* ✦ star lost / lee felix

:: 二十二

.・。.・゜✭・.・✫・゜・。.

"İtiraf sayfası full dünkü olay hakkında konuşanlarla dolu." of'layarak kafasını kaldırıp göz devirdi Jeongin.

Okula geldiğimden beri etrafımdaki fısıldaşmalar ve atılan bakışlar bir türlü bitmek bilmiyordu.

"Siktir et. Anca konuşurlar zaten." Omzuna kafasını koymuş olan Karina'nın saçlarını okşarken sinirle cevapladı Hyunjin.

Düne göre o kadar da kötü hissettiğim söylenemezdi açıkçası. Garam'ı dövdüğümden beri daha rahatlamış hissediyordum sanki. Hak ettiğini bulmuştu sonuçta.

Ayrıca bugün Yeji ve Felix ikilisi gelmemişti.

Komik, çünkü dün gece bana her şeyi düzelteceğine söz verip yanımda olmak isteyen çocuk, bugün sevgilisiyle beraber ortadan kaybolmuştu.

Dünkü dileklerimin bu kadar çabuk gerçekleşeceğini bilsem başka bir şey dilerdim...

Sabahtan beri oynadığım ellerimden kaldırdım bakışlarımı. "Özür dilerim," hepsiyle bakışmaya cesaretim yoktu.

Dün geceden beri öğlen arasına kadar bu konu hiç açılmamıştı, taa ki Jeongin az önce itiraf sayfası hakkında konuşana kadar. "Sizi zor durumda bıraktım."

Arkadaşlarım için üzgündüm, Felix için değil. Öyle ki, bugün beni umursamadan Yeji'yle beraber okula gelmemişti. Kim bilir nerede nasıl stres atıyorlardı.

Ellerini saçlarından geçirip dirseklerini masaya yasladı Chan. Stresli gibi görünüyordu, ama neden? "Neden yaptın?" diye sorduğunda masadakilerin de dikkatini üzerimize çekmişti.

Sertçe yutkundum cevap vermeden önce. Felix'e karşı duygularımı söylemeli miydim bilmiyordum. Sadece Minho'nun bildiği duygularım gittikçe büyümeye devam ediyorken saklamak daha da zorlaşıyordu.

Her şeyi anlatmaya karar verince bu kez hepsinin gözlerine baktım, kaçırmadan.

"Çünkü Felix'ten hoşlanıyorum."

Jungeun ve Karina dışında hiç kimse tepki göstermediğinde, işlerin karışık olduğunu anladım. Çünkü tepkisizlikleri biliyor olduklarını gösteriyordu.

"Ne?"

"Nasıl?"

Karina ve Jungeun şaşkınca bir bana, bir de diğerlerine bakmaya başladımlarında tekrar kafamı eğdim. Aptal Harin.. Aptal..

"Okula geldiği ilk zamanlardan beri ondan hoşlanıyorum. Daha Yeji yokken yani."

Karina ve Jungeun duyduklarıyla bir şok daha yaşarken, Seungmin sanki bunu zaten biliyorlarmış gibi konuşmaya başladı.

"Orasını anladık zaten."
"Dün neden Yeonjun'u öptün?"

Dün masada yaşananlar tekrardan gözümün önüne gelmeye başlayınca midemin bulanmasına engel olamamıştım. Yeonjun'u öpmüş olmak hayatımda yaptığım en iğrenç şeylerden birisiydi.

Ben daha cevap vermeye fırsat bulamadan Minho ciddiyetle masanın diğer tarafından bana bakmaya başladı. Ardından kollarını masaya koydu.

"Harin."
"Ben sana ne dedim? Hatırlıyor musun?"
"Felix ve Yeonjun'u bir daha yan yana getirme, dedim mi? Demedim mi?"