitap ediğim için bana tokat atmıştı o gece sabaha kadar ağlamıştım.
Bende isterdim beni seven bir annem ve babam olmasını ben asla diğer çocuklar kadar şanslı olmamıştım benim hiç bebeğim olmamıştı mesela ben hiç resim çizmemiştim küçükken diğer çocuklar annesine sarılırken benim kolarım boş kalırdı mesela üşürdü kolarım.
Hep imrenerek bakmıştım diğer çocuklara beni kimse sevmemişti saçları okşanırdı diğer çocukların benim saçlarım dökülürdü saçlarım çekilip itilmekten yanakları öpülürdü diğer çocukların benim yanaklarım bir öpücükten bile mahrum bırakılırdı elerinin izi çıkardı yanaklarımda öpmezlerdi onun için yanaklarımı iğrenirlerdi benden.
Diğer çocuklara şefkatle bakılırdı bana ise nefretle
Evin kapısını açtığımda ateş poşetleri kapının önünde bıraktı görüşürüz yarın görüşürüz ateş bana göz kırptı ve arabasına binip buradan uzaklaştı.
Poşetleri tek tek içeri aldım yavaş adımlar ile odama çıktım çok yorgundum onun için pijamalarımı giyip hemen yatağa girdim uyku beni sıcak ve güvenilir kolarına çekmeye başlamıştı bile.
Sabah alarmın sinir bozucu sesiyle uyandım hemen okul formalarımı giyip aşağı indim mutfakta dünden kalan bir paket bisküvi vardı onu çantama attım.
Ve dışarı çıktım acelesiz adımlar ile okula doğru yürüdüm aniden bir ağlama sesi duydum.
Bu ses bir çocuğa aitti.
Sabahın bu saatinde burada ne işi vardı? Böyle biraz daha ilerlediğimde kaldırımda oturmuş ağlayan erkek çocuğunu gördüm küçük ayakları çıplaktı ve üstünde yırtık ve kirli kıyafetler vardı bu kıyafetler onu soğuktan korumaya yetmiyecek kadar inceydi
Küçük vücudu tir tir titriyordu bu hali içimi acıtmıştı onunla aynı boyda olabilmek için dizlerimin üzerine eğildim.
Hemen üstümdeki hırkayı çıkardım ve onun küçük omuzlarına örtüm çocuk aniden ağlamayı kesti ve yaşlı gözler ile bana bakmaya başladı acıdınmı bana hayır tabiki de sadece yardım etmek istedim neden çünkü sana yardımcı olursam mutlu olursun diye düşündüm.
Bana yardım edemessin neden? Çocuk başını aşağı eğdi ve omuz silkti neden ağlıyorsun sokak çocukları paramı ve yemeğimi çaldılar neden çünkü onlar kötü ben o para ile kardeşime ilaç alıcaktım.
Şimdi kardeşim iğileşemiyecekmi? kardeşin hastamı? Kafasını saladı cebimdeki servis paramı hatırladım ve onu çocuğa uzattım bu para kardeşine ilaç almaya yeter mi?
Çocuk kafasını saladı çanatamdaki bisküviyi hatırlayınca genişce gülümsedim ve bisküviyi çocuğa verdim al bu sizi doyurmaya yetmez ama yanımda bu kadar var çocuk aniden kalkıp bana sarıldı teşekkür ederim teşekkür ederim senin sayende kardeşim iğileşecek.
Gülümsedim hadi kardeşinin yanına git bakalım çocuk koşarak uzaklaştı bende hemen ayağı kalktım okulun başlamasına 20 dakika kalmıştı hızla koşmaya başladım okul şu an bulundum yere yakın olduğu için az bir vakitte okula varabilmiştim.
Okulun bahçesine girdiğimde onu gördüm.
Kalbimin cehenemi olan o adamı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlar Kadar Nefret
Ficção AdolescenteNefret ile dolmuş taşmış bir erkek ve masum bir kız tekrardan tanışır ve bu hikayede gerçekler uzun bir süre saklanır fakat gerçekler gün yüzüne çıkmaya çoktan başlamıştır