ˢ08 | Be your man

3.7K 178 264
                                    

selamlarr

bu bölümde yazılan hiçbir kelimenin şahsımla herhangi bi ilgi ve alakası bylunmamaktadır

ve ve adam akıllı düzenleuemedim çünkü uykusuzluktan ölüyorum, gözünüze çarpan hatalarımı çekinmeden belirtin yarın sabah düzeltirimm 

iyi okunalarr

---

Genel olarak planlı yaşayan biri olmasa da Altay'ın bu teklifini kabul etmek, direkt hayat planına ters bir hareketti.

Sessiz geçen yol, arabanın kırmızı ışıkta duraksamasıyla hareketlendiğinda Kerem, oturduğu yerde rahatsızca kıpırdanmıştı. Altay'ın bakışlarını kendisine çevirdiğinin bilincindeydi fakat dönüp de karşılık verecek cesareti yoktu.

Çok geçmeden, Altay dikkatini çekmek istercesine bir elini bacağına doğru uzatmış, avucu altına konumlanan, şortunun çıplak bıraktığı etini parmakları arasında sıkıp ezmişti; Kerem ani temasla irkilirken olduğu yerde kasıldı, sorgulayıcı bakışları Altay'ı bulmuştu.

Normalde olsa Altay'ın elini kendisine çeker, birkaç parmağını burkar sertçe ittirirdi fakat normalde değillerdi, aralarında geçen hiçbir şey normal değildi ve Kerem'in sivri dili, bu anormallik karşısında damağının altına sızıp kalıyordu; konuşmak istese de kelimeleri diline toparlayamayacağının farkındaydı, bu yüzden bacağındaki parmakları ve tenindeki bu sıcak baskının bedenine verdiği etkiyi göz ardı ederek önüne döndü.

Neden bu teklifi kabul ettiğini bilmiyordu. Her ne kadar duygu yoğunluğuyla bağdaştırsa da, basit bir üzüntüden çok daha fazlası olduğunun bilincindeydi; yol boyunca nedenini düşünüp durmuş, araba sonunda şık bir siteye girdiğinde, öyle istedim, diye bir kalıp uydurarak soruyu zihnine gömüvermişti.

Fakat bunun, sırf öyle istemesiyle de alakası olmadığının farkındaydı, reddetmek de istemişti. Ve zihninden ittirip atamadığı bir gerçek daha vardı ki, reddetmek, kabul etme isteğinden daha ağır basmasına rağmen Altay'a doğru bir adım atmış, kabul ettiğini net bir dille mırıldanmıştı.

Düşüncelerle sıktığı yumruğunu, tırnaklarının avucunda bıraktığı acıyla gevşetip derin bir nefes aldı. Omzu bindiği asansörün duvarına yaslıyken tüm odağı arkasındaki bedenin varlığındaydı.

Altay, "12. kat," derken asansörün tuşuna basmak için Kerem'e doğru eğildi, fısıltısı Kerem'in kulağında sıcak bir baskı yarattı.

Altay'dan uzaklaşmak için geriye doğru adım atmaya dair güçlü istekle durduğu yerden kıpırdansa da bu kadar çekindiğini belli etmek istemiyordu, bu yüzden gergin bedeniyle öylece durup Altay'ın çekilmesini bekledi. Omzunu baskılayan sert göğsü hissettikçe içindeki yasak duygular, mantığını baskılayarak iradesini soluklaştırdı.

Altay sonunda çekildiğinde, Kerem üzerinden giden baskıyla derin bir soluk vermişti, yaslandığı duvara iyice yapışırken alnında beliren terlere elinin tersini bastırdı. "Neden kabul ettin?" diye ani bir sorunun gelmesini beklemiyordu, cümlenin anlamını kavradığında alnına yaslı eli, birkaç saniye havada asılı kalmıştı.

Kendisi de nedeninin bilincinde değildi. Ben de bilmiyorum gibi aptal bir cümle mırıldanmamak adına zaman kazanmak için ensesini yavaşça kaşıdıktan sonra, omzunun üstünden bakışlarını arkasındaki bedene çevirdi. Altay sırtını duvara vermiş, kollarını göğsünde kavuşturmuş şekilde vereceği cevabı bekliyordu; başı sağa doğru hafifçe eğik, mimikleri Kerem'in tanımlayamadığı bir ifadeyle bürülüydü.

"Gelmek istedim ve geldim." Kelimeler sakin bir tonda dilinden yuvarlandı, sesi kulağına varmadan önce zihninde kombinleyebileceği en saçma kelimeleri bir araya getirdiğinin farkında değildi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 29, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Win69 • Altay × KeremHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin