İlan-ı boynuz

Ön sevişme

Artık düşünceler devre dışı kalmış, duygular konuşmaya başlamıştı. Herkes sarhoştu, ama bu alkol sarhoşluğu değildi, şehvet sarhoşluğuydu. Ben yerde Mert'in ayağının altında yatarken, sevgilim Yeliz Mert'le ateşli bir şekilde öpüşüyordu, Beyza da onun arkasında sırasını bekliyordu. Ben kimsenin umrunda değildim, Yeliz bile bu an için ilişkisini bitirmeyi göze almıştı.

Ben ne istiyordum bilmiyorum, sadece bu anı yaşamak istiyordum. Kendime itiraf edemediğim bu anın yazarı ve yönetmeni bendim, bundan pişmanlık da duymuyordum. Er ya da geç Yeliz'le ayrılacağımı, onunla bir hayat kurmayacağımı bilinçaltımda biliyordum, eminim Yeliz de bunun farkındaydı. Daha önce cuckold fantazisi hakkında hikayeler okumuş, videolar izlemiştim, ancak bunu canlı yaşamak istemek gerçekten herkesin harcı değildi. Yaşadığımız ilişkide mutlu insan rolü oynamaktan sıkılmıştım, çünkü mutlu değildim, sadece bana biçilen rolü oynuyordum. Bir gün saçma sapan bir kavgayla ve işkence gibi atılan triplerle, ayrılalım mesajlarıyla, sonrasında da yalandan arabesk modunda içilen alkollerle ilişkiyi bitireceğime, böyle bir fantaziyle ilişkimi sonlandırmayı göze almayı tercih etmiştim. Burda başrolde oynayan Mert olsa da, aslında farkında olmasalar da yönetmenleri bendim.

Bu şekilde yerde ne kadar kaldığımı bilmiyorum. Belki 10 saniye, belki 10 dakika. Sadece öpüşme sesini duyuyordum, ne yaptıklarını göremiyordum. Zaman benim için yavaşlamıştı. Sonrasında Mert üstümden ayağını çektiğinde ve beni saçımdan tutarak kaldırdığında, anlık olarak Yeliz'in dudakları ve yanakları kıpkırmızı halde olan ve burnundan hızlı hızlı nefes alan yüzünü, yine Yeliz'in Mert'in belindeki elini, Beyza'nın da Mert'in poposundaki elini ve son olarak Mert'in havadaki elini görmüştüm. O havadaki el yüzüme şiddetli bir tokat olarak indiğinde ve kafam eğilerek yana döndüğünde görüş alanımda yalnıza Yeliz'in pembe ojeli ayakları vardı. Sonrasında ise Mert'in sesini duymuştum.

Mert : "Bu gece Yeliz'le birlikte olacağız, var mı bir itirazın"
Sesim çıkmamıştı, sadece yere bakıyordum.
Beyza : "Etmez ne itiraz etcek Allah'ın korkak ezik sünepesi, Yeliz ne buldu bu malda hiç anlamadım zaten"
Beyza'nın beni sevmediğini biliyordum, ancak belli ki içten içe benden nefret ediyordu aslında. Bugün bu nefreti tatmin etmenin tam zamanıydı, mükemmel bir fırsattı bu onun için.
Mert : "İtiraz etsen de, sevdiğim için savaşma fırsatını bana versen keşke. Yeliz için herşeyi yapmaya hazırım"
Yeliz : "Kafanı kaldır, köle"
Yeliz bana seslenmişti, buna şaşırmıştım, kafamı kaldırıp Yeliz'e baktım.
Yeliz : "Noldu neye şaşırdın, istediğin bu değil miydi, benden gizlediğin fantazin, köle olmak. Al işte istediğin gibi sesleniyorum sana. Sevgilinin öpüştüğü adama gıkını çıkartmayacak kadar çok istiyosun köleliği belli ki. "
O an ne oldu bilmiyorum, Yeliz'e karşı içimde biriktirdiklerimi çıkartmak istemiştim belki de. İlişkimizdeki kavga ve tartışmalarda hep onun haklılığını, onun mağduriyetini dinlemiştim, benim haklı olduğumu düşündüğüm şeylerin bir önemi olmamıştı. Ben hep özür dileyen taraftım ve hep öyle olmam gerekiyordu. Bu adaletsizliği yargılamak için belki yanlış bir andı, ama zaten bu gece doğru olan ne vardı ki?
Ben : "Sen de sevgilini daha fazla dövdüğü için onunla öpüşecek kadar çok istiyosun Mert'le birlikte olmayı belli ki. İtirafımı onunla sevişmek için bahane olarak kullandığına göre."
Yeliz'in yüzü daha fazla kızarmıştı, ancak bu seferki öfkedendi. Sözlerim onu çok kızdırmıştı. Bağırarak üstüme doğru gelmişti.
Yeliz : "Sen ne demek istiyosun, ne biçim konuşuyosun benimle gerizekalı"
Kafamdan tutarak öfkeyle arka arkaya beni tokatlamaya başlamıştı. 5. tokattan sonra yere kapanmış, yüzümü saklamıştım. Sonrasında Mert bir eliyle saçımdan tutarak beni kaldırmış ve bana diz çöktürüp ellerimi arkamda birleştirerek diğer eliyle ellerimi tutuyordu.
Mert : "Gıkın çıkmayacak, Yeliz ne istiyorsa yapacak, kaçarsan kötü olur"
Tam karşımda Yeliz vardı, Mert beni tutuyordu, hareket edemiyordum. Yeliz hala öfkeliydi, ancak biraz olsun hırsını almıştı. Bana doğru yaklaştı, sert bir tokat attıktan sonra eliyle çenemi tutup kaldırıp konuşmaya başladı.
Yeliz : "Evet, haklısın, Mert'le sevişmek istiyorum. Seni daha çok dövmesini istedim, çünkü bunu izlemek beni tahrik etti. Gerçek bir erkek gibi seni yönetti ve hakettiğin şekilde dövdü. Erkek dediğin öyle olur. Senin fantazin umrumda bile değil. Köle olmasaydın bile aynı şeyi yapardım, çünkü senin yerin orası. O senden üstün, sen ancak onun ve benim hizmetçim olabilirsin, o da bunu gösterdi zaten. O yüzden şimdi kapa çeneni ve emirlerimizi yerine getir. Evin gerçek erkeği izin vermeden de konuşma."
Söylediklerim Yeliz'i çok sinirlendirmişti. Bu söylediklerinin ne kadarı gerçek düşünceleriydi bilmiyorum, ama beni kırmak isterken aslında nasıl tahrik ettiğinin farkında değildi. Fantazisini hayalimde kurduğum aşağılanmanın gerçeğini yaşıyordum. Bu çok ilginç bir çelişkiydi. Kendimi kullandırtmak için onu kullanıyordum. Bir kölenin en büyük sorununun, köle olduğunun farkında olmaması sözü geldi aklıma. 
Yeliz Mert'e doğru döndü, dudaklarından öpüp konuşmaya başladı.
Yeliz : "Senin olmak istiyorum. Yatak odama gidelim, bu köpeği de banyoya kilitle, sesimizi duymasını istiyorum"
Mert : "Yeter ki sen iste"
Yeliz : "Sana hayatının gecesini yaşatmak istiyorum. Beyzayı da alıp grup yapmamızı ister misin"
Bunları söylerken bana bakıyordu
Mert : "Buna bu ezik dışında hayır diyecek bir mal tanımıyorum"
Bu sırada Beyza Mert'in boynunu öpmeye başlamıştı. Yeliz bana döndü.
Yeliz : "Sen de boş durmayacaksın, kilitli kaldığın tuvaleti pırıl pırıl yapacaksın, kontrol edicem"
Sessiz kalıp kafamı onaylarcasına sallamıştım. Sonrasında Yelizden ani bir tokat yedim.
Yeliz : "Emredersiniz efendim diyeceksin beyinsiz, Mert'in seni ne daha ne kadar dövmesi gerekiyor bunu öğrenmen için"
Ben : "Emredersiniz efendim"
Mert beni kolumdan tutup banyoya sürüklemiş, içeri atmış, üstümden kapıyı kitlemişti. Onlar yatak odasına doğru giderken kıkırdamalarını duyabiliyordum.