-2-

207 33 51
                                    

"Ah! Wonny geldin mi hayatım?"

Sungchan, kız kardeşinin sesini duyunca geri çekildi hemen. Bu sırada Wonbin nihayet derin bir nefes alabilmişti.

Bir dakika ne? Wonny mi!?
Hadi ama Minjeong...

"Aaa, evet canım ben geldim!"

Wonbin, kıza o kadar kızgındı ki...
Tanrı aşkına abilerinin onu  ayak üstü görmesi gerekiyordu oturup limonata içmeleri ya da dudağındaki ruju temizlemeleri değil...
Hem ayrıca bu cesaret nereden geliyordu bu Sungchan denen çocuğa? Gördüğü her kızın dudağına mı eğiliyordu?

"Bu kadar hızlı geleceğini bilmiyordum, üzgünüm abilerim ile tanışmışsın!"

Minjeong, halinden memnun gibiydi, Wonbin'e baktıkça gülmesine engel olamıyordu.

"Ya ya, öyle oldu."

Wonbin, kıza kaş göz yaparak onu bir an önce bu durumdan kurtarmasını söyledi.
Neyseki Minjeong, gülmesini bastırıp onu anlayabilmişti.

"Neyse, hadi odama geçelim biz."

Wonbin heyecanla kalkarak, kızın elini tuttu. Fakat bu sarışın olanın dikkatini çekmişti.  Yine de bir şey demedi.

"İyi eğlenceler size." diyerek esmerin karşısındaki yerine geçti.

Wonbin ve Minjeong ikiliyi yalnız bırakarak nihayet Minjeong'un odasına geldiklerinde Wonbin kapıyı kapatıp dakikalardır tuttuğu nefesi geri verdi.

"Bir an cidden... Cidden ölecektim Minjeong! Tanrı aşkına abilerin ile beni nasıl yalnız bırakırsın?"

Kız Wonbin'i duymuyordu bile öyle çok gülüyordu ki. Kahkahaları arasındaki zorlukla konuşabildi.

"Aşkım, özür dilerim ama benden daha güzel olmuşsun... Kendime engel olamıyorum!"

O gülünce Wonbin 'de haline güldü.
Şu haline gülmemek mümkün müydü?

"Sen gül bakalım, abin parmağıyla dudağımın kenarını sildi! Diğer abin desen senin değil de onun kız arkadaşıymışım gibi davrandı!"

"Sungchan abim biraz çapkındır...
Yapar öyle şeyler. Ama Eunseok abime laf ettirmem o her kızın hayalindeki erkek arkadaştır."

Neyseki Wonbin kız değildi.

"Eski erkek arkadaşın abilerin yüzünden okulunu değiştirmemiş miydi?"

Minjeong yatağa uzanırken onayladı Wonbin'i. Bir yandanda sevgilisinin kısa eteğinin açıkta bıraktığı uzun, beyaz bacaklarına bakıyordu.

"Uhm, evet. Dediğim gibi söz konusu ben olunca biraz korumacı olabiliyorlar. Eunseok abim bile çok korkunç birine dönüşebilir..."

O konuşmaya devam ederken Wonbin, kız arkadaşının gözlerini takip etti. Bakışların kaynağı...

Elbette onun saçma sapan oturuşu yüzünden açıkta kalan bacaklarından başka bir şey değildi.

"Hey! Bacaklarıma mı bakıyorsun sen?"

Bunun için niye bu kadar utanmıştı bilmiyordu ancak kesinlikle yüzünün yandığını hissediyordu. Belki de şu an gerçekten bir kız gibi göründüğü için kendini öyle hissetmeye başlamıştı.

"Hey! Siz erkekler bakmıyor musunuz sanki?"

"Biz kızların bacaklarına bakıyoruz!"

"Sevgilim, üzgünüm ama şu an ben de tam olarak onu yapıyorum..."

Minjeong tekrar kahkahalara boğulurken Wonbin kızın yanına uzanarak yanağına bir öpücük bıraktı. Artık buna bir son vermeliydi. Buraya bu kılıkta gelmesinin bir sebebi vardı.

"Sana kim olduğumu hatırlatayım öyleyse..."

Dudaklarını kızın dudaklarına doğru yaklaştırdı, Minjeong nefesini tutmuş olacakları bekliyordu.

"Kız halinin daha çekici olduğunu söylemiş miydim?"

Wonbin gözlerini devirdi. Yine mi bu konuydu tanrı aşkına...

"Şimdi bir erkek gibi öpeceğim ama seni."

Dudaklarını kızın minik tatlı dudaklarına birleştirmişti ki kapının iki kez tıklatılması ile hemen ayrıldılar.

Hemen sonrasında kapı açılmış, Eunseok sarı saçları, güzel parlak gülümsemesi ile belirmişti.

"Kızlar, yemek hazır hadi gelin."

Yemek mi?

Hayır, hayır asıl şaşırmadım gereken part burası değildi.

Kızlar mı?


stargirl interlude ꈊ⁠ eunbin+ wonchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin