"Tesadüfen tanışacaksın
tüm geleceğin o olacak.""Oğlum nasıl aldatılırım lan kafayı yicem. Ben ulan ben NASIL ULAN" diyerek kaldırımda Baran köpeğine söyleniyordum.
İzmir'den kalkıp Antalya'ya sevgilimi görmeye gelmişken hayatın bana götüyle bile gülmediğini unutmuştum.
Sevince hayvan gibi seven bir insan olduğum için karşımdakinin götünü kaldırıyodum demek ki.Yoksa beni aldatmak akıl işi değil.
Dayanamadım yine başladım konuşmaya."LAN DAHA DÜN PARA GÖNDERDİM BEN BU KIZA BARAN. Benim paramı mı yiyor o şerefsizle? Gerçi çocuğunda suçu yok ki ikimiz de aldatıldık amınısiktiğim."
Ben söylenirken Baran sadece ağzımı kapatmaya çalışıyordu.Farkındaydım burası kendi mahallem değildi ve sokak ortasında böyle bağırmamalıydım ama napabilirim aldatılmıştım amınakoyim.
Abimlere ben bu kızla evlenirim,şurada ev tutarız şöyle olur böyle olur diye uzun uzun anlatmıştım oysa. Ben aldatıldığımı nasıl söyleyeceğim şimdi?
Kendi kendime içimden sövmeye çalışarak yürümeye devam ettim. Baran sabır çekerek yanımda konuşmaya başladı."Lan yürü Allah aşkına bin arabaya orda bağır çağır bak belalı gibi geziyoruz ortalıkta."
Onu çok takmayarak arabama baktım.Arabam arabam canım arabam hayatımın tek aşkı canım arabamı gördüm.Karşıda beni bekliyordu. Karşıdan karşıya geçmek için adım attığımda Baran ensemden çekti.
"Sen gerizekalı mısın amınakoyim yoksa kör müsün? Işıklara bak mal" diyerek bana bağırdı.Sonra kafamı tutup çevirdi. Daha sarı ışık yanıyordu ve evet 5 saniye sonra yeşil ışık bizim için yanmıştı. Sinirli bir şekilde yürürken koluma biri çarpmıştı.
Çarpmanın ardından düşmemek için elimi tutan beden ile göz göze gelmiştim. Göz göze gelmemle beraberinde gelen drama Queenlik seviyesinin çok üst düzey olduğunu düşündüğüm çoçuk bayılmıştı??
Deniz~~
Üniversite alışverişi her ne kadar yorucu olsada en yakınım,beraber büyüdüğüm kuzenimle aynı üniversiteye gidecek olmam hem çok heyecanlı hem de çok eğleneceğimiz anlamına geliyordu. Beni tanımayan insanlar genelde dışarıdan soğuk birine benzediğimi söyler sonra bana alışınca o ön yargılardan kurtulma eğilimine geçerler. Yani soğuk nevale sıfatlarını hak etmiyorum.
Ata ile alışverişe çıkmıştık ama onun ve benim ilgi alanlarım çok farklı olduğu için bir yerden sonra ayrılmıştık. O çizgi romanlarına koşmuş bense romanların olduğu bir kitapçıya yönelmiştim.Yaklaşık 1 saat sonra beni arayıp acıktığını söylemişti bu yüzden ortak bir yerde buluşmamız lazımdı. Ben onun yanına gideceğim için karşı tarafa geçmeliydim, beni bekliyordu.
Yayalar için yeşil yanmış olsa gerek insanlar yürümeye hatta koşmaya başlamıştı. Hızlı adımlarla yürümeye başladım bende.Direğin orda beni bekleyen Ata'yı gördüğümde el salladım.Sonra telefonum çalmaya başladı.
Elimdeki poşetlerden dolayı zar zor telefonu elime almıştım ki biri omzuma çarptı. Şiddetli bir çarpışmaydı. Onunla göz göze geldiğimde farklı bir şeyler olduğunu anladım. Saçları, teni, gözleri
Gri değillerdi.
Deniz kendisine çarpan çocukla göz teması kurunca gözleri titremeye başladı. Gözlerine gelen renk akımının etkisiyle çocuğun elini tuttuğunu bile fark etmemişti. Gözleri kararmaya başladı.
&
Deniz birden bayılınca onu bekleyen kuzeni koşarak yanına gitmişti. Etraftakiler bakmakla yetiniyordu. Ata ise yardım edin diyerek bağırıyordu.O sırada Baran yerde titreyen çocuğa arabaları olduğunu söyleyip oraya yürütmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Ev Diye Bakmak // bxb
Ficção GeralAlışılmışın dışında bir dünyada yaşayan Deniz, nörolojik körlük yaşamaktadır ve renkleri görebilme yetisi sınırlıdır. Sadece grinin tonlarını görebilmektedir. Deniz dünyanın renkli olduğunun farkındadır ancak kendisi görememektedir. Ta ki Özgür bild...