"İnsanlar biz olmazsak, varlıklarını asla sürdüremez ama onlar bunu anlamıyor benciller!.." Derdi annem.
Nedenini küçükken asla anlamazdım. Neden insanların anneme ihtiyacı vardı?
"Oh.. Galiba insanları iyileştire bilmeden bahsediyor! Haha.. Ne kadarda aptalım!!" Öyle değil mi?Keşke öyle olsa..(?) Gerçekleri ve ya insan denilen varlığın kendi çıkarlarının ne olduğunu öğrene dek.. Annem yakılana dek..
Neden insanlara "Bencil yaratıklar. " Demesini anlamazdım..
Ama artık anlıyorum. Annem asla kötü biri olmadı! O insanları tam tersi yaşattı annem bir cadı değildi! O şifacıydı.. O masumdu.. Annem masumdu! Onun suçu yoktuyoktu..
Ama Cressida inanmadı.. Asıl cadı oydu..
Gözlerim istemsizce doluyordu çünkü artık tektim.. Ve tüm insanların gözü üstümdeydi. Sonuçta cadının(?) oğluydum.. Ve beni de yakarak öldüreceklerini anlamıştım.Ama napmalıydım? Masum olduğumu mu kanıtlamalıydım, kaçmalı mıydım?
Kaçmak isterdim ama kız kardeşim hâlâ burada! Yani ben öyle düşünmek istiyorum.. Evden kaçtığından beri ne mektup ne de bir iz bırakmıştı.. Ve ya o çok uzaklarda bambaşka bir yerde.. Ah, Rei nerdesin..?
Bazenleri beni dinlediğini, izlediğini hissediyorum.. Eğer ki bu hissim doğruysa nolur bi kereliğine sarılayım sana.. Sadece bunu istiyorum, sonra uzaklaşmak istersen gidebilirsin sorun etmem, alınmam, nedenini sormam.. Sadece son kez görmek istiyorum seni..
Pencereye bakarak onun gelebileceğini düşünmek bile bana huzur veriyor.. Ama galiba bunların hepsi hayalden başka bir şey değil.. Haha.. Hayal hepsi..
Keşke bu saçma hayallerime devam edebilseydim ama ne yazık ki Cressida denilen kişi kasaba halkını meydana çağırmıştı.
Galiba ya bi cadı adı altında şifacı birini yakaladılar ya da bi duyuru olucaktı. Aslında hiç gitmek istemiyorum ama zorundayım sonucta herkesin gözü üstümde ve kaçtığımı zannederlerse kesin öldürülecektim..
Meydana gittiğimde yine bir şifacı yakalanmıştı. Ama yüzü tanıdık değildi.. Sorun şu ki bu kasabadaki herkesi tanırım ve benim gibi kimse de onu tanımıyordu.
Sapsarı gözleri ölmek istemezce göz yaşlarına boğulmuştu..
Kimdi bu kadın? Bu kasabada ne işi vardı? Ve ya nasıl gelmişti? Sonuçta bilindik bi yer değildir Reona.
Cressida elindeki meşaleyi o kadına yakınlaştırarak;"Burada cadılara yer yok hemde senin gibi bilinmeyen birine! "
Ve kadının son sözünü istedi Cressida.. Kadın duraksadı sağına baktı soluna baktı birini ararcasına..
Cressida tekrarladı.
Kadın cagresizce gülümseyerek;"Aileme söyleyin,eve geri gelemeyeceğim, ama lütfen öldügümü söylemeyin üzülmesinler benim için..! "
Cressida elindeki meşaleyi, kadının altındaki odunların altına bıraktı. Odunlar hızlı bir sekilde yanmaya başladı.
Aydınlık havayı simsiyah bulutlar kapatmıştı..
...
Gözlerim dolmuş, kadının yakılışını izliyordum.. Ama elimden hiçbir şey gelmiyordu, ne acı.. O çağresiz çığlıkları, kimsenin umrunda degildi.. Onu kurtarmak istedim ama yapabilceğim hiç bir şey yoktu.. Çığlıkları bi süre sonra kesildi.Bembeyaz, inci gibi teni küllerden ibaretti artık..
Herkes gülümsüyor ve mutluydu.. Ellerine ne geçmişti acaba? Bundan zevk mi alıyordılar.. Annemde böyle yakılmıstı degil mi.. O kadın yakılırken kaskatı kesilmiştim ama yanımdaki insanlar uh.. Demeye bile gerek yok sanırım..
Annem yakıldığında benim haberim yoktu yani.. Annemde böyle yakılmıs ve acı cekmisti..
Bir süre orda ağlamamaya çalıştım ama basarısız olmuştum göz yaşlarım beni yenmisti..
Herkesin gözleri benim üzerimdeydi neden ağladığımla ilgili bir cok sey söyleniyordu.. Korkutucu ve gericiydi.. Neyseki bir süre sonra kalabalık azalmaya başlamıştı.
Artık gitmeliydim ama hala o kadına olanlardan sonra hareket edemiyordum sanki.. Sanki herşey tekrardan gözümde canlanıyor gibiydi..
Hava artık kararıyordu, havanın kararması icin erken değil miydi? Yoksa bayadır burda mıydım? Ah.. Neyse ne..
Kafamı toparlayıp evime dogru yürürken Cressida bana bakıp gülümsediğini fark ettim.Bana gülümsedi ama tatlı bir gülümseme değildi..
İkizimin burda olduğunu düşünsemde artık burdan kaçmam lazımdı.. Kim bilir? Belki yolumuz denk düşer hehe..
Eve geldigimde artık gece yarısı olmustu..Aslında işime gelirdi sonuçta kim beni tanicak bu zifiri karanlık ve soğuk havada ama 13yaslarında bir çocuk en fazla ne kadar kaçabilir ki?
Deneyip görecez.. Sonucta Cressida'nın o gülümsemesinden sıranın bende olduğu apaçık belliydi....
Ya kaçacağım ya da ölecegim!
Çantamı ve ceketimi aldım kapıyı actım ve bir yere dogru hızlı adımlarla gitmeye başladım ama nereye?Hava zifiri karanlık ve siddetli bir yağmur vardı sanki kadının gözyaşları, intikam almak istercesine sertti..
Koşmaya başladım uçsuz bucaksız bu yolda..Koşmayı bıraktıgımda ormanlık bir yerdeyim ıssız ve sesizdi ne bir insan sesi ne de bir hayvan sesi vardı sadece yagmur hakimdi..
Korkutucuydu.. Ağaçların çoğu solmuş ve ya kurumuştu. Burda ters giden bi şey vardı. Yerler yapış yapıştı su gibi değildi.
Kafamı biraz yana çevirdiğimde mezarlıklar gördüm.. Ama burası Reona'nın mezar yeri degildi? Başka bi yere gidecek kadar da uzaklaşmışta olamazdım.Mezar taşlarına baktım. Ama farklı olan bi şey vardı.. Hem farklı bir dildi hem de tarihler karma karışıktı. Sanki yüz yıllar öncesine ait gibiydi..
Mezarlıklarda çiçekler olurdu ama burda bir şeyin bile yaşadığından emin bile değilim.. Neresiydi burası?
Adım sesleri ve uğultular duymaya başladım. Arkamı tam dönecekken.....
Yere yığılı vermiştim.. Karnımda keskin bir acı vardı.. Etraf kan içindeydi. Nefes bile alamıyor gibiydim.. Biraz aşağı bakı vermiştim canım baya yanıyordu ama..Tch..
Muhafızların kullandığı o keskin alette benziyordu.
Sesim cıkmıyordu.. Kan tadı dışında bir seyde hissetmiyor gibiydim..
Bazı konuşmalar duyuyordum ama kesik kesikti;"Cressida bir çocuğu ....... İster ki?"
(Not:"... " kesik kesik duymasından dolayı)
Diğer muhafız cevapladı;
"Cadının oğluydu ..... ondan dolayı olsa gerek ama ....... biraz fazla.."Konuşmaları bir süre sonra duyamıyordum..Dondurucu soguk içime işliyordu.. Buraya geldigimde yorgun değildim ama artık düsünecek halim bile kalmamıştı...
Üşüyordum, yorgunluğum git gide artmıştı.. Gözlerim.. Artık açılmıyordu..
Bu böyle bitmemeliydi..!
Okudugunuz için cok teşekkürler umarım beğenmişsinizdir ama unutmayın ki ilk bölüm/Bölümler wow bir olay içermediğinden sıkıcı gelmiş olabilir:'
Yazım hatalarım varsa kusura bakmayınHerşey icin teşekkürler<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Geçmişlerin Ardından~
FantasyHayatın nerede biteceğini kimse bilemez, değil mi? Veya nereden yeni sayfa açacağını.. Yeni sayfa açmak her zaman iyi yola mı götürür yoksa bilinmezlikle dolu bu dünyada yapayalnız mı bırakır? #Bilgilendirme:Bir süre yeni bölüm gelemicek cünkü aynan...