05 | Late night calls

2.8K 199 301
                                    

ben bu bölüme gtmü verdim. gtm yok.

3379 kelime

bu bölümde kan var baba, efendime söylim şehvet var, anksiyete krizleri var, üzgün bir kerem, kafası karışık bir kerem var, kısacası kerem'in iç dünyası var

yeter altay'ı anlattığım

neyse, yavaş yavaş okuyun lütfen😔

yazım yanlışlarımı belirtmekten çekinöeyin

İYİ OKUMALARR

---

Kerem'in Çağlar'ı kovalamaları ve tehditleriyle geçen bir otel sabahından sonra takım havaalanına varmış; bakış açılarına giren uçağın merdivenlerini teker teker tırmanmışlardı.

Altay, kendisine ayrılan yere, cam kenarına geçerken kulaklıklarını takmaya çalışıyordu. Oturmayı becerdiğinde başını geriye doğru yasladı, rahat bir soluk dudaklarından sıyrılıp gitmişti. Gözlerini yumdu, dinlenmeye koyulacaktı ki yanından gelen sesle kaşlarını çatıp bakışlarını o tarafa dikti.

"Şansımı sikeyim," diye kelimeler Kerem'in dilinden nazik bir tonda döküldü. "Ulan Altay, birlikteyiz lan yine." Kaderini kabullenip Altay'ın yanına geçerken, küçük bir gülümsemenin dudaklarını kaplamasına engel olamadı Altay.

"Çok sevindin değil mi yan yana oturmamıza?" Tek kolunu Kerem'in omzuna atıp sıvazlarken sordu.

Kerem'in bu ani samimiyete karşı kaşları havalanmıştı. Omuzlarındaki baskıyla olduğu yerde küçülürken yüzüne sahte bir gülümse kondurmayı başarıp "Baya," diye samimiyetsiz bir tonda mırıldandı. "Bir daha olmasın," derken Altay'ın kolunu omzundan çekip ittirmeye çalışmıştı. Altay bu sefer elini saçlarına doğru havalandırdı, kahverengi tutamları parmakları arasında ezdi.

"Bak, lan, sahursuz oruç tutuyorum zaten!" Kerem kafasını Altay'ın tutuşundan geriye çekerken diline toparlanmış küfürleri yutmaya çalışıyordu, Altay'ın eline vurup gülmesine neden oldu.

"Tamam, yapmadım bir şey."

"Özür dile."

Altay, Kerem'e yandan bir bakış attı. Kerem, kısa süreli sessizliği Altay'ın söyleyebileceği lafları geçmiş deneyimlerine dayanarak beyninde tartmakla kullanmıştı, geri yanıt verebilmek için diyebileceklerini hesaplarken, Altay'ın; "Özür dilerim bebeğim," demesi ihtimaller arasında bile değildi. Sersemlemiş bir tavırla Altay'ın yan profiline bakıp hiçbir şey demeden önüne döndü.

"İyi, affetmiyorum," diye basitçe mırıldanıp kemerini taktı, Altay'ın yandan yandan ona baktığını hissedebiliyordu. Gözlerini yumup umursamamayı seçti, umursasaydı vücudunun verebileceği reaksiyonları kontrol edemeyebilirdi.

Mantığa iliştiremediği bir şekilde Altay'ın sevgi hitaplarından etkileniyordu çünkü.

Bu etkiyi nefret olarak adlandırıp içine gömdü.

Havalanmalarının üzerinden ne kadar geçti emin değildi ama başını bir süreden sonra sabit tutamamaya başlamıştı. Gecenin dördünde uyuduğundan dolayı dirençsizdi, gözleri kapanma ihtiyacıyla bir kez daha sızladığında, yanında yastık misali duran omuzdan kendini alıkoymasını sağlayan son birkaç irade kırıntısı da uçup gitmişti.

Başını hafifçe yana eğip yumuşak tutamlarını Altay'ın omzuna sürttüğünde, bir tepki almamak için ettiği dualara bile devam edememişti, gözleri anında yumulurken bilinci sarhoş bir mayışıklıkla örtüldü.

Win69 • Altay × KeremHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin