17

4 1 1
                                    

Hep beraber bu fic tutsun duasi yapalim

Dua çemberi olusturalim

__

Pencereden güneş vurmaya başladığında sabah olduğunu anladım.

Jisung'u kontrol ettim. Uyuyordu.

Hemde kollarımın arasında. Ve ben buna bile heyecanlanamıyordum.

Gece gitmesi için her şeyi yapsamda beni neredeyse döverek ikna etti.

Tatlı, kızgın bir sincaptı.

Daha sonra koltuğa yatıp beni çağırmış, göğsüme sinerek uyumuştu.

Onu biraz ittirerek koltuktan kalktım.

Amcamı bilerek uyutuyorlardı şimdilik.

İki ard arda kalp krizinden sonra ki iki gün tehlikeli olduğu için o sürede uyuyacaktı.

Derin bir nefes aldım. Boğazım sıkışıyor gibiydi.

İki uykuluyu bırakıp hastanenin bahçesine indim.

Cebimdeki sigaramı yokladım.

Aylardır dudağıma bile sürmemiştim.

Çakmağı da alıp sigaranın ucunu ateşledim.

İyice içime çektim zehirli dumanı.

Parmaklarım titriyordu ama soğuktan diye düşünüyordum.

Dudaklarımda o yüzden titriyor olmalıydı.

"Sigara içtiğini bilmiyordum." Yanıma oturdu. Yüzünü buruşturdu.

"Fazla içmiyorum." Yere atıp ayağımla ezdim.

Kokusundan rahatsız gibiydi. Üzerime eğilip tişörtümü kokladı.

"İgrenc kokuyorsun." Birkaç tane sigara içmiştim. Kokusunun geçmesi normaldi.

Bir şey demedim. O da demedi. Karşıdaki ışıkları sönmüş binaları izledik. Güneş yeni doğmuştu ama ısıtmıyordu.

"Bu saatleri çok seviyorum, hatta biliyor musun, küçükken bu saatlerde evden kaçıp çatıya çıkardım." Kıkırdadı. Sessizliği bozduğunu sevinmiştim. O başka konu acmasaydı ağlayabilirdim ve bu gerçekten iyi olmazdı.

"Bir kez ordan düşüp ayağımı kırmıştım. Sonra bir de babam dövmüstü beni ayağım kırık diye." Gülümsedi. Sadece onu izliyordum.

Konuşurken büzülen dudaklarıyla oynayan yanakları, yeni uyandığı için birazcık şişmiş olan küçük kahveleri, alnına tel tel yapışmış saçları…

Hepsiyle o kadar mükemmeldi ki. Mükemmeliyetin vücut bulmuş haliydi resmen.

İlk baslarda bir erkeği tatlı bulmam garip gelmiş olsada şuan bu erkeğin hayatıma girebilecek tüm kızlardan mükemmel olduğunun farkındaydım.

Şuan bu erkeğin benim hayatım olduğunun farkındaydım.

O da sessizleşmişti. Aynı şekilde beni izliyordu.

"Ne düşünüyorsun?" Bir an afallasada toparlayıp gülümsedi.

"Galiba gördüğüm en güçlü kişilerden birisin Minho." Alayla güldüm.

İnsanlar kendi başlarına gelmeyen şeyleri yaşayan insanları güçlü olarak adlandırırlardı.

Ama bunları her yaşayan güçlü müydü?

Buna cevabım olmasada güçlü olmadığımı biliyordum. Korkuyordum, hemde her şeyden.

Ezilmekten korkardım, birini kaybetmekten korkardım. Ve korkularım hayatımı değiştirirdi.

Ve bunlarla başa çıkamazdım.

Benim tek yaptığım şey iyi bir roldu.

"Teşekkür ederim." Ve rolümü belli etmeye niyetim yoktu.

"Uykun yok mu?" Kafamı salladım.

"Neden gece uyumadın?" Gülümsedim ve anlasın istedim.

O da anlamış gibi kafasını sallayıp başını omzuma koydu.

Anlamıştı, soulmate olduğumuz için miydi bilmiyordum.

"Gidelim mi?" Kafasını sallayıp ayağa kalktı.

"Amcan uyanana kadar burada mı kalacaksın?"

"Evet. Uyurken bir şey olabilir sonuçta."

Yukarı çıktığımızda Hyunjin ve Jeongin'ini gördüm.

Ne alaka?

"Onlardan ikimiz için kıyafet istemiştim."

Jisung zaten iki-üç gün burada olacağımızı biliyordu.

Hayır tahmin ediyordu.

"Beni bu kadar tanıman hoşuma gidiyor bebeğim." Gülüp hyunjin'in yanına gitti.

Bir süre onlarla kafa dağıtabilirdim galiba.

__

Help me fic ilerlemiyo

Opuyorum

Bb😽🐣

Grup |MİNSUNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin