death by a thousand cuts - taylor swift
"eminim," derin bir nefes aldım, "ne duyduğumu biliyorum." başımı iki yana sallarken sıkıntılı bir nefes aldım. namjoon'u dün gece yaşanan olaya dair teorime ikna etmeye çalışıyor ve bana karşı sunduğu tüm tezleri çürütüyordum. bu sefer haklı değildi.
randevumun en tatlı, en güzel ve baş döndürücü kısmında geçmişim bana bağlanmak istercesine ağır bir halat atmıştı üzerime. eski, narin liman değildim. yeni bir sayfa açmıştım ve en ufak bir lekeyi dahi kaldıracak durumda değildim. yara aldığım, alışmak zorunda kaldığım çok şey, yanlış tanıdığım tek bir kişi olmuştu. bunları geride bırakmak kolay olmamışken şimdi tekrar başlıyordu.
jungkook'la ayrılalı bir yıl olmak üzereydi.
o zamandan beri kendimi toparlamak adına evinin kapısını çekip yanına geldiğim bu ekiple suçluları avlıyor, sistemi aynı şekilde devam ettirerek zengin suçlulardan çalıp hayatıma devam ediyordum. işimde iyiydim. aldığım dövüş derslerini ağır spor programım, onu da atış alıştırmalarım devam ettirmişti. bana bu konuda yardımcı olan ve beni her türlü silahla tanıştıran lisa'ya çok şey borçluydum.
ekip iyi ilerliyordu. jennie ve kai ilişkilerinin ikinci yılını kutlamıştı. baekhyun ve chanyeol uzaktan devam ederken namjoon ve seokjin ufak bir aradalardı. benim yüzümden birkaç sorun yaşasalarda seokjin'le anlaşabiliyordum. namjoon'un eskiden bana karşı olan hislerinin aramıza girmesine izin vermemiştim ama namjoon'a yüklediğim görevlerle aralarını açmıştım. namjoon en yakın yardımcım ve dostumdu.
sabahları beraber spor yaparken öğlen ayrı vakit geçirip akşam tekrar planlama ve iş üzerine buluşuyorduk. baehyun'un arada bana yardım ettiği geceleri de katmazsak namjoon yazılımım konusunda bana yardımcı oluyordu. jungkook neye sahipse öğrenmem gerekiyordu. liderlik konusunda örnek almamam gereken kişi o olsa da en büyük rol modelim oydu.
onun gibi daha güneş doğmadan uyanıyor ve sağlıklı bir içecekle günüme başlıyordum. ardından tıpkı onun programı gibi birkaç mail kontrol edip spora gidiyordum. haftanın gününe bağlı olarak hemen arkasından gittiğim dövüş dersimden sonra kendimi eve atıyor ve sert bir kahve içiyordum. akşamlarımız da aynıydı, onun kopyacısı olabilirdim. tek farkımız benim ekibimin arkasından iş çevirmememdi. dürüst bir liderdim.
liderliği alışım kolay olmamıştı. ekip evine döndüğüm gece herkesi telaşla uyandırmış ve geçirdiğim atakla korkutmuştum. bana birkaç gün zaman tanımışlardı elbette. o süreçte kai'nin desteğini almıştım. psikoloji dersleri aldığından bana sağlıklı bir şekilde yardımcı olmuş ve birinci haftanın sonunda düzenlediğim o toplantının mimarı olmuştu. ekip doğruları hak ediyordu.
o toplantıdan sonra hepimizde bir şeyler değişmişti. jungkook'a düşman olamazlardı elbette, yine de ben olmuştum. içimdeki öfke ve biriktirdiğim kini kusamamış olmak kalbimi kırsa da başarılı sayılacak ilk planımla kendimi kanıtlamıştım. grup da bana uygun bir pozisyon bulmuştu. artık lider bendim.
o günden beri de bu şekilde ilerliyor, jungkook'tan haber almamanın verdiği rahatlıkla ekibimi oradan oraya sürüklüyordum. yorulduğum oluyordu elbette, kimse tembel bir lideri takip etmezdi.
bu yüzden her görevimde, hayatımda attığım her adımda daha da iyiye ulaşıyordum. jungkook uzun bir zaman sonra başarılı görünen ilk randevumda beni mahvetmişti. etrafta olduğunu bilmemin bana bu kadar zor geleceğini tahmin etmiyordum oysa. beni gerçekten soru işaretlerinde bırakmıştı.
"neden döndü ki?" diye mırıldanırken salonda geziniyor, koltuklara yayılmış ekibime dert yanıyordum. "saçma. çok mantıksız." derin bir nefes alarak namjoon'a döndüm. "yurt dışından dönmesinin sebebini merak etmiyorum. ama döndüğüne eminim." namjoon'a verdiğim bu bilgi gerekliydi çünkü eğer biliyorsa direkt gelme sebebini anlatır, bilmiyorsa da araştırırdı. isterse arayıp kendisine bile sorardı. jungkook'la arada iletişim kurduklarını yakaladığım bir mesajdan biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mørk2. || jikook.
Fanfictionhayatının en büyük kararlarından birini vererek evine geri dönen park jimin liderliği ele alır ve bu sefer onun için kendini yakması gereken jeon jungkook olmuştur.