"Bu kadar konuşkan olduğunu bilmiyordum Tomioka." dedi alaycı bir ses tonunda Shinobu.
Giyuu, Sanemi ile olan sohbete kendini o kadar çok kaptırmıştı ki Kyojuro onu zorla kaldırmıştı. Shinobu ilk kez Giyuu'nun bir sohbetten bu kadar çok zevk aldığını şahitlik etmişti.
"Ama arkadaş edinmene sevindim Tomioka." dedi Mitsuri.
Mitsuri bugünden oldukça memnundu; arkadaşlarıyla buluşmuş ve İgurolar ile sohbet etmişti. Hatta Obanai ona oldukça şirin bir çanta hediye etmişti. Mitsuri şu anda o çantayı sevinçle taşıyordu.
"Shinazugawa anlaşılması kolay biri değildir, o yüzden onunla hemen anlaşmana şaşırdım doğrusu." dedi Kyojuro elini Giyuu'nun omzuna koyup.
Sanemi'nin sinirlerine söz geçiremediği cümle alem tarafından bilinen bir gerçekti ancak Giyuu ile konuşurken bir kez bile olsun sinirli olmamıştı. Sanemi'nin çocuklara ve kardeşlerine zaafı vardı o yüzden sakin hali o zamanlar gözlemlenebiliyordu.
''Bilmiyorum, bana o kadar zor biri olarak gelmedi.'' Giyuu, Sanemi ile konuşmadan önce onu arkadaşlarının anlattığı kadarıyla biliyordu. Konuşma ilerledikçe onun kendisine anlatılan bir kişi olmadığını düşünmeye başladı.
"İguro dışında onun diğer insanlarla kolayca anlaşabildiğini görmemiştim daha önce." dedi Mitsuri.
Sanemi ile Obanai kan kardeşler ve aynı evde yaşıyorlardı. Obanai temizlik hastası raddesine ulaşacak kadar temizlik yapmayı seven biriydi fakat ne zaman ortada dağınıklık görse şikayet ederdi dolayısıyla Sanemi her ne kadar dağınık biri olsa da Obanai ile yaşaya yaşaya bu huyunu bastırmıştı. Obanai yemek yapma konusunda pek becerikli değildi, yemekleri Sanemi yapardı. Sanemi arkadaşının Mitsuri'den hoşlandığını biliyordu bu yüzden onların arasını yapmak için çok uğraşıyordu. Obanai ilk zamanlarda Mitsuri ile konuşmaktan fazlasıyla utanıyordu ve Sanemi bu ikisi arasında bir araç olmaya karar vermişti. Sanemi'nin yardımları sayesinde Obanai kendi başına Mitsuri ile konuşacak duruma gelmişti.
''Tomioka, yapmak istediğin bir şey var mı?''
''Hayır, teşekkürler Rengoku.''
''Rengoku, bugün senin saçını öreceğim. Benim evime geliyorsun hemen.'' Mitsuri büyük bir coşkuyla ellerini çırptı. Mitsuri, kendi örgülerini başkalarına uygulamayı çok severdi. Shinobu'nun saçı kısa olduğundan onun saçını örmezdi fakat Giyuu ve Kyojuro'nun saçını örmeye bayılırdı.
''Kocho da gelirse neden olmasın?'' Kyojuro, Shinobu'dan onay almak istercesine ona uzun uzun baktı. ''Pekala, geliyorum.''
Mitsuri, Shinobu'ya sıkıca sarıldı ve ardından Giyuu'ya döndü. ''Sen de gelecek misin Tomioka?''
''Ben eve gideceğim, size iyi eğlenceler.''
''Yazık oldu. Kendine dikkat et Tomioka.''
Sonraki gün Giyuu yeniden eve tıkılı kalmıştı. Bedenini uyuşukluk sarmıştı ve bundan öyle kolayca kurtulamazdı. Dünün yorgunluğu üstünden atamamıştı görünüşe göre. Giyuu yataktayken baş ucunda duran telefonunu şarjdan çıkardı ve zaman öldürmeye başladı. Bir süredir hissizleştiğini düşünüyordu. Sanki Tanrı ondan izinsizce onun zevk duygusunu geri almıştı. Giyuu elbette hala duyguları hissedebiliyordu ancak o duyguları tutkulu bir şekilde yaşayamıyordu. Dün Sanemi ile konuşurken ilk defa biriyle sevdiği konuları konuşurken heyecanlandığını hissetmişti. Sanemi bilgisi olmadığı şeylerde susup Giyuu'yu ilgiyle dinliyordu, bu uzun zamandır Giyuu'nun karşılaşmadığı bir olaydı. Sanemi'nin yüzündeki yaralar sebebiyle ona önyargılı yaklaşan çok kişi vardı. Giyuu, onun bu yaraları nasıl aldığını bilmiyordu ve ona sormayı da istemiyordu açıkçası çünkü sorarak onun yaralarını deşebilirdi.
Giyuu yaklaşık bir saattir telefonda zaman öldürüyorken Sanemi onu aramıştı. Giyuu aramayı anında cevapladı.
''Alo Tomioka, bir işin var mı?''
''Merhaba Shinazugawa.'' Giyuu yatmayı pozisyonunu bozup yatakta oturuyordu şimdi. ''Yok, zaten ben de çok sıkılıyordum.''
''İki saat sonra benim evime gelebilir misin? İguro ve diğerleriyle güzel bir akşam planı yaptık. Senin de katılmanı istiyorum. Sana evimin konumunu atarım.''
''Kanrojiler de davetli mi?''
''Elbette, hepsi gelecek.''
''Gelirim o zaman.''
---
en sevdiğim shipleri bir kitapta toplamayı çok seviyorum. <3