:: 二十四

1.5K 72 215
                                    

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

"Harin kalk artık, bir şeyler yememiz lazım."

Sumin'in yanıma çömelerek elini omzuma koymasıyla daldığım düşüncelerimden kurtularak yüzüne baktım.

Ne kadar saattir bu soğuk hastane koridorunda oturuyordum hiçbir fikrim yoktu. Geldiğimizden beri olduğum yerden bir santim bile kımıldamadan sadece Felix için dua ediyordum.

Kafamı iki yana doğru salladım Sumin'in teklifini reddetmek için. Ardından kafamı kendime çektiğim dizlerime gömüp kollarımı bacaklarıma sardım.

Felix'i görmeden asla rahat edemezdim. İştahım da yoktu zaten.

"Harin." Bu kez Sumin'in yanına Minho çömeldi. "Yapma böyle. Felix bizi böyle görmek istemezdi, biliyorsun."

Yine kafamı iki yana doğru salladım. Çünkü anlamıyorlardı. Felix'e benim yüzümden bir şey olsaydı ne yapardım? Ya o ameliyathaneden asla çıkamasaydı? Ya bir daha göremeyecek olsaydım? Ya bir daha asla sarılamayacak, asla öpemeyecek olsaydım?

Hayatım boyunca vicdan azabı çekerek yaşamak istemiyordum.

"Harin lütfen."

Bu kez Karina geldi yanıma. Kolumdan tutarak beni ayağa kaldırdığında karşı çıkacak gücü bulamamıştım kendimde. Yapmak istediğim tek şey sadece ağlamaktı.

Karina ve Sumin'in adımlarına ayak uydurmaya çalışarak birkaç adım attım, fakat ayaklarım bir türlü gitmek istemiyordu.

"Harin üç saattir öylece oturuyorsun. Bir şey olursa haber verecekler zaten." Karina bu kez sinirle beni silkelediğinde dolmaya başlayan gözlerimle yüzüne baktım.

Felix'i sonsuza dek kaybedebilirdim. Hastaneye getirdiğimizde doktor çok fazla kan kaybettiğini ve hayati riski olabileceğini söylemişti, o zaman beri üç saat geçmişti üstünden. Hâlâ bir haber yoktu.

"Karina." Sesim hiç olmadığı kadar güçsüz çıkmıştı. "Felix'e bir şey olmayacak değil mi?" Kafamı eğerek gözyaşlarımın düşmesine izin verdim.

Elimden ağlamaktan başka bir şey gelmiyor olması çok acınasıydı. Keşke Felix'in yerinde ben olsaydım diye düşünmeden edemiyordum.

Dudak büzerek bana bakmaya başladı ve kolumu sıvazladı Karina. "Olmayacak Harin. Felix'e güven."

Kafamı salladım aşağı yukarı doğru.
Felix'e güven..

Yeonjun'un söylediklerinin doğruluk payı olup olmadığını merak ediyordum. Felix gerçekten bilerek mi yapmıştı? Yoksa istemeyerek mi olmuştu? Bir insan nasıl annesi ve ablasını öldürebilirdi ki, hemde bu kadar düşkünken?

İmkansızdı işte.

Peki uyuşturucu kullanıyor ve satıyor olması? Onlar da mı yalandı?

Kızlarla yatıyor oluşu, uyuşturucu kullanıyor, satıyor oluşu ve zorbalık yapıyor oluşu da imkansız geliyordu.

Ama doğruları öğrenmem gerekiyordu.

"Harin." Karina ve Sumin'le aşağı kata inmek için asansörün önüne vardığımızda Chan ve Minho koşarak yanımıza geldiler.

Arkamı dönüp cansız bir şekilde Chan'a bakmaya başladığımda gözlerimin içine baktı ciddiyetle. "Kendini toparladığında seninle bir şey konuşmamız lazım."

Kaşlarımı çatarak yüzüne baktım kafa karışıklığıyla.

"Felix hakkında."

İşte şimdi anlamıştım. Yeonjun'un söyledikleri hakkında konuşacaklardı muhtemelen. Bu yüzden sadece kafamı sallayarak söylediklerini onayladım ve asansöre bindim.

* ✦ star lost / lee felixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin