Grup |MİNSUNG|

2

Bana bir skz şarkısı onersenize romantik bise olsun ama

__

"Ondan sonra bir anda dedi ki 'Sana o kadar aşığım ki tüm yıldızlar ve kum taneleri bile aşkımı geçemez!' Görmen lazımdı Jisung! Eridim eridim!" Başımı şişiren bir adet Hwang Hyunjin'le göz devirdim.

Yanlış anlaşılmasın, bu bir k-drama repliğiymiş. Ama o kadar romantikmiş ki Hyunjin Felix'ten sonra en çok o oyuncuya aşıkmış.

Ve evet, iki tenefüstür bunu dinliyorum.

"Anladım askım anladım, yetmez mi artık?" Dudağını büzdü.

"Bende Felix askeme anlatırım!" Sırıttım.

"O da senden ayrılır?" Umarım ayrılırda su Hwang'ı köpek gibi sürünürken görürüm.

"Jisung, Taehyung hoca seni çağırıyor!" Yan sınıftaki çocuğun sesiyle kapıya ilerledim.

"Hoca müzik odasında, oraya gitmen lazımmış."

"Tamam Jeongin, teşekkürler." Bekleyin beni Taehyung hocam!

Müzik sınıfına girdiğimde hoca ve birkaç çocuk vardı.

"Hoş geldin Jisung. Gel böyle otur, bir kaç şey konuşacağız." Ellerim terlerken gösterdiği koltuğa oturdum.

O sırada gözüme çarpan oğlanla gülümsedim.

Lee Minho.

Dün gece konuştuğum çocuk.

O da bana gülümserken daha rahatlamış hissediyordum.

"Arkadaşlarına dedim ama senin için tekrarlayım. Biliyorsun okulda resim ve müzik bölümü var. Ve sende dahil bazı öğrenciler ikisinde de yetenekli. O kişilerle bir yarışmaya katılmak istiyorum." Yutkunup kafamı salladım.

"Yarışmada dereceye girersek eğer, önünüzde sadece resim konusunda değil ayrıca müzik konusunda da kapılar açılacaktır."

Yalan yok, bu fikri sevmiştim. Hem sesim üzerine gitmek istiyordum, hemde hayallerimde ki gibi resim yapmak istiyordum. Şuan ikisini aynı anda yapma şansı verilmişti.

Bu mükemmeldi!

"Yarışmaya katılmak ister misin Jisung?" Yüzümdeki minik tebessümle kafamı salladım.

"Çok isterim hocam." Hoca ellerini birleştirip güldü.

Bu herifin de ayrı bir çekiciliği vardı.

"Size her zaman kayıt, şarkı sözü konusunda yardımcı olurum. Ama zaten Chan arkadaşınız bu konuda benden bile iyi," En solda oturan sarı saçlı çocuğu gösterdi. Chan utançla gülümserken kafasını iki yana salladı.

"Yok hocam, sizin kadar olamam-"

"Kes be evladım, bunun için dogmussun resmen!" Çocuk daha da utanıp başını eğdi. Tatlı çocuktu.

"Her neyse, dediğim gibi, siz bir şarkıyı rahatlıkla yazıp, söyleyebilecek bir ekipsiniz. Ayrıca bir koreografi hazırlanması gerekiyor." Bu sefer Minho'ya döndü.

"Duyularıma göre bu konuda da Minho iyiymiş." Gülerek elini Minho'nun omzuna koydu.

"O işte sende Minho." Minho başını salladı.

Pek konuşkan biri gibi durmuyordu.

"Changbin ve Jisung'un rap becerisi varmış, Felix ve Seungmin sizde vokal kısmında yeteneklisiniz."

"Hocam Hyunjin ve Jeongin'in sesleri de gayet güzel." Dedi Felix. Büyük ihtimalle beni tanımıyordu ama ben, Hyunjin kardeşim sayesinde, çocuğun annesinin kızlık soyadını biliyordum.

"Onları da siz bilgilendirin o zaman. Güzel, sekiz kişilik bir grup içime sindi. Gerisi sizde çocuklar. Size güvenim sonsuz. Bir sıkıntınız olursa müzik öğretmeniniz her zaman müsait!" Gülümserken adamı izledim.

Neşe dolu ve öğrencilerine arkadaşıymış gibi davranan bir adamdı.

"Tamamdır hocam, gerisini bize bırakabilirsiniz." Dedi Seungmin olduğunu tahmin ettiğim oğlan.

"Sınıflarınıza dağılabilirsiniz çocuklar. iyi dersler!"