10

9 2 19
                                    

(Minho'nun Anlatımından)

Ellerini sıkıca belime sarmış, kafasını da boynuma yaslamıştı.

Motoru sürerken bile tek düşünebildiğim burnuma dolan hafif kokusuydu.

"Nere gidiyoruz Minho-ah?" Cevap vermedim.

"Hey, sana diyorum!" Kafasını kaldırıp konuşunca güldüm.

"Lunaparka gidiyoruz." Belimdeki elleri sıklaştı.

"Gerçekten mi?" Sesindeki heyecanı farkedince gülümsedim.

"Uzun zamandır gitmeyi planladığım bir lunapark vardı. Şanslısın, sende geliyorsun." Güldü.

Lunaparkı seçmiştim çünkü eğlenmesini görmek cazip gelmişti.

"Teşekkürler Minho Hyung!" Sesinde eğlenceli bir tını vardı.

"Ne kadar kaldı?"

"Geldik sayılır bebeğim." Birden belimdeki elini geri çekti.

"Düşeceksin Sunggie, sıkı tutun." Elleri tekrar sarıldı.

Su çocuğun utancı beni öldürecek!

"Geldik~" Durunca hızlıca inip parka bakındı.

"Kaskı unuttun." Gülerek başındaki kaskı çıkardım. Gülerken saçlarını karıştırdım.

Neden bilmiyorum ama galiba yeni zaafım Jisung'un saçları olmuştu.

"Burası yeni açılmış, bir arkadaşım övmüştü." Açıklama yaparken parka yürüyorduk.

"Vay babasını, burası kocaman!" Gülerken elimi omzuna attım.

Onunla sürekli temas halinde olmak istiyordum.

Sapık mıydım?

"İlk neye binelim bebek?" Biletleri alıp tekrar elimi omzuna attım.

"Hız treni?" Soru sorar biçimde konuşmuştu.

"Korkmaz mısın?" Dudağını büzüp, omzunu silkti.

"Hiç binmedim ki! Bir kaç kez geldim ama tek binmeye korkmuştum."

"Hadi binelim o zaman!" Bu tarz aletlerden pek korkmazdım.

Aksine gerçekten zevk alan insanlardandım.

"Korkarsan gözlerini kapat, elimi de tutabilirsin." Bana bakıp göz devirdi.

"Asıl sen korkarsan beni tutabilirsin Minho," Eliyle omzumu pat-patladı.

"Yardım ederim sana." Gülerek onu onayladım.

Onun ısrarlarıyla en öne binmiştik.

"Ciddiyim Jis, elimi tutabilirsin." Elimi uzattığımda bir süre baktı.

Tam tren başlarken elimi sımsıkı tutup kendi kucağına aldı.

Yüzümdeki sırıtışla ona baktım.

"Bu çok hızlanır mı?" Korkuyla bana baktı.

Şuan trende yukarı çıkıyorduk.

"Bu çıkış ne kadar yavaş olabilir sence Sunggie?" Elimi sıktı.

"Aptal Minho!" Kahkaha attım.

"Senden nefre- Aaaa!" Cümlesi tamamlanmadan tren aşağıya düşmeye başlamıştı.

"Minho!" Gülerek başımı geriye attım.

Gözlerini kapatmış, sadece çığlık atıyordu.

Bir yandan da elimi kangren edecekti, orası ayrı.

Grup |MİNSUNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin