Önceki bölümü okumayı unutmayın.
Cadılar Bayramı'na bir hafta kalmıştı ve Jimin çılgına dönmeye başlamıştı. Gitme ihtimalini bile hesaba katmadığı için ne giyeceğine dair hiçbir fikri yoktu. Kim gibi giyinebilirdi ki? Daha önce hiç Cadılar Bayramı kostümü hazırlamak zorunda kalmamıştı. Bu onun beklediğinden çok daha karmaşıktı.
"Peki ya bazı serseri anime karakterlerine ne dersin?" diye önerdi Taehyung. "Bilirsin, en dar kıyafetleri giyen ama bilek hareketiyle seni öldürebilecek tipler!"
"Anime izlemediğimi biliyorsun, Tae." Jimin iç çekerek dolabını karıştırdı. Bu onun bir şey bulmasına yol açacak gibi değildi, tabii çirkin Noel kazakları yeterince korkutucu sayılmazsa.
"Ah, doğru," En yakın arkadaşının yüzü düştü, "ben de."
"Neden bu kadar karmaşık olmak zorunda?" Jimin inleyerek yatağına geri düştü, vücudu yaylı şiltesinin üzerinde birkaç kez zıplıyordu.
"Her zaman beyaz bir çarşafa birkaç delik açıp hayalet gibi gitme seçeneği vardır." Jimin yanından bir yastık aldı ve hemen onunla Taehyung'a vurdu.
"Ciddi kostümler dedim, çocuk kıyafetleri değil!" Taehyung yüksek sesle yüzünü buruşturarak irkildi, o kadar hızlı kaçtı ki yataktan tamamen düşmüştü.
Jimin iç geçirdi, aynı yastığı kendi yüzüne doğru itti ve küçük bir çığlık attı. Geçen gün bunu Jungkook'a sormayı denemişti. Belki kıyafetleri koordine edebilirler diye düşünmüştü. Kostümleri falan eşleştirmek gibi. Ama aklında başka planlar varmış gibi görünüyordu.
"Üzgünüm, söyleyemem. Çok gizli şeyler."
Artık Jimin kendi başına kalmıştı, son dakika Cadılar Bayramı kostümünü hazırlamaya çalışıyordu. Ve bunu başaramayacağından gerçekten korkuyordu.
Yüksek sesle iç çekti, "Bu bir felaket olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a heart's a heavy burden, jikook ✓
Fanfic[smut, çeviri minific] Bir gece Jimin, onu lisesinin kendi özel çevrimiçi forumuna götüren ilginç bir bağlantı buldu. Katılmakta bir sakınca olmayacağını düşünüyordu. Sonra, Jeon Jungkook gerçekleşti.