1. bölüm

2.6K 81 7
                                    


Güneş tam tepemde, simsiyah saçlarımı yakmak istermiş gibi duruyordu. Beyaz tenimin nasıl esmere döndüğünü anlamayanlara bu çileyi yaşatmak istiyordum. Her gün bu arka bahçeyle uğraşmaktan ırk değiştirmek üzereydim.

Anlıma yapışan saçları geriye attırıp avucumun arasına topladığım gereksiz otları ilerideki tarlaya doğru savurdum. Şimdilik işim bitmişti.

"Mübariz abla, bitti işim!' diye seslendim mutfağın aralık olan arka camından.

Mübariz abla yerine Azra'nın sevinç çığlığını duydum.

"Ben geldimm." Mutfak camından eğilmiş bana bakıyordu. Göz devirip saçlarımı savurdum ve arka bahçeden çıkıp eve girdim. Azra yine kapıda karşıladı beni.

"Ya Ayliz yaa, bitsin artık bu küslük. Yemin ederim çok pişmanım."

Odama çıkarken onu merdivenlerde arkamda bıraktım.

"Benim arkadaşım düşmanımla konuşamaz kusura bakma."

Odamın kapısını kapatamadan hemen arkamdan girip yatağıma atladı.

"Ayliz valla belki dedikodu alırım diye şey ettim. Belki Arslan abi hakkında bir şey derler diye."

Ona yandan bir bakış atıp sinirli bir nefes verdim dudaklarım arasından. Şirin şirin gülümsedi bana.

"Peki, öyle olsun bu seferlik."

"Yaaaa!" Yataktan sevinçle kalkıp boynuma sarıldı.

"Ayyy, terliyim git!" Dedim ondan uzaklaşırken.

"Duş alıp hemen geliyorum bekle!"

Sadece havluları alıp geçtim banyoya. Kısa bir duş olmayacaktı çünkü bu gece Arslan'la buluşacaktık. Yani umarım işi çıkmazsa yine. Ama ben yine de işimi garantiye almak istiyordum. Vücudumda tek bir kıl bırakmayana kadar temizledim kendimi. Bu konudan nefret etmeme rağmen aşırı takıntılıydım. Parmak eklerimlerimdekilerini bile görmeye tahammülüm yoktu.

En güzel kokuları sürdüm, dişlerimi fırçaladım ve çıktım.

Sarındığım havluyla içeri girdiğimde Azra telefonla konuşuyordu cilveli cilveli. Dolabımdan gece için hazırladığım iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim havlunun altından. Sonra da dizlerimin üzerinde mavi bir elbise giydim.

İçim içime sığmıyordu heyecandan. Oysa biz dört aydır sözlüydük! Belki buluşmalarımız iki elin parmağını geçmemiş olabilirdi ama ben ona hâlâ aynı heyecanla gidiyordum.

"Ayy Ayliz, dün gece Cihat beni öptü yine biliyo musun?" Dedi heyecanlı heyecanlı Azra. Elimdeki tarak bir süre oldu yerde kaldı saçlarımın arasında. Aynadaki yansımamda dolaştı gözlerim.

"Öyle mi?" Dedim sesimi ruhsuz tondan çıkarmaya uğraşırken.

"Eveet, bulutların üzerinde gibiydim Ayliz! Bayılacaktım. Sende böyle oluyorsun değil mi?"

Aynadan arkamdaki görüntüsüne baktım ve kafamı salladım gülümsemeye çalışıp.

"Ama sizin baya oldu. Senin heyecanında girmiş olabilir."

"Hayır, elimi tuttuğunda bile kalbim duracak gibi oluyor hâlâ."

Gerçi kendi isteğiyle pek elimi tuttuğu bir anı hatırlamıyordum.

"Huhuu hanımlar!" Mübariz abla kapıyı tıklatarak içeri girdi.

"Napıyorsunuz bakayım, dedikodu var mı?"

Mübariz abla benim üvey annemdi. Annem yıllar önce şehire taşınmış ve başka bir evlilik yapmıştı. Ben 15 yaşlarında tanışmıştım Mübariz ablayla. O günden beri aramız iyiydi.

DÖNENCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin