a heart's a heavy burden, jikook ✓

bir

Çok hoşuma gitti çevirirken, iyi okumalar! 

sınır: 80 oy 25 yorum

Jimin hiçbir zaman gerçekten popüler bir tip olmamıştı. İnsanların bazen okul koridorlarında tanıdık geldiği için gülümsediği veya cebirden bir kalem istediği tip mi? Elbette. Ama popüler? Pek değil.

Çoğunlukla, ilk başta uyum sağlamak için çok uğraştığı ve girişimleri çok açık olduğu içindi. Hiç kimse satranç sanatı hakkında çok fazla konuşan ve ilk sömestirin büyük bir kısmında Harry Potter'ın en kalın kitabını elinde taşıyan beceriksiz bir birinci sınıf öğrencisiyle arkadaş olmakla gerçekten ilgilenmiyordu. Bu yüzden, girişimlerinin çoğunlukla kahkahalarla karşılandığını ve iyi bir türden olmadığını anlayınca, en iyisinin kendi halinde kalmasının olacağına karar verdi.

Ve son yılına kadar bu böyleydi. Jimin arkadaş edinecek bir tip değildi ama arkadaş canlısı olacak bir tip idi. Bu, en azından şimdiye kadar onu kabadayılardan uzak tutmuştu ve bu, alacağı bir galibiyetti.

Okuldayken pek konuşmaz ve bunun yerine satranç kulübüne odaklanırdı, evde ise tamamen farklı bir hikaye vardı. İkinci sınıfta Jimin, gece geç saatlerde yaptığı derin internet dalışlarından birinde bir şey keşfetmişti. Odasının karanlığında, dizüstü bilgisayarının parlaklığından gözleri kısılmış halde, okulunun beş yıl öncesine dayanan Facebook gruplarından birinin rastgele bir bağlantısına tıklamıştı. Açılan şey, şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırmasına ve ağzının açık kalmasına neden olmuştu.

Bir çevrimiçi sohbet forumu. Gecenin köründe de oldukça aktif görünen. Son gönderi tam olarak beş dakika öncesine aitti ve şimdiden otuz iki yorum yapılmıştı. Jimin bu duruma bir türlü anlam veremiyordu. Bu neydi ve neden bunu şimdi öğreniyordu? Ya tüm bu yıllar boyunca insanlar burada ev ödevlerine cevaplar ya da okul projeleri hakkında sorular değiş tokuş ediyorsa ve onun bu konuda hiçbir fikri yoksa? Geçen yıl neredeyse kimyadan kaldığında bu çok yardımcı olabilirdi.

Ama gözleri önündeki kelimeleri taradığında, Jimin forumun başlangıçta hayal ettiğinden biraz farklı olduğunu fark etti. Her gönderi kalın bir başlıkla başladı. Ve gözlerinin parladığı ilk kişi şok içinde nefesinin kesilmesine neden oldu.

cılız sarışın tribünlerin arkasında 4 kafa aşağıda

tara_loves_u: evet doğru okudunuz! en sevdiğimiz baş amigo kız Kim Lip, tribünlerin arkasında sevgili oyun kurucumuz Kung'u yalıyordu ㅋㅋㅋ sıraya girin çocuklar! geri kalanlarınıza da ücretsiz olarak yardım etmeye istekli olacağına eminim!

Gönderinin altındaki resim yüklendiğinde, Jimin iki eliyle gözlerini kapattı. Bir okul gecesi sabah 1'de görmeyi beklediği son şey, amigo kız kıyafeti giymiş bir kızın iri ve şişman bir herifin önünde diz çökmüş, Jimin'in daha fazla görmek istemediği bir şeyi yaptığı bulanık bir resimdi. Olabildiğince hızlı bir şekilde aşağı kaydırdı ve gönderiden uzaklaştı.

Rahatlama nefesi kısa sürdü çünkü gönderilerin geri kalanı çoğunlukla aynıydı. Kötü niyetli dedikodular, zorbalık ve çirkin sözlerle dolu yorumlar vardı, öğretmenler hakkında bile. Jimin'in bilmek isteyeceği en son şey, İngilizce öğretmeni Bayan Choi'nin öğretmenler tuvaletinde sanat öğretmeni Bay Park ile sevişip sevişmediğiydi.

İlk on gönderiden sonra Jimin artık kaydıramadı. Devamını görebilmek için bir hesap oluşturup foruma katılması gerekiyordu. Bu konuda gergindi. Açıkça sadece drama için burada olan bu insanlar neden Jimin'in onlara katılmasını istesinlerdi ki? Muhtemelen ona güleceklerdi. Sadece lisesinden insanlarla alay eden bir çevrimiçi sohbet forumuna sığmak için uğraşan bir avuç saçma insanlardı. Burası kesinlikle Jimin'in yeri değildi. Ancak sayfadaki en son gönderi dikkatini çekti.

sosyoloji ödevi soru 8

dboyy420: 8. sorunun cevabını bilen var mı? bunun için tüm kitabı okumama imkan yok

Jimin'in gözleri parladı. Cevabı biliyordu. O da bu soruyla mücadele etti, ancak sonunda bir saat önce bulmuştu. Parmakları karıncalandı, klavyesinin üzerinde gezindi. Hesap oluşturmadan forumda bir şey yazamazdı, zaten bildiği de bu kadardı.

Belki bir hesap açıp geri kalan gönderilere biraz daha göz attıktan sonra silebilirdi? Kulağa o kadar da kötü bir şey gibi gelmiyordu. Jimin her zaman kendi iyiliği için fazla meraklı bir ruh olmuştur. Aradığı tek şey bu merakı bastırmaktı. Ve bu arada bazı insanlara da yardım edebilseydi, bu o kadar da kötü bir şey olmazdı, değil mi?

Ya da yeni bir hesap açmak için bilgilerini girerken kendi kendine öyle dedi. İlk başta tam adını kullanmayı düşündü. İnsanlar onun kim olduğunu bilecek miydi? Kendi başına görünmez değildi, ama aynı zamanda dikkate değer de değildi. Yine de aptalca ya da yanlış bir şey söyleme ve insanların okulda onunla alay etme riskini almak istemiyordu. Bu küçük düşürücü olurdu. Yani gerçek adını kullanmak kesinlikle söz konusu bile değildi. Sanki başkaları da kendi adını kullanıyordu. Hepsinin bir tür eğlenceli kullanıcı adı vardı. Böylece Jimin de kendi fikriyle geldi.

Yataktan sendeleyerek kalktı ve masasının altından sırt çantasını alarak elinde not defteriyle geri koştu. Ödevini bulmak için sayfaları çevirerek, dizüstü bilgisayarına cevabı yazmadan önce derin bir nefes aldı. Büyük gözlerle, herhangi bir yazım hatası yapmaktan korkarak cümleyi tekrar tekrar okudu. Ama oyalandığını ve zaman kazandığını biliyordu. Zaten neden bu kadar korkuyordu? İnsanlar onun kim olduğunu bilecek değildi. Forum bu anlamda biraz anonimdi.

Kendi kendine başını salladı ve son bir tıklamayla yorum yayınlandı.

minnie33: 2. metin, paragraf 4, üçüncü cümle, "Bu değişiklikler işçilerin akışlarını ve kompozisyonunu etkiledi..." den başlıyor, umarım bu yardımcı olur!

Jimin bekledi. Gönderiyi ve kendi yorumunu defalarca okudu. Sadece oydu. Şu ana kadar kimse cevap vermemişti. Dedikodu içeren diğer gönderilerle çok daha fazla ilgileniyor gibiydiler. Jimin bu konuda pek bir şey bilmiyordu ama sosyoloji hakkında bir iki şey biliyordu. Nefes nefese beklerken, yorumunun cevapsız kalacağını düşündü. İlk başta neden bir cevap beklediğini bile bilmiyordu. Çok fazla yaptığı söylenemezdi. Az önce ödevinin küçük bir kısmını vermişti.

Sayfayı bir kez daha yeniledi. Ve dudakları geniş bir gülümsemeyle kıvrıldı.

dboyy420: tşk tatlım

Jimin dudağını ısırarak sayfayı kapattı ve forumun geri kalanına göz atmaya gitti. Gönderilerin çoğu hâlâ dramatikti, okumak isteyip istemediğini bilmiyordu ama yaklaşık bir saat öncesine ait başka bir gönderi buldu ve bu da dikkatini çekti.

ingiliz edebiyatı notları olan biri?

Jimin parmaklarını çıtlattı ve defterinin sayfalarını çevirdi. Ve sonra yazmaya başladı.