~|Son ve başlangıç|~

51 4 1
                                    

(Charlie)
Babamla birlikte 2 katlı evimizde sakin bir yaşam süren 7 yaşındaki bir kızım ben. Annem ve babam benim bilmediğim bir sebepten ötürü 3 sene önce boşandılar. Babam benim velayetimi aldıktan sonra bu eve taşındık. Bu ev önceki yaşadığımızdan daha küçük ama yine de seviyorum. Özellikle de odamı... Babamın yaptığı animatronik oyuncaklar odamın her yerindeler. Onları çok seviyorum, hepsinin bir ismi var:Ella,Stanley,Teodor...Onlar benim en yakın arkadaşlarım!

Yine bir gün onlarla oyunlar oynuyordum. Saat akşama yaklaşmıştı. Hava kapalıydı, haberler sağanak yağış olacağını söylüyordu. Sağanak yağış neydi acaba? Teodor'a sormaya karar verdim.
Charlie:Hey Teodor, sen 'sağanak yağış' ne demek biliyor musun?

Tavşanın kafası aşağı doğru eğildi kulakları yüzünü kapatıyordu.
Charlie:Sanırım sen de bilmiyorsun. En iyisi babama sormak. Hadi gel!

Teodor'u kucağıma aldım. Boyu bayağı büyüktü. Odamdan çıkıp merdivenlerden indim. Babam genellikle mutfakta ya da atölyede olurdu. İlk mutfağa gittim. İçerisi boştu. Atölyeye bakmaya karar verdim. Koridorda giderken bir anda babam karşıma çıktı. Hızımı ayarlayamadım ve ona çarptım.
Charlie:Özür dilerim baba!
Babam eğilip başımı okşadı ve gülümsedi.
Henry:Gel kızım şimdi pizzacıya gideceğiz. Üst kata çıkıp hazırlan. Ben burada bekleyeceğim.
Başımı aşağı yukarı salladım ve merdivenlerden çıkmaya başladım. Size bahsetmeyi unutmuşum, babam Freddy Fazbear's Pizza'nın patronu. O ve arkadaşı bu pizzacıyı beraber kurdular. Arkadaşı Bay William da bir kaç sene önce boşanmış. Onun benim yaşlarımda bir oğlu vardı , adı Evan'dı. O pizzacıda bir kaza geçirdi. Bu yüzden oraya gitmek beni bazen korkutuyor. Ama yine de peynirli pizzanın kokusu, animatronik grubun çaldığı şarkı ve oyun alanının cazibesine kapılmamak mümkün değil.

Üstümü değiştirip aşağı indim. Yanıma oradan satın aldığım puppet oyuncağını da almıştım. O en sevdiğim animatronik karakterdi. Çünkü babam onu benim için yapmıştı! Bu yeşil bileklik onun beni görmesini sağlıyor ve beni tehlikelerden koruyor. Babamın elini tuttum ve dışarı çıktık. Yağmur hafiften yağmaya başlamıştı. Hemen arabaya bindik. Ve pizzacının yolunu tuttuk.

------ Daha sonra------

Pizzacıya geldik. Babam ofisine geçti ve ben de oyun alanında yalnız başıma oynamaya başladım. Biraz zaman geçtikten sonra birkaç çocuk yanıma geldi ve benimle alay etmeye başladılar.
Bu gerçekten sinirlerimi bozmuştu. İlk başta umursamadım ve gitmelerini bekledim fakat onlar oyuncağımı çaldı bu yüzden peşlerinden gittim. Birden kendimi çıkış kapısının yanında buldum. Çocuklar oyuncağımı kapıdan dışarı fırlattılar. Oyuncağım çamurlu su birikintisinin içine düştü. Çok üzülmüştüm ve kızmıştım. Oyuncağımı almak için dışarı çıkmamla kapıyı ardımdan kapatmaları bir oldu. Camın önüne geçip vurmaya paşladım bir yandan da bağırıyordum. Ama onlar hiçbir şey olmamış gibi oyun alanına geri döndüler. Puppet da beni kurtaramamıştı çünkü içinde bulunduğu kutunun üstü kapatılmıştı. Ağlıyordum, dışarısı çok soğuk ve yağmurluydu. Birden arkamdan birinin yaklaştığını hissettim. Arkamı dönüp baktığımda karanlıktan gelen Bay William'ı gördüm. Rahatlamıştım, o babamın arkadaşıydı. Bana yardım ederdi. Tam ona seslenecekken durdum. Onda garip bir şey vardı. Kötü bir şekilde sırıtıyordu. Ve elindeki... Bıçak mıydı?! Olamaz! Hayır hayır! Korkudan titriyordum. Hızlı bir karar alıp koşmaya başladım. Pizzacının arkasına doğru koştum, mutfağın arka kapısından girip babamın ofisine gidecektim. Tam arka kısımda çöp konteynerlerinin yanındayken bacağımda hissettiğim acıyla durdum.
Kafamı indirip baktığımda bıçak saplandığını gördüm. Elimle yokladığımda kanlar aktığını fark ettim. Arkadan da o geliyordu. Gözlerini kocaman açmış, pis bir sırıtışla bana bakıyordu. Tam bir psikopattı!
Yanıma yaklaştı.
William:
Sen kaçan bir yavru ceylansın dağda
Ben peşine düşmüş canavarım
İstersen dünyayı çağır imdada
Yeryüzünde bir sen bir de ben varım

Bacağımdan bıçağı bir anda çekmesiyle acı dolu çığlığımı kopardım.Gözlerim yaşlarla dolmuştu. Yapmaması için yalvarıyordum. Gözlerime baktı ve "İyi uykular!" diye bağırıp bıçağıyla boğazımı kesti.

Charlie'nin cansız bedeni çöp konteynerlerinin yanına düştü. William bıçağındaki kanlara bakıp gülümseyerek "Benden oğlumu aldın Henry, ben de senin kızını aldım. Artık eşitiz." dedi. Arkasını döndü ve arabasına doğru ilerlemeye başladı.

Puppet uzun uğraşlar sonucu kutusundan çıktı. Gözleri etrafta yeşil bilekliği aradı fakat hiçbir yerde yoktu. Kapıya baktı ve sisteminin uyarı vermesiyle kutusundan ayrıldı. Dışarı çıktı. Yağmur hala devam ediyordu. Pizzacının arkasına doğru ilerledi. Yağmurdan dolayı gittikçe bozuluyordu. Köşeyi döndüğünde çöp konteynerlerinin yanında aradığı yeşil bilekliğin sahibini gördü. Yavaşça yanına gitti. Yağmur sistemini tamamen bozmuştu. Yere çöktü ve Charlie'ye sarıldı. Ömrünün son görevi de olsa onu korumak için...

Herkese merhaba! Bu benim wattpad'teki ilk hikayem ayrıca birinci kişi ağzıyla yazdığım ilk fiction. Bu yüzden lütfen hatalarımı mazur görün. Devamı çok yakında...

Puppet'ın Hikayesi (Golden Freddy x Puppet)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin