"Jisoo pilav taşıyor!" Annem
"Ay geldim tamam" Jisoo yenge
"Lisa et yandı çabuk!" Annem
"Yanmadı fazla pişti sadece" Lisa yenge
"Ya tabi kesin öyledir" Jennie yenge
Yarın düyün yapılacaktı. Bu gün ise ayrılık pilavı yapıyorduk. Yani yapmaya çalışıyorduk. Hani bir deyim vardır ya çokluk b**luktur diye. Çok doğru söylemişler. Evde yirmi tane kadın var fakat akşam olmasına rağmen ortada bir şey yok.
Uzun bir süre sonra yemekler hazırlanmış ve bütün kadınlar masaya oturmuşlardı. Erkekler ise dışarıda yiyeceklerdi. Yemek yerken konu bir anda evlilik teklifine gelmişti.
"Valla ben teklif falan almadım. Görücü üsulu evlendik biz" bayan Kim
"Yok ben aldım. Hoseok bana 'bir ömür umudum olurmusun?' demişti. Bende hemen kabul etmiştim" Annem
"Seokjin bana 'bir ömür yemeklerimi yaparmısın?' demişti. Bende hödük diyip bozulsamda, nihayetinde kabul etmiştim" Jisoo yenge
"Jimin bana sade bir şekilde evlenelim demişti" Hye yenge
"Jungkook beni nikah dairesine götürüp 'tahmin et buraya neden geldik' demişti" Eun bi yenge
"Oda bir şeymi? Ben kariyer yapacağım dediyimde, Namjoon beni kaçırmıştı" Lisa yenge
"Taehyung sadece 'karım ol' demişti bana. Romantizm ona göre deyildi hiç" Chaeyoung yenge
Her kez anlatırken Jennie yenge sessizce izliyordu. Boğazımı temizleyip konuştum
"Eeh Jennie yenge sen nasıl bir teklif aldın?"
"Benmi?" Jennie yenge
Her keze kısa bir bakış atıp devam etdi
"Ben evlenme teklifi almadım. Aksine ben teklif etdim" Jennie yenge
"Ciddenmi?" Esma
"Ya tabi. Kızlarım ben bir zamanların demir leydisiydim. Böyle göründüyüme bakmayın sakın"
Plav yendikten sonra uzun bir sohbet yapılmış ve gece sonunda her kez evine dönmüştü.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra odaya geçip saçlarımı taradım. Yatağıma geçmek için adımlarken, Esma bana sarılıp durmamı sağladı. Zehra'da aynı şekilde önden sarıldı. Bende yana dönüp ikisinede sarıldım.
"Kızlar ne oluyor böyle?"
Esma kafasını kaldırıp bana baktı
"Abla yarın gidiyorsun" Esma
"Seni çok özleyeceyiz biz" Zehra
Gözlerimin dolmasına engel olmak için bir kaç kez kırpıştırdım. Ardından ikisinin arasından çıkıp ellerini tutdum.
"Ya bu kadar abartmayın. Sonuçta telefon denen bir alet var. Hani Exo diyor ya. Ara beni bebeyim ara beni"
Kızlar cümleme karşılık gülerken tekrar ikisine sarıldım.
"Sizi çok seviyorum"
"Bizde seni"
Telefonuma gelen arama ile Kızlardan ayrıldım. Arayan Jongin'di. Esma dudağını büzdü
"Enişteme bak sen. Şimdiden ayırıyor seni bizden"
Gülüp başıma şal örterek terasa geçtim. Telefonu açıp kulağıma tutdum.
"Alo"
"Aşağıdayım gelebilirmisin?" Jongin
Terastan aşağıya bakıp cevapladım
"İyi akşamlar"
Sesimi duyunca kafasını kaldırıp bana baktı
"Aşağı gel" Jongin
Kaşları çatık, ve sinirli bir şekilde konuşunca yüzüm düşmüştü. Ne olduğunu anlayamıyordum. Derin bir nefes alıp konuştum
"Bir sorunmu var?"
"Aşağı gel konuşalım" Jongin
"Gelemem, söyle"
Derince nefes alıp bakışlarını gözlerime dikti. Öyle keskin bakıyorduki gözlerimi kaçırmıştım. Bakışlarını yere indirip öyle konuştu
"Ben seninle evlenmek istemiyorum Fatıma"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A new start // 𝐾𝑖𝑚 𝐽𝑜𝑛𝑔𝑖𝑛
Fanfictiongözlerinde kayboluyorum, ama senin gözlerin beni görmek istemiyor. Başladı: 24.6.14 Bitdi: