FS: Sky... Ailenin nerede olduğunu bilmiyor musun?
SW: Hayır... Hayır bilmiyorum.
FS: Peki seni bu hastaneye getiren kişi kimdi?
SW: Erkek arkadaşım...
FS: Hmmm... Anladığım kadarıyla anne baban yok, değil mi?
SW: Hayır... Yok.
FS: Peki, beni baban olarak kabul etmeye ne dersin?
"Baba" mı? Dr. Spencer mı? Şaka yapıyor olmalıydı, kesin şakaydı bu. Ama Skylar daha önce Dr. Spencer'ın şaka yaptığını görmemişti. Sadece o değil, koskoca hastanedeki tek bir kişi bile onun şaka yaptığını ne görmüş, ne de duymuştu.
SW: Dr. Spencer lütfen, şaka kaldıracak durumda değilim şuan.
FS: Ciddiyim Sky. Seni öksüz ve yetim bırakamam. Mesela iyileştiğinde evine gidecek kimsen yok. Ama seni evlat edinirsem, ki bunu sadece senin rızan ile yaparım, iyileştiğinde yanıma gelebilirsin.
Skylar doktoruna güvenmek istiyordu. Çok istiyordu bunu. Bir ailesi olması, gidecek bir yuvası olması için canını bile verebilirdi. Bu teklif de gayet cazipti onun için.
SW: EVET! EVET DOKTOR BENI EVLAT EDININ LUTFEN! AILEM OLMASINI O KADAR COK ISTIYORUM KI!
FS: Bunun farkındayım Sky. Gri gözlerindeki pırıltılar beni bilgilendirdi zaten. Ve eğer gelmek istersen, evim hastanenin hemen karşısındaki beyaz, tek katlı ev.
Skylar kulaklarına inanamıyordu. Artık bir babası vardı! Ailesi, kalacak yuvası!..
FS: Yarın sabah ailenin sana bıraktığı eşyaları da getirmemi ister misin?
SW: Ben de gelebilir miyim?
FS: Olmaz Sky. Senin burada kalman gerekli. Unutma, yakında buradan uzağa gideceksin.
SW: Ben de geleceğim. Ailemin (!) bana ne bırakmış olabileceğini merak ediyorum doğrusu.
FS: Hayır Sky. Olmaz. Yarın hepsini getireceğim.
SW: Söz mü?
FS: Söz.
SW: Ne zaman alacaklar beni?
FS: Yarın akşam arabayla gideceksiniz.
SW: ...
FS: Seni özleyeceğiz Sky.
SW: Ben Miss Green'i özlemeyeceğim.
FS: Nedenmiş o?
SW: Hakkımda yalan atıyor sürekli.
FS: Merak etme. Yakında buradan şutlanacak.
Skylar önce Dr. Spencer'a Miss Green'in kartını vermeyi düşünmüştü ama madem şutlanacaktı, kartının onda olmamasının da bir sakıncası yoktu.
Skylar doktorla konuşurken dakikalar hızla akmış, öğle yemeği saatine sadece 12 dakika kalmıştı. Bugün yanında yiyip yemediğini kontrol eden bir hastabakıcıya ihtiyacı olacağını sanmıyordu, ne de olsa kahvaltı bile yapmadan yürüyüş yapmak zorunda kalmıştı ve çok acıkmıştı. Evet, işte yemek saatini bildiren zil çalmıştı. Skylar sonunda ağzına doğru düzgün bir lokma koyabilecekti.
*****
Yemeklerini güzelce yemiş ve derin bir uykuya dalmıştı Skylar. Yeni yeni uyanıyordu ki birisinin odasına girdiğini duyunca gözlerini sımsıkı kapadı. Adımlarından gelen kişinin Dr. Spencer olduğunu anladı. Doktor yavaş yavaş yanına geldi ve kulağına şu kelimeleri sıraladı:
FS: Başın büyük belada, Skylar...
Bölüm Sonu~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMLÜ BEDEL
Fiction généraleBaş karakterimiz Skylar, LCD hastasıdır. Fakat sevgilisi onu hastalığı yüzünden terk etmiştir. Üstelik sevgilisi tarafından kullanıldığını öğrenen Skylar, kendi intikamının peşine düşer. Sizce Skylar bu intikam yolculuğunu tamamlayabilecek midir?