17-SARI LEMUR

369 30 11
                                        

Metin ile ufak bir bakışma geçti aramızda ve ben kaşlarımı çatarak baktım ona.Ne demek istediğimi anladı ve kafasını salladı.Sanki yeniden doğdum."Gidin yenge,
Komutan sizi bekler."

Önce karşımdaki mafya bozuntusuna baktım sonra karşılarında dimdik duran Metin'e.Dudaklarım yukarı kıvrıldığında koşmaya başladım.
Arkamdan Metin'in gür sesi duyuldu.

Merdivenleri çıkarken nereye gittiğimi bilmiyordum ancak askerler bana yol gösteriyordu.

Hastane odasına geldiğimde iki asker önümü kesti ve bunu üstümdeki önlüğe rağmen yaptılar."Ben,"dedim şaskınlıkla."Doktorum onu görmem lazım."

Asker burukça gülümsedi."Olmaz hanımefendi.Ameliyat için sadece tek bir doktorla anlaşıldı,onun dışında herhangi bir izin yok.Her anlamda oldukça riskli bir durumdayız."

Şaşkılıkla kaşlarımı kaldırdığımda kafamı iki yana salladım."Ne ameliyatı?Bırakın durumunu göreyim, yakınıyım hem.Alev ben,
Alev Pusat."

Askerler birden şaşkınlıkla birbirine baktığında birinin yüzünde kocaman bir gülümseme yer edindi.
"Yenge,"dedi neşeli sayılabilecek bir tonda.Kafamı salladım.Tekrar birbirlerine baktılar ardından bir tanesi etrafına baktıktan sonra bana doğru eğildi."Beş dakikan var, yenge.
Bilinci yerinde ama konuşması yasak.
Komutanım gelmeden çık ki bizim de başımız yanmasın."

Kafamı hızlıca salladığımda diğeri tekrar etrafı kontrol ederek kapıyı açtığında içeri girdim.Kapı arkamdan kapandı.

Tam karşımdaydı,oksijen maskesi ağzında.Ellerim ağzıma gittiğinde onu böyle görmek hem yaşam hem de ölüm gibiydi.Örtü göğsünü açıkta bırakırken ne olduğunu bildiğim birçok cihaz takılıydı.Nabzı ekrana yansıyor ve oldukça yavaş atıyordu.
Sarı saçları dağınık ve kirliydi.

Kapının açıldığını duyunca yavaşça bana doğru döndü.Beni gördüğünde ilk başta algılayamadı ama ardından kim olduğumu anlayınca ayaklanmaya çalıştı.Hızlıca yanına gittiğimde birkaç adım ötesinde durarak elimi kaldırıp onu durdurdum.Daha fazla yaklaşamazdım.Kafasını omzuna yatırıp bana baktığında zorlanarak oksijen maskesini çıkardı.

"Alev,"dedi oldukça kesik bir sesle.
Gözyaşları savaşına son verip süzüldüğünde kafamı iki yana salladım.Mavi gözleri deryayı taşımaktan yorgundu.

"Yaşıyorsun,"dediğimde bir hıçkırık kaçtı boğazımdan."Aman Allah'ım sen yaşıyorsun."Gülümsedi."Seni adi herif!"dedim.Gülümsemesi soldu.
"ÖLDÜN SANDIM!İki günde benim kalbimi de alıp yanına gömmeyi nasıl başardın ?"

"Alev,"dediğinde bir inilti kaçtı boğazından."Sarılsana bana,neden öylece dikiliyorsun?Sarıl bana çünkü yaralar değil sensizlik canımı acıtıyor."

Yüzüne baktım öylece kafamı iki yana sallarken bir hıçkırık daha kaçtı boğazımdan.Yaşıyordu, inanamıyorum yaşıyor.Hiç umudumu kaybetmedim ama şimdi inanmak zor geliyor.Öleceğim,ölecek miyim?

Elimi yüzüne doğru uzattığımda elini kaldırıp tutmaya çalıştı ama tam o sırada karın boşluğundaki kocaman yarayı görmek beni daha çok sarstı.
Yaşam perdesi kalktı ve vücudundaki yaraları görünce daha fazla burada durmayacağımı anladım.Elimi hızlıca geri çektiğimde birkaç adım geri gittim.Yok yok bu olamazdı,olmasındı.
Yaralar çok fazlaydı bu çok fazla acıydı."Bir kere sarılmayacak mısın kızım?

Bakışları adımlarıma kayınca mavi gözleri endişe ile bana dönerken kaşları kavisle yukarı kalktı."Benden,"
dediğinde sesi titrer gibi oldu.Psikolojisini anlıyordum ama o anlar mıydı beni?"Bana dokunmaktan çekiniyor musun?"Anlamazdı.

Bir şey söylemem gerekirdi ama dilim tutulmuş gibi kaldım.Bir adım daha geriye gittim.Çağrı'nın bakışları tekrar ayaklarıma kaydı ve göğsü daha hızlı inip kalkmaya başladı.

"Alev yaşıyorum ben,biliyorum zordu ama buradayım.Konuş bari kızım,çok ihtiyacım var,"dediğinde bile tek kelime edemedim.Tekrar ağzını açacaktı ki yanına bir ağrı girmiş olmalı ki ağzından bir inilti daha kaçtı.

"Sen,"dedim yutkunarak.Yaralarına baktım."Sen kötü görünüyorsun."

"Çık,"dedi en sonunda tavana diktiğinde bakışları.

"Çağrı,"dedim ağlamaklı bir sesle.

"Çık dedim,"dedi bu sefer daha sert bir sesle ve oksijen maskesini tekrar taktı.

Ona bakmaya bir son verip odadan hızlıca çıktığımda askerleri arkamda bırakıp odama doğru koştum.Neyim vardı benim?Neden o yarasını görünce tüm isteğim kaçıp gitmişti ?

~

3 gün sonra

Siz:Nasılsın ?

Siz:Durumun hakkında biraz bilgi aldım ama emin değilim.
(Görüldü)

Siz:Sana attığım mesajları okudun mu?
(Görüldü)

Siz:Çağrı yapma böyle

Siz:En azından nasıl olduğunu söyle

Sarı Komutan:İyiyim,oldu mu ?

Sarı Komutan:Okumadım mesajlarını okumayı düşünmüyorum da

Siz:Çağrı yapma böyle lütfen

Siz:Bana ne olduğunu bilmiyorum ama amacım kesinlikle seni bırakmak değildi

Siz:Seni bırakamam,aylarca seni bekledim ve biraz şaşırdım

Siz:Ne yapacağımı bilemedim anla beni

Siz:O yaraları görünce elim gitmedi

Sarı Komutan:Anladım kendince haklısın

Sarı Komutan:Ama üç gün oldu Alev

Sarı Komutan:KOSKOCA ÜÇ GÜN

Sarı Komutan:Ben senin ilk tepkini zaten anlıyorum peki üç gün?

Sarı Komutan:Kızım ben ölümden döndüm,anlıyor musun ?

Sarı Komutan:Belki ölmedim, üzgünüm ama bu 4 ay boyunca yaşadığım anlamına gelmiyor

Sarı Komutan:Hepsini s*ktir et,acıyı s*ktir et

Sarı Komutan:Armasaydın,
gelmeseydim ama sen bir mesaj bile atmadın Alev

Sarı Komutan:Yüzüme bile bakmadın hastanede nasıl davranmam gerekiyor ?

Siz:Üzgünüm

Sarı Komutan:Üzgünsün?

Sarı Komutan:Ben de üzgünüm senin gibi birine inandığım için

Sarı Komutan:Bundan sonra iyi günler dilerim Alev Hanım

Siz: Çağrı lütfen böyle yapma
(Görüldü)

Siz:Sarı Lemur beni anlamanı beklemiyorum ama beni görmezden gelme
(Görüldü )

Siz:O yaranın ne demek olduğunu ilk anda anlarım Çağrı ve kalbim bunu kaldıramadı
(İletilmedi)

Siz:Seni seviyorum
(İletilmedi)

~
Lan aga ne oluyor ?Ben böyle planlanmıştım.İki bölüme kendimize gelmemiz lazım.

Metin gel topla oğlum ortamı,böyle gitmez.

Öhöm
Ateşle barut ah yan yana durmaz

Çağrı mı Alev mi haklı sizce?

SUÇLU /TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin