Karşılaşma - 1-

149 10 1
                                    

İki elimi dizlerimin üstüne koyup iç taraflarını kendime doğru çevirdim . Herkes bir yerde kendilerini görür değil mi? ben ellerimde kendimi görüyordum . Hangisi ağır geliyor bilmiyorum ama sol elim karanlığı , sağ elim aydınlığı temsil ediyor.

''Bayan Parlak , ders başlamak üzere.'' Bu ses rehber hocamız , Kaan Yücel'e aitti. Kaan Hoca, insanları aldığı notlarla , sınıf içinde ki davranışları ile değerlendirmez , kızgın bir öğrencinin neden öyle olduğunu çözmeye uğraşır o sorunu gidermeye çalışırdı. Asla ' bu öğrenci asla düzelmez' diyip onu karanlıkta bırakmazdı . Her zaman aydınlık olurdu ,her karanlıkta.

Uzun boylu esmer , yüz hatları kalın , ovalımsı bir yüze , kahverengi gözlere sahipti .

''Duydum.'' gözlerimi ellerimden çekmeden verdiğim cevap hoşuna gitmemiş olacak ki , ayaklarını görüş alanıma sokacak kadar yaklaştı.

'' pek duymuşa benzemiyordun, uzaktan bakılınca.''

''uzaktan bakılan her şeyi , her zaman net göremeyiz değil mi hocam?'' gözlerimi gözlerine kenetlediğimde , gözlerinde ki 'acıma' duygusunun yoğun olduğunu gördüm . Derin bir nefes alıp saçlarımı düzeltip olduğum yerden okulun giriş kapısına doğru yöneldim.

Cehenneme hoş geldiniz.

Görkemli kapısı, görkemli binası, Türkiye'nin en iyi hocalarının bulunduğu , herkesin gelmek istediği okul burası . Kısacası , peri masallarında ki saray.

Ama peri masallarındaki sarayların içinde bir sürü , iğrenç insanlar yok mudur? Burda da öyle. Dışı bembeyaz ama içi kapkara bir okul.

Umut Koleji .

'Geleceğin umuduyuz.'

Komik bir sloganı olan okul.

Dışarıda pek kimse yoktu. Gözlerimi sağ kolumdaki siyah kol saatime çevirdiğimde dersin 5 dakika önce başladığını fark ettim . 08.05.

Adımlarımı hızla 11-F'ye çevirdim.Sınıftan içeri girdiğimde , hocanın daha gelmediğini görüp sevinerek yerime oturdum.

Geç kalmak benim için mühim değildi fakat babam dakikliğe takık bir adamdı.

ve benim de öyle biri olmamı istiyordu.

Sınıfta arka arkaya dizilmiş sıralardan 3.süne, duvar kenarında olan sıraya geçtim . Yorgundum .

'' Esma hoca yokmuş bugün , 3 ders boş anlayacağın.'' dedi Bukre, yanıma oturarak . Sarı , saç uçlarına doğru kumral saçlara sahip , mavi gözlü güzel bir kızdı.

''Keşke bunu 1 gece önceden bize haber verseler de, okula ne zaman ders varsa o zaman kalkıp gelsek. ''

''Haklısın Asya'cım ama geçen yıl bu uygulama sayende kaldırıldı'' dedi Batı , her zaman ki gibi saçını sağ tarafa atarken . Konuşurken sürekli bunu yapardı ve bu çok dikkat dağıtıcı bir hareketti . Bunu bilerek, kızları etkilemek için yaptığını biliyordum.

''Babam ,zorlamıştı artık bunu yapmaya .''

''haklısın haklısın . Mehmet abi , fazla dakik bir adam.''

''Adam dakiklik kelimesinin sözlükte ki anlamı gibi resmen. 'Asya, yemeğe 30 dakika geç kaldın, yarın kredi kartlarını evde bırakıyorsun. Sana bir miktar para vereceğim gün boyu onunla idare edeceksin. ' dedi bana. 3 DAKİKA bakın 3."

Batı bu söylediklerime karşın dişlerinin pürüsüzlüğünü göstermek istercesine koca bir kahkaha attı. Sıradan 1-2 adım gerileyerek,cebindeki cüzdanını çıkarttı.

ÇOCUKLUĞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin