Geçmiş

5 2 1
                                    

Burnuma gelen erkeksi kokuyla gözlerimi açtım. Beyaz bir kumaş parçasıyla afalladım. Anam noluyo lan! Gözlerimi yukarı çıkardığımda Poyrazı görmemle rahatladım.

Bir dakika ne! Poyraz mı?!

"Noluyo lan!" Poyrazı aniden yere ittiğimde güldü.

"Senin benim yanımda ne işin var ulan! Bana bak ırzıma mı geçtin?! Seni geberticem!"

Ayağa kalktığında benden önce davranıp ellerimi yatağa kenetledi.

"Sen istedin kısa saçlı güzel. Ayrıca dün öyle demiyordun. 'sevsene beniler' falan."

"Sen çok fazla yedinci ev dinlemişsin. Ben öyle bir cümle kurmam."

"Ah ama kolyen pespembe yanıyordu. 'N' yüzüğünde mosmor olmuştu."

Kolyem bunu kanıtlar şekilde pespembe yanıyordu hala.

"Kaç saat uyudum?"

"10 saat."

"İmkansız. Saat kaç?"

"Tam üç."

"Ateş meraktan çatlamıştır! Telefonum nerede?"

Telefonumu verdi. Telefon ikinci çalışta açıldı.

"Alo efendim güzel kızım?"

Duyduğum sesle olduğum yere çivilendim. Bu o adamdı.

"S-sen..." Konuşamıyordum. Poyraz bunu fark etmiş olacak çenesi kasılmış gözleri koyulaşmıştı.

"Ah güzel kızım. Yanımda abin telefonda sen. Sizi çok özlemişim."

Poyraz'ın silahını ve araba anahtarını alıp arabaya koşmaya başladım.

"Abime bir zarar vereyim deme sakın!"

Arkamdan gelen adım sesleriyle durdum.

"Bu saatten sonra abini değil kendini düşün bence güzel kızım."

Arkamı döndüğümde bir adam arkasında Pusat ve Poyraz vardı.

Beni alır almaz Ateşi bırakırdı. Umarım ben olmadan bir şey yapabilirlerdi.

Adam gelir gelmez bir bezi ağzıma dayadı. Çırpınsam adam ölecek yalnızca elimle makas işareti yaptım.

Marco'ya sorsalar anlardı.

Gözlerim tamamen kapandı.

  ...............

Yüzüme çarpan buz gibi suyla gözlerimi açtım.

"Ah kusura bakma güzel kızım. Ilık suyumuz yoktu."

Sesiyle donakaldım. Ellerim titriyordu...

"Ateş burada mı?"

Zor çıkan sesime güldü.

"Saçlarını neden kestin güzel kızım?"

Birden saçlarımdan tutup başımı geriye yatırdı.

"Abim burda mı!" Saçlarımı daha çok çekti.

"Aynı annen gibisin! Orospunun tekisin! Ve bir o kadar da aptalsın. Burak'ın gerçekten abin olduğunu mu düşündün?"

Anlamaz gözlerle ona bakarken içeri Burak girdi.

"Uyandı mı baba?"

Gözleri bana döndüğünde donuklaştı.

"Baba bizi yanlız bırakır mısın?"

"Tabi oğlum. Ben biraz dinleneyim."

Durdu. Sert bir yumruk attıp çıktı. Burak önümde durdu. Diz çöktü.

Şarap KanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin