8 (Eight)

60 3 3
                                    

(Wooyoung'dan)

Bir kaç dakika geçmişti. Karşımda Hongjoong'un zoruyla onunla ilişkiye giren San'ı mecvur ve suçluluk hissiyle izliyordum. Hongjoong kendinden geçerken, San gözleri kapalı şekilde işini hallediyordu.

Aradan geçen 15 dakikanın sonunda San'ın boşalmasıyla bu işgence ikimiz içinde bitmişti. San üstünü toparlarken Hongjoong'da masadan kalktı.

Yanıma geldi ve ellerimi ayaklarımı çözdü. Hongjoong yanımızdan geçip giderken son kez bağırdı. "Güzel gündü San! Teşekkürler!"

Ben mahçup şekilde önüme bakarken San kafamı kaldırdı. "İyi misin?"
Sorduğu soruyla göz yaşlarımı daha fazla tutamadım. "Özür dilerim."
Hıçkırıklarım daha da kuvvetlenmişti. Onu bu duruma ben sokmuştum. San'ın böyle düşünmediğini biliyordum ama ne olursa olsun, o ne düşünürse düşünsün gerçek buydu.

Ayağa kalktığımda bana sarıldı. Uzun bir süre öyle kaldık. Ben omzunda ağlarken, o saçlarımla oynuyordu.
"Tamam ama ağlama. Geçti gitti. Senin o durumda kalmandan daha iyidir."

Sonra aklıma Hongjoong'un küçüklük anımdan bahsettiği aklıma geldi. San'dan kendimi çektim ve yere bakarak "Anlattığı şeyi unutsan olur mu? Aklında kalmasını istemiyorum"
dedim.

Kafa salladı. "Merak etme. Ben o kadar düşüncesiz biri değilim."
Tekrar sarıldım.

Depodan çıktık ve evime doğru yürümeye başladık.
"Sen katil işini niye bıraktın."
"Bırakmasamıydım?"
"Hayır öyle değilde merak ettim."
"Sen hani demiştin ya katil olmasan belki bir şansın olabilirdi diye, o şansı kullanmak istedim."
"Ben zaten seni o zamanda kabul etmiştim. "

Gözleri açık şekilde konuştu.
"Senden korkulur Wooyoung."
Gülümsedim.
Suratı aynı bişey söyliycek ama bundan çekiniyor gibi duruyordu.
"Şey Wooyoung."
"Söyle"
"Ben evde bi duşa girsem. Olur mu?"
"Neden?"
Sorduğum soruyla önüne bakmıştı.
Aklıma deminki iğrenç olay gelmişti.
"He tamam. Nasıl istersen."

Gülümsedi ve yürümeye devam ettik.
Eve geldiğimiz de o banyoya giderken bende odaya çıkıp üstümü değiştirdim. Salona indim ve oturdum. Yanında kendimi zorda olsa tutmuştum ama şimdi tektim. Rahat rahat ağlayabilirdim.

Ne kadar kötü bir durum olduğunu çok iyi biliyordum. Bende 2 buçuk yıl boyunca babam tarafından zorla ilişkiye sokulmuştum. Bir günde 3 adam. İçim dışıma çıkıyordu ama 18 yaş altı olduğum için hiçbişey diyemiyordum. Annem ben 3 yaşıma girdiğimde ölmüştü. Babamda onun acısına kendini kumara vurmuştu. Bir süre sonra parası bitmişti.

Parası bittiğinde ben 14 yaşındaydım. Güzelde bir fiziğim ve suratım vardı. Kendime çok fazla bakardım. Babamın aklına bu fikiri bir yenildiği adam getirmişti. Paran yoksa oğlun 3 günlük benim demişti. 3 gün boyunca günde 4 defa olucak şekilde benimle cinsel ilişkiye giriyordu. O üç günün sonunda eve nasıl kaçıcağımı bilememiştim.

Ondan bir gün sonra günlük 3 kişi olucak şekilde 3 yıl adamlar oluyordu.
18 yaşıma girdiğim anda kaçmıştım babamdan. 1 yıl sokakta yaşamıştım. Sonra yetim insanların okuduğu okula girdim. Yatılı bir okuldu ve benim gibi olup buraya kaçmış bir çocuk vardı. Adını hiçbir zaman söylememişti.

Çok yakışıklı biriydi. Kaşının ortasına doğru çizik vardı ve vücudunda aynı benim gibi bıçak, tırnak ve kemer izleri vardı. 4-5 yıl boyunca o benim yaralarımı, ben onun yaralarını iyileştirdik. Tabi büyük izler hala acıyordu.

Kötü anılarımın hepsi film şeridi gibi gözümün önünden akıp gidiyordu. Her bir hatırlayışım can acısı veriyordu. O can acısıda göz yaşlarımı akıtıyordu.

Obsessed Killer/WoosanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin