Hayaller Ve Anılar 04

26 6 1
                                    

Bu yazıyı o mezarlıkların olduğu yerde de görmüştüm..

Neden herşey bu kadar karmaşıklasıyor? Mary'e baktım, anlamaz gözlerle raporlara bakıyordu.

"Mary, bi şey mi oldu? " Yazılar hakkında konuşmanın doğru olacağını düşünmüyordum.. Sonuçta hâlâ yabancı bir yerdeyim.

Mary bana baktı. Gözlerindeki yaşlar daha da çoğalmaya başladı. Ağlak sesiyle; "Bu yazıları okuyamıyorum! Bu eski bir alfabe.. Ama okumam lazım yoksa başım derde girer hemde senin geçmişine dair hiçbir şey öğrenemeyiz.. "

"Nasıl yani?" Kafam iyice karışıyordu..

Mary bana doğru eğildi elini saçıma koydu; " Ne yazık ki yapabileceğim bir şey yok.. Yazılar benim zamanıma ait değil.. Ama ne gariptir ki senin yıllarında ölenlerde benimle aynı alfabeyi kullanıyor..

Zaten de yaşantılar farklı dil bile olsa da raporlar hep aynı dil olarak verilirdi. Bu konu hakkında bildiğin bi şey var mı?"

Hâlâ onlara güvenmeli miyim bilemiyorum.. Ama bi şeyler ögrenmek istiyorsam geçmişimle ilgili başka seçeneğinde.. Ama ben normal bir çocuğum geçmişim mi de kendim biliyorum?

Ve olan üstü bi şeyde yaşamadım.. Artık düşüncelerimi toparlayamıyordum. Neden.. Neden herşey bu kadar karmaşıklaşıyordu!

Gözlerimi devirdim. Kafayı yiyor gibi hissediyordum..

Heheh.. Hahhaa! Artık kafayı sıyırcağım NELER OLUYOR!?

.
.
.

"Bence çok yakıstı sana hehehe^^" Gülümsedi..

"Hadi ama Reii!! Bu çiçeğin rengi hep elime yüzüme bulaşıyor!! Hmph"

Leo'yu sallayarak; "Hadi ama Leo ne kadar da mızıkçısın hem rengi sana çok yakışıyor!
Hem ben burdan gitmeden önce sana minik bir hediye vereceğimm!!"

Leo'yu sallayarak; "Hadi ama Leo ne kadar da mızıkçısın hem rengi sana çok yakışıyor! Hem ben burdan gitmeden önce sana minik bir hediye vereceğimm!!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayaller ve anilar bulanıklaşıyor gibiydi.. Neyin gerçek olduğunu kim bile bilirki??

"Nereye gideceksin?"
"Ahaha şaka yapıyorum!! sensiz hiç bi yere gider miyim sanıyorsun?" Sımsıkı sarıldı..

"Gidersem bile ormanın olduğu yere doğru giderim bir sürü çiçek var hehehe!! "

.
.
.


Mary beni sallayarak; "Ryan!! Kendine gel hadii.."

Başım ağrıyordu.. Kendime geldiğimde James ve Mary yanımdaydı. Gözlerimi ovaladım. Kendimi artık kaybediyor gibiydim.

"Ah Mary! İki saniye gittim ya! " James hâlâ sinirliydi.

"Sinirini sakın benden çıkarim deme!.." İlk defa ağlamayan bir ses tonuyla konuşmuştu ama tabi fazla uzun sürmedi göz yaşlarına boğulurcasına "Sanırım kendine geliyor sonunda.. "

Konuşacak halim bile yoktu.. Konuşmaları dinlemek bile yorucuydu..

James beni kucakladı odaya geri götürdü, yatağa yatırdı. Vücudumu hareket dahi ettiremiyordum..

James ise kendi kendine söylenircesine bana bi şeyler diyordu; "Kendi kendini yoruyor tch.. Kendini toparlamazsa o kadın gibi hayallerine yenik düşecek." Diyerek ordan uzaklaştı James..

Mary "Nereye gidiyorsun" Dedi ama cevap vermedi..

Mary yanımda oturdu, bir şarkı mırıldanıyordu. Ben ise anılarımda takılı kalmış gibi aynı anıyı düşünmeden edemiyordum..

Rei bensiz bi yere gitmeyecegine söz vermisti ve ya ben bazı yerleri hayal meyal hatırladığımdan uyduruyordum...

Gözlerimi açtığımda James yatağın kenarına oturmuş bazı şeyleri inceliyordu. Kafamı kaldırdım ama başım ağrımaya başlamıştı.. Kötüydü..

"Kalkmaya çalışma yat dinlen." Dedi James. Sakindi, bi daha sinirlendiğinde cidden korkutucu oluyordu.

"Geçmişin sana acı çektiriyor, her 'kötü ruh' olarak adlandırılan kişilerin yaşadığı  bi şey.. Atlatması cidden zor olabiliyor ne yazık ki.. "

Pek konusabilcek gibi olmasam da "peki ya.. Neden oluyor...Yani neden.." yorgun ve bitik sesimle demeyi başarmıştım..

James gözlerini devirdi "Sonuçta geçmişinde yaptığın ve ya olan hatalar, üzüntüler, öfkeler, yanlışlar ve bunun gibi birçok şey seni her zaman mental fiziksel olarak düşürmeye çalışır

Eğer ki bu düşüncelere yenik düşer ve ya kabullenemezsen yaptıklarını, olanları.. Ne yazık ki anılarla gerçekler tamamen karmasıklaşır.." Elimi tuttu yüzüme hafifce baktı;

"Sana bir şey olmasından gercekten endiseleniyorum.. Lütfen geçmişinle barışmaya en azından yeni hayatın için geçmişini silmeye çalış.. " Gülümsedi..

James'in endişesini gerçekten hissediyordum..

Şuan biraz halim olsa da sımsıkı sarılmak istedim..

Biraz sonra kendime yavaşta olsa gelmiştim..

"Sonunda uyandın!! Tüm gün seni beklemek yorucuydu.. Ama yine de iyi olmana sevidimm" Diyerek yanağıma makas attı. James'i çözmek çok zor..

Tam o sırada kapı açıldı. Mary geldi, bazı raporlar verdi bir şey söylemeden gitti.. Cidden bazenleri çok garip davranıyorlar.

James Raporlara baktı, 'bu ne böyle' dercesine bir suratı vardı komikti.. Sayfaları cevirdi, çevirdi ama pek anlamış gibi gözükmüyordu.

"Bu raporları kim yazıyo be!" Diye söyleniyordu.

Bazenleri sinirliyken bile komik olmayı başarıyor.. AMA BAZENLERİ.....

"Yanlış olan bir şey mi var? " Dedim.

"Bu sıralar raporlarda cok hatalar var uh.. Umarım uzun sürmez.. YANİ UMARIM SÜRMİCEK! Patron denilem herife duyurulur!!" Bi anda durdu. Biraz sesizlikten sonra

"Ahahah.. Bunu duysaydı kesin cezalandırılırdım"

Gülüşü çaresiz bir çocuğu anımsatıyordu.

"Patron dediğin kişi tam olarak kim?"

James gözünü devirdi, biraz da endişeliydi..

"Buranın yöneticisi gibi bi şey diyebiliriz, her ölen ve yaşayanların kayıtlarından sorumlu ayrıca buranın kuralları bile ona ait.. Kurallara uymazsan cezalandırılırsın.

Cezaları hafife sakın alma. "


Biraz uzun süre oldu ama bazı şeyleri ayarlamam lazımdı. Böylece hikaye ile ilgili herşeyi netleştirmek daha kolay olacak^^

Okudugunuz icin teşekkürler!!

Karanlık Geçmişlerin Ardından~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin