Selamm nassiniz?
Rahatsız edici içerik bulunuyor bölümde.
Kapıdan çıktığım gibi başlayan yağmur,şiddetini arttırırken karanlık sokakta yürüyordum. Şansıma söverken eve geç kalmamın verdiği korkuyla titredim. Annem çok kızacaktı..
Siteye giriş yaptığım gibi saatimi kontrol edip şiddetli bir nefes aldım. Sokak lambalarının aydınlattığı sokakta adım seslerim yankılanıyordu.
"Sessiz ol!" Hırçın bir ses duyduğumda istemsizce başımı o tarafa çevirmiştim. Gözlerim kısılırken bozuk gözlerim karanlıkta hiçbir şey görmediği için boşverdim.
"Ahh." İnleme sesiyle bir küfür savurup hızlandım. Hadi ama insanlarla dolu bir yerde bunu yapmak ne demekti!
"Yavaş ol biraz" diye haykırırken 'sessiz ol' diyen kişiyi ifşa etmek ister gibi yüksekti sesi. Yanaklarımın kızarmasıyla ensemi kaşıdım.
Bastığım yaprakların hışırtısının eşliğinde eve ulaştığımda rahat bir nefes vermiştim. Merdivenleri çıkıp evin kapısına geldiğimde yutkunup titrek elle zile bastım. Aniden açılan kapı beni yerimden sıçratmıştı. Annem düzgün kaşlarını çatmış,sinirden koyulaşmış gözlerle yüzümü taradı.
"Geç." Dedi hırlar gibi. Gözlerim doldu. Başımı eğip yanından geçtiğimde kapıyı hışımla kapattı.
Onun söylemesine kalmadan oturma odasına girmiştim. Başımı hafifçe çevirip ardıma baktığımda annem yoktu. Titreyen elimi yumruk haline getirip deri ceketimi çıkardım tişörtümü de çıkarıp dizlerimin üzerine oturduğumda tıkırtılardan annemin de geldiğini anlamıştım.
"Ayağa kalk ve tartıya çık." Dedi buz gibi bir sesle. Kirpiklerimin arasından odanın köşesinde duran celladıma baktım. Tartıya böyle bir anlam yüklemek normal değildi, biliyordum ama canım yanıyordu.
Tartıya yaklaşıp üzerine çıktığımda görünen sayılarla gözlerimi kapattım.
"200 gram fazla çıktı Çınar." Dedi annem fısıldayarak.
"Özür dilerim."
"Özür dileme sadece boğazını tutmalısın!" Diye haykırdığında yerimden sıçradım.
"Diz çök."
"Anne.."
"Diz çök dedim sana!"
Yerle buluşan dizlerimle birlikte sırtımla buluşan kamçıyla elimle ağzımı kapattım.
Sessizce ağlarken annem bana bir kez bile acımamıştı. Gecenin karanlığında kaybolan acı feryatlarımı kimseler duymamıştı.
**
Tik tak... Tik tak...Yanımda taşıdığım küçük saatin bu kadar sesli olması beni rahatsız etmek yerine rahatlatıyordu. Okulun çatı katında uzanmış gökyüzünü seyrediyordum. Öğle arası olduğu için okul boştu bu yüzden rahattım.
Tüm dönem her öğle buraya geliyor,yalnız başıma sürenin dolmasını bekliyordum. Bu okula geldiğim ilk günler birkaç kişi benimle yemek için ısrar etmişti ancak üç beş kez reddedilmenin ardından yılmışlardı. Bu benim için iyiydi çünkü yediklerimi sonrasında kusmak beni çok zorluyordu.
Rüzgar yüzümü okşarken gözlerimi kapattım. Sırtım acıdığı halde ısrarla üzerine yatmaya devam ettim. Kaç dakika geçti bilmiyorum ama uykuya dalmak üzereyken kapı şiddetle açılmıştı. Sıçrayarak gözlerimi açtığımda adının Hazar olduğunu hatırladığım çocuk ve bir kişi daha bağıra çağıra girmişlerdi.
"Kes şunu Hazar! Oğlum hayatını mahvetmeye değer mi lan?!"
"N'apmamı bekliyorsun! Ne yapayım amına koyayım o piç.. o piç.." Sesi sona doğru sinirden(?) titrerken gözleri gözlerimle buluştu. Çatık kaşlarını daha çok çatmaya çalıştı ama yapamayınca pes etti sanırım.
Yanındaki de nereye baktığını merak etmiş olmalı ki bana doğru dönmüştü. Kaşları havalanırken 'Bu kim amına koyayım' der gibi bir havası vardı.
"Şimdi de sinsice bizi mi dinliyorsun?" diyen Hazar'a hayretle baktım.
"O kadar ilgi çekici bir konu değil gibiydi aslında." Dedim.
"Ya öyle mi?" Üzerime atılacakken yanındaki onu tuttu.
"Saçmalama Hazar. Biz sonradan geldik."
"Evet,o haklı." Dedim arkadaşına destek olarak. "Sizi neden sinsice dinleyeyim ki?" diye devam ettim.
Tam doğrulmamış,yamuk bir şekilde durduğum için acıyan sırtımla yüzüm buruştuğunda bunu gizlemeye çalıştım. Ama yakalanmış olmalıyım ki Hazar dik dik bakıyordu. Ya da yakalamamıştı,sadece benden nefret ediyordu.
Hiç tanımadığım birisi hakkında hiçbir şey anlamamak normaldi herhalde. Gerizekalı değildim.
"Gidiyorum zaten." Zar zor ayağa kalkıp omuzlarımı dikleştirdim. Sadece önüme bakarak oradan ayrıldım. Yeterince derdim vardı zaten bir de benden iki kat büyük bedene sahip birilerinden dayak yiyemezdim.
Sınıfa girdiğimde zil çalmıştı. Masama oturup elimi cebime attım. Amacım saatimi çıkarıp çantama koymaktı ama boşluğu avuçlayınca kalbim tekledi. Yukarıda unutmuştum! Ayağa kalktığımda sınıfa giren hocayla bir küfür savurdum.
Umarım kimse bulmazdı.
**
Asklarim ya cok seviyorm sizi
Ask doldum😞
Gomusuruz 👐
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHTİLAL [BXB]
Random"Sana yalvarıyorum,hayatına dokunmama izin ver. Ver ki o cehennemden çekip alayım seni "