Görev - Arkadaş edin

140 45 56
                                    

                               BÖLÜM 2

                   Görev - Arkadaş edin.
                                                      

*Düzenlendi*
   

  Sağ kolumdaki acıyla uyandım. Kolumdaki leke bugün çok farklı his ettiriyordu. Neydi bu şimdi? Kendimi bildim bileli kolumda olan bu sembol, bu gün daha da belirgin bir hal almıştı. Yaralı koluma dikkat ederek yatakta doğruldum. Yaralı kolumun acısı sağ kolundaki garipliği unutturmuştu. Yataktan kalkıp kolumdaki dünden kalma sargı bezini değiştirmek için makyaj masasına yaklaşıp çekmeceyi çektim, içinde pek makyaj malzemesi olmadığından makyaj masası denemezdi doğrusu. Çekmeceden bir krem alıp yeniden çekmeceyi kapattım. Yaramın üzerine kremi sürüp tekrardan sargı beziyle sardım. Üzerimdeki pijamaları çıkarıp okul üniformasını giyindim. Uzun aradan sonra okullar yeniden açılacaktı. Buna sevinmem mi yoksa üzülmem mi gerekiyor bilemiyordum. Fakat içimden bir ses bu sene bir farklılıklar olacağını söylüyordu. Açıkçası buranın bana katacağı farklılıklardan bile korkuyordum.

Odadan çıkmadan önce son teknoloji tabletimi elime alıp yeni indirdiğim uygulamaya göz attım. Oyunda bize görevler veriliyordu ve her görev atladığında seviye geçmiş oluyorduk. Bu sistemin bizi eğlendirmek amacıyla yarattığı bir uygulamaydı, ve büyük ihtimalle bu uygulama da kendi çıkarlarını korumak için yapılan bir yönetim şekliydi. Tablette uygulamayı açıp ilk seviyeden görevi başlattım. Yapamayacağım bir görev olsaydı eğer uygulamayla uğraşmayıp silecektim.

"İlk görev: Arkadaş edin."

Yüzümü buruşturarak ekrana baktım.

"Sen ciddi misin?"

Görev çok sıkıcıydı ve bana uygun olmayan bir görev verilmişti. Buraya ait olan ve olan biteni normal karşılayan kitleyle  muhatap olmayı sevmediğimden kaynaklanıyordu. Çoğunlukla kendi başıma takılıp, kendi sorunlarımı kendim hallederdim. Bu durumdan gayet memnunum, çünkü okulda düzenlenen turnuvalarda, çoğunluk benden nefret ederdi. Bilirsiniz, başarılı olmak düşman edinmenin ilk adımıdır.

Okula yeniden gitmek ve oradakilerle karşılaşmak oldukça canımı sıkıyordu.

Yaşıtlarımı yaralamaktan, çok az ihtimalle öldürmekten haz almam.

Kim alır ki?

Onlar alır.

Ama yaşamak için öldürmek gerekirse çekinmem. Kötü insanlara karşı gelecekseniz eğer, ilk işe kötü olmakla başlamalısınız. Bana bu öğretildi. Bende öğrendim.

Her yıl geleneksel turnuvalar geçirilir. Ve bu turnuvayı kazananlar okulun en iyilerinden seçilir. Genellikle okulda, seçilmiş ailelerin çocukları kazanır. Ve yahut başka deyimle üstlerin çocukları.

Ama ne tesadüf ki, bana haksızlık yapmadan beni de her defasında kazanan ilan ediyorlardı. Amaçları belki de gelecekte kendilerine yarayan bir dövüşçü yetiştirmekti, ama benim onlara boyun etmeyeceğimi bilmeleri gerekir.

Saçım ve okul üniformam hazır olduktan sonra merdivenlerden aşağıya doğru indim. Her alışık olduğum sabahlardaki gibi annem ortalıklarda yoktu, ve her zaman yaptığım gibi buzdolabının kapağının üstüne yapıştırılan notlardan annemin işe gittiğini, ve kahvaltının hazır olduğunu anladım. Annemin hazırladığı tostu ısıtıcıya bıraktım, tost hazır olduktan sonra masaya geçip hızlıca kahvaltımı yaptım. Spor ayakkabılarımı giyip okula doğru yürümeye başladım. Okul ayakla gidilecek mesafedeydi. Bundan dolayı bisikletimi almadım.

Yanlış Evren Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin