Ölürsem daha mı iyi olacak?

33 8 77
                                    

" Ölürsem daha mı iyi olacak? Bu soruyu çok düşündüm bugün. Ama sonra bana bir mektup geldi. Bir aşk mektubuydu bu...

Yakın arkadaşlarımdan olan Hyunjin...

Birkaç gün önce bana en yakın arkadaşından hoşlanan bir arkadaşından bahsetmişti. Arkadaşının sevdiği kişi karşıymış bu duruma. Yani.. arkadaşların birbiri ile çıkmasına, sevgili olmasına.

Ben de ona aşk aşktır dedim. İstediğini sevmekle özgürdür kişi dedim. Gülümsemişti bana. Evet dedi.. aşk aşktır...

Nereden bilebilirdim benim ağzımdan laf almaya çalıştığını?

Nereden bilebilirdim 3 yıllık aşkımın karşılık bulacağını?

Onu 9. sınıfta ilk gördüğüm günden itibaren seviyordum. Seungmin'in sevgilisi Chan hyung sayesinde arkadaş olmuştuk. Chan hyung Avustralya'dan geldiği için yaşıtları ile aynı sınıfta değildi. Hyunjin'in olduğu sınıfta olup arkadaş olmaları ise tamamen şanstı...

Mektuba gelecek olursak.. şaşırdım elbette. Hem de çok...

Benden bahsediyordu. Başlığı Lee Felix olan bir şiir gibiydi bu yazdıkları. Bana zarar gelirse kendisinin de canının yanacağından bahsediyordu. 'Güzel çillerin' yazıyordu. 'Onlara gözyaşı değmemesi için elimden gelen her şeyi yapacağım' yazıyordu...

Anılarımız aklıma gelmişti. Ne zaman ağlasam çillerimi silerdi ilk. Nasıl oluyordu bilmiyorum ama ağladığımda hiçbir zaman yalnız olmadım ben... Hep o vardı yanımda.

Beni sevebileceği hiç aklıma gelmemişti.

Benden beklenmeyen bir hareket yapıp onların sınıfına doğru koştum. Seungmin ne yapacağımı tahmin etmiş olmalı ki okulda olduğumuzu bana hatırlatmıştı. Sınıfa girmemiştim daha ama Hyunjin'i görmüştüm. O da beni ve elimdeki mektubu görmüştü. Zira gözleri, gözlerim ve mektup arasında mekik dokuyordu.

Ne düşündüğümü yüzümden anlamaya çalışıyormuş gibi bir hâli vardı. Ama ben onu öylece bırakıp Seungmin ile sınıfımıza geri dönmüştüm. O ise gelmedi.. iyi ki gelmedi...

Yoksa olacakların sorumlusu ben olmazdım... "

Felix günlüğünü kapatıp sakladığı yere koyduğunda saatler gece 10'u gösteriyordu.

Yarın Seungmin ile tüm gün kütüphanede olacakları için erken yatması gerekiyordu.

Elinde Hyunjin kokan mektubu ile yatağa girmişti Felix. Tekrar tekrar okuyup her bir kelimesinde kayıp anılarını hatırlıyordu. En sonunda ise uykunun kollarına kendini bırakmıştı.

Uzun yıllar sonra ilk defa rüya görmeden, deliksiz, rahat bir uyku uyumuştu. Yılların ağırlığı mı vardı üstünde de o mu bu kadar yormuştu?

Yoksa sadece elindeki Hyunjin kokan zarf mı ona bu kadar yardımcı olmuştu...

✉✉✉

Nasıldı?

Ne yazacağımı inanın bilmiyorum buraya. Sadece nasıldı diye sormak da istemiyorum ama...

Sizce Felix, Hyunjin'in sınıfına gittiğinde ne yapacaktı da Seungmin onu durdurdu?

Evet... Sınırlarımı zorlayıp anca bu soruyu bulabildim sbdvjwhhdej

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. Herhangi bir hatam varsa affola.

Bugünlük bu kadardı. Kendinize dikkat edin. Son zamanlarda çevremdeki herkes hasta olmaya başladı. Bu yüzden dikkat etmeniz gerekli!

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere  hoşçakalın ♡

42 || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin