O an birden ellerimle kendimi korumaya çalıştım ve büyük çarpışma sesi duydum.
Uyandığımda dışarısı çok kalabalık ve her yerde polis vardı, ambulans itfaiye herkes buradaydı, hareket edemiyordum sanki sıkışmıştım. Hareket etmeye çalıştığımda ayağımdan gelen büyük bir acıyla çığlık attım ve herkes susup bana doğru yaklaşmaya başlamıştı. Önce kapıyı açmaya çalıştılar açamayınca camı kırmak zorunda kaldılar. Bir el boynumu kontrol ederken birden miniğimin sessiz ağlayışını duydum.
"Kook, onu uzaklaştırın."
"kook kim?"
"ağlıyor"
"çocuğu uzaklaştırın burdan!"
"HYUNG! HAYIR! BIRAK BENİ!"
"fazla hareket etmeyin beyefendi, şimdi çıkaracağız sizi"
Gözlerimi sıkıca kapattım, birden uyku bastırmıştı, gözlerimi kapatmamam gerekti ama yapamıyordum çok üşüyor ve uykum vardı.
"ÇABUK TERMAL BATTANİYEYİ GETİRİN! beyefendim lütfen benimle konuşmaya çalışın uyumayın sakın eğer uyursan-"
Daha fazla duyamadım ve gözlerimi kapattım.
Dream
bembeyaz bir yerdeydim soğuk ama güzel bir yerdi, sağıma ve soluma baktığımda kimseyi göremedim, birden bir ağlama sesleri yükseldi ve o sese doğru yürümeye başlamıştım birden bir kapı açıldı ve o kapının ardında kook vardı.
Kook bir hastane koridorunda ağlıyordu, o neden ağlıyordu?
Ona doğru yaklaştığımda karşısında doktor ve hemşireler vardı, daha sonra gittiler onun yanından, onu soğuk yerde tek başına bıraktılar o ağlarken ona seslendim ama o beni duymadı.
Bir kere daha seslendim, ve bir kez daha ama o beni yine duymamıştı. Önümüzdeki kapı açıldığında kook ayağa kalktı ve birden sedyede yatan kişiye sarıldı.
"götürmeyin onu, götürmeyin sevgilimi"
Kook birden sedyede yatan kişinin yüzünü açtığında kendimi orada gördüm, Kook bana sevgilim demişti...
Dream End
Yavaşca gözlerimi açtığımda bir hastane odasında olduğumu anlayıp hemen yanıma baktım, biri koltukta ağlamış gözlerle beni izliyordu. Benim uyandığımı görünce öyle durmaya devam etti, o beni mi izliyordu?
"Siz kimsiniz?"
"Hyung, beni tanımıyor musun?"
"Hayır, derhal odamdan çıkıp bana kook'u çağırır mısınız?"
"Tae, benim kook, hatırlamıyor musun?"
"Siz benimle dalga falan mı geçiyorsunuz!? Derhal odamdan çıkıp bana kook'u çağırır mısınız!?"
"Kook sizin neyiniz oluyor?"
"Ya beyefendi size hesap mı vereceğim çabuk çıkın odamdan!"
O ağlayarak odadan çıkarken ben ise sinirden kalbimin hızlanmasını yavaşlatmaya çalışıyordum. Birden odaya doktor geldi ve beni muayene etmeye başladı.
"Nasılsınız Tae bey?"
"Sadece biraz başım ağrıyor ve sanırım bacağım da"
Doktor o an kafasını sallayıp hemşireye baktı.
"Tae bey, dün gece neler yaşadığınızı hatırlıyor musunuz?"
"Hayır"
"Hiç bir şey bile mi?"
"Hayır dedim ya size"
"Pekala"
"Bana kook'u çağırır mısınız?"
Doktor kafasını sallayıp odadan çıkınca bir süre sonra kovdum o genç çocuk geldi.
"Tae?"
"Kook nerde siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?"
"Kook. O beni gönderdi bir süre gelemeyecekmiş, sana, benim bakmamı söyledi"
Bir çocuk gibi sırtımı ona dönüp yatmıştım. O ise sessizce ağlıyordu. Ona tekrar yüzümü döndüm.
"Bir yakınını mı kaybettiniz? Niye ağlıyorsunuz?"
"Sevdiğim adamı kaybettim"
"çok mu seviyordun?"
"hıhı evet çok seviyordum"
"o peki, o seni seviyor muydu?"
"hayır, o beni sadece kardeşi olarak görüyordu"
"neden öyle düşünüyorsun belki o da seni seviyordu da söyleyemedi"
"hayır o beni sevmedi, bana o günden beri hep bana bakıyordu beni hiç bir zaman sevgili olarak görmeyecek, o her zaman beni kardeşi olarak görüyordu."
"kötü olmuş, üzüldüm senin adına"
Kafasını salladığında ayağa kalkıp lavaboya girdi. Ardından içeriye biri daha girdi. Gelen hemşireydi. Bana ilaç getirdi ve geri gitti. O ilaçları içmek istemedim o nasıl bıraktıysa öyle kaldı. Lavaboya giren genç çocuk geldiğinde bana ilaçlarımı verdi, bir çocuk gibi içmicem gibi hareketler yapmadım, o ilaçları içtim.
"Adın ne senin?"
Bir süre donup kaldı sonra gülümseyerek bana baktığında cevap verdi.
"Jungkook"
"Kook ile aynı ada sahipsin ne güzel"
kafasını olumlu anlamda sallamıştı ama hala gülüyordu.
"Buradan ne zaman çıkacağız Jungkook?"
"Yarın, kazadan pek etkilenmediğin için erken çıkacağız"
"bir an önce eve gidip kook'un kokusunu almak istiyorum, onu çok özledim"
"Kook, onunla ilgili şeyleri hatırlıyor musun?"
"evet, o tam bir vanilya kokar, onun o kokusunu çok seviyorum, hatta biliyor musun sırf onun kokusunu içime çekmek için bazen onun yanında yatıyordum ama o uyanmadan kalkıyordum, bazen ona yaklaşmaya çekindiğim zamanlar oluyordu, o zamanlar onun kıyafetlerini giyip kokusunu kokluyordum."
"Sen kook dan hoşlanıyor musun?"
Bu sorusuna gülümseyerek cevap vermiştim.
" 15 yaşımdan beri hem de"
JungKook hem şaşırdı ve birden gülümsemeye başladı. Birden uyku bastırmıştı bana sanırım ilaçların etkisiydi.
"Biraz uyuyabilir miyim"
"tabi"
Ona sırtımı dönüp yattığımda neredeyse uykuya dalmak üzereydim, Jungkook birden ayağa kalkıp kulağıma yaklaştığında aynı kook gibi kokuyordu, vanilya, kulağıma bir şeyler söylemişti.
"o da seni çok seviyor"
Daha sonra hızlıca odadan çıkıp gitmişti.