Little Memories.

56 18 26
                                    

Gözlerimi tanıdık bir koku ile açtığımda bir evdeydim. Bulunduğum bu ev o kadar çok tanıdık gelmişti ki hem kokusuyla hem de odanın yerleşimi hepsi çok tanıdıktı.

Yavaşca yataktan kalkmaya çalıştığımda yatağımın yanında bulunan tekerlekli sandalyeyi gördüm. Sandalyeyi yanıma çekmeye çalışırken içeriye bir kadın girdi.

"Beyefendi size yardım etmemi ister misiniz?"

Kadın bana korkuyla ve titreyerek bakıyordu, neyden korktuğunu anlamıyordum ama ona kafa sallayarak cevap vermiştim.

"Teşekkürler"

Kadın bana şaşırarak bakıp saygıyla eğildi karşımda, ona gülümsediğim zaman beni sakince odadan çıkardı.

Aşağıdan gelen enfes yemek kokusuyla kendimden geçmiştim. Evin içindeki asansör ile aşağıya indiğimizde, kadına yüzümü dönüp ona güler yüzle konuşmaya başladım.

"Beni buraya kadar getirdiğimiz için size minnettarım, bir de Jungkook'u gördünüz mü, onu yanımda göremeyince biraz endişelendim."

Kadın benim böyle konuşmamın şokuyla konuşmayı unutup karşımda bir süre susmuştu.

"Ş-şey kook bey mutfakta size özel yemek hazırladı beyefendi, isterseniz sizi kook beyimizin yanına götüreyim ister misiniz?"

"Size zahmet olacak ama ben yolu bilmiyorum bana yardımcı olursanız sevinirim"

"Tabi efendim"

Kadın beni mutfağa doğru götürürken Jungkook ile karşılaştık, o kadına gülerken hemen diz çöküp gözlerime baktı.

"Uyanmışsın"

"Evet ama ne zaman buraya geldim"

"Çok olmadı aslında, rahat uyuyabildin mi"

"Evet, bu arada evin çok güzel"

"Evimizi beğendiğine sevindim"

"Evimiz mi?"

"Evet, burası bizim evimiz"

Ona şaşkınlıkla bakarken bir yandan ise evi inceliyordum.

"Jungkook bana her şeyi anlatır mısın, ben her şeyin farkındayım ama inanki hiç bir şey hatırlamıyorum"

"Hyung, sana her şeyi anlatıcağım ama önce karnını doyurmalısın"

Ona kafamı salladığımda ayağa kalkıp beni masaya doğru götürdü.

Masa çok özenli bir şekilde hazırlanmıştı, her bir ayrıntısı dikkat edilmişti.

Jungkook da masaya oturduğunda tabağıma birkaç şeyler koyup daha sonra kendi tabağına koydu.

Tekrar geri oturduğunda derin bir nefes aldı ve güler yüzle konuşmaya başladı.

"Ben çok küçükken yetimhaneye bırakılmıştım bir halimle, çok acımasızca 4 yaşındaydım ama hatırlıyorum, sonra sen beni buldun benimle konuştun ve beni sahiplendi. Reşit olduğumuzda ise beni bir eve bu eve getirdin."

Daha fazla dayanamayıp sessizce ağlamaya başladı, fark ettirmiyor ama ağlıyordu.

"Mimarlıkta kendini çok geliştirip çok fazla para kazanmıştın, önceden bazen yeri geldiğinde yemek yemedin, yer geldiğin de giymedin bana giydirdin. kısacası sen benim abimsin hyung. Bana Jungkook adını koydun ama bana kook diyorsun."

"Kook? Ben üzgünüm seni hatırlamadığım için"

"Sorun değil hyung"

"Her şeye rağmen benim yanımda olur musun kook?"

You And Me ×  TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin