1.2

985 28 2
                                    


Hikeye bittikten sonra duzenlemeye alicam cok cringe gelmeye basladi oalakskwkwkks of


"Akat yavaş" diye inleyerek tırnaklarımı sırtına daha sert bastırdım sivri olduğu için canı çok yanmış olmalıydı ki küfür mırıldandı.

Daha da hızlanmıştı nefesi boynuma çarpıyor huylanıyordum. Yaptığım onca imayı yapınca nasıl da göt oluyordu insan?

"Akat!" Bu sefer sol elimide sırtına bastırdım. Bastırmamla tırnağımın kopması bir olmuştu. Çığlık attıp Akat'tan ayrıldım. O kadar çok acıyordu ki gözlerimden yaş gelmeye başlamıştı.

"Eylem noldu? parmağın kanıyor" Kafamı kopan tırnağımdan çekip yüzüne baktım. Ağladığımı görünce ellerini iki yanağıma koydu. Abartmıyordum tırnak acısı o kadar kötüydü ki.

"Özür dilerim, özür dilerim." deyip bana sarıldı. Daha da şiddetli ağladım sırtını da mahvetmiştim tırnak yaptırıcak zamanı bulmuştum bende.

Bir kaç dakika sonra ağlamam geçmişti yavaşta Akat'tan ayrıldım. "İyi misin?" diye sorunca kafamı salladım. Yanağıma bir buse kondurup elimden tutup ikimizi de kaldırdı. Lavaboya götürdü. Artık acısı azalmıştı.

Klozetin kapağını kapatıp beni oturttu. "Yara bandı alıp geliyorum tamam mı?"

"Tamam." Arkasını dönüp yürümeye başlayınca sırtına baktım. Kanıyordu canı yandığından emindim ama o önemsemiyor benimle ilgileniyordu. Bir kaç dakika sonra elinde yara bandıyla yanıma gelmişti. İkimizde çıplaktık ama şuan sorun bu değildi. Parmağıma yara bandı takışını izledim. Bu kadar sert kaba bir adamın bana narin davranması gülümsememi sağladı.

"Sırtın?" diye sordum en son beline kadar ulaşmıştı kanı. "Kedi tırmaladı sorun yok." alaylı cevap vermesiyle gözlerimi devirdim. "Ciddiyim ben." Yere çömeldiği için gözleriyle bana aşağıdan bakıyordu.

"Hallederim acımıyor zaten, duşa gir ilk sen." Eliyle duşu gösterdi. Öne eğilip kollarımı boynuna sardım.

Duştan çıktıktan sonra Akat girdi bana verdiği temiz kıyafetlerini giyip yatağına attım kendimi bir kaç dakika sonra yatağın sağ tarafı dolmuştu.

Sabah Sıla'nın davetini görmüştüm Akat'ı da çağırıyordu. Bir kaç arkadaşımız daha olucağını söylemişti.

"Akat Pamir'i de çağırsana." Sıla ve Pamir birbirinden nefret ediyordu ama Akat bunu bilmiyor Sıla'nın ondan hoşlandığını sanıyordu saf çocuk.

Dolabını karıştırırken bana döndü. "Sıla bana hiç Pamirden hoşlanıyormuş gibi gelmedi ama çağırırım." Sırıttım hoşlanmıyordu çünkü. Yataktan ayrılıp arkasından sarıldım. "Ne giyeceksin?" Diye sordu.

"Bilmem niye soruyorsun?" Üstümde sadece tişörtü vardı. "Sevgilimle uyumlu giyinmek istiyorum belki?"Kahkaha atıp Akat'tan ayrıldım. "Çıkma teklifi aldığımı sanmıyorum." Kollarımı bağdaş yaptım. Yüzünü bana dönüp kafasını suratıma eğdi.

"İyi ama birisi bu gece aramızda ne olduğunu sorarsa benim olduğunu söylerim.

Sırıttım.

Aramızdaki havayı dağıtarak lavaboya doğru ilerledim. Arkamdan kaçarsın tabii dediğini duydum ama dönüp bakmadım. Yüzüme bir kaç su atıp yanaklarımdaki kızarıklığın gitmesini bekledim. Benim falan noluyordu sanki eşyaydım hayret bir şeydi.

Lavabodan çıkıp mutfağa geçtim Akat koltukta telefonuyla ilgileniyordu. Üstü çıplak altında şort vardı. Böylece gece tırnağım yüzünden inceleyemediğim vücuduna bakma fırsatım olmuştu göğsünde bir kaç minimal dövme vardı sol bacağında da büyük bir dövme vardı. Tabi altı tane baklavada gözüme çarpmıyor değildi. Telefonundan bakışlarını çekip bana bakmasıyla yakalandığımı belli etmemek için gülümsedim  o da bana göz kırpıp tekrar telefonuyla ilgilenmeye devam etti.

Buzdolabını açıp yiyecek bir şeyler aradım ama içki, domates ve yumurtadan başka bir şey yoktu. "İçkilerin yanında domates ne alaka Akat?" Elim domatesi alıp ona doğru gösterdim. "Domatesi çok severim of canım çekti fırlatsana bana onu." Gözlerimi devirip domatesi fırlattım. "Ben ne yiyicem ya." sızlanarak konuştum.

Göz ucuyla ayağı kalktığını gördüm. "Menemen yaparım mis gibi ha?" Yanıma yaklaşıp çoktan yarısını yediği domatesinden bir ısırık daha aldı. "Ne menemeni ya yulaf falan yok mu?" iğrenirmiş gibi suratını buruşturdu. "Bu vücuda nasıl sahibim sence?" Elimle kendimi gösterdim.

Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken kapı çaldı. "Ben açarım." Koşarak kapıya doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Karşımda kimi bekliyordum bilmiyordum ama platin saçlı benimle aynı boylarda mini etek giymiş kızı beklemiyordum.

RÜZGARLAR SAVRULSUN Texting +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin