Ne zaman bıraktık çocuk olmayı?
Ne zaman büyüdük ve birbirimize bu kadar zarar verebilecek yaşa geldik?Son günlerde insanlar bana sürekli üniversite ortamından bahsediyorlar. Kimseye güvenme diyorlar ya birde... Sanki güvenebiliyormuşum gibi.
🔗
Birkaç gündür farklı bir sınıftayız. Diğer sınıflara nazaran biraz daha kalabalık olduğumuz için bizi daha büyük bir sınıfa aldılar ama diğer 11-12'lerle aynı katta değiliz. Yani Yusuf'u pek görmüyorum artık. Ali için aynı şeyi söyleyemem tabii, bazen keşke söyleyebilsem diyorum. Pembe kuvars kolye takıyorum birkaç gündür. Nedense bunu onun için yapıyorum sanıyor. Ben sadece kendimi sevmeye çalışıyorum.
Hatta bir keresinde taşı eline aldı. Gözlerini kapatıp öylece bekledi. Enerjimi aktardım diye de dalga geçti hatta.
Tekrar elime aldığımda taş aşırı sıcaktı. Bu ne anlama geliyor bilmiyorum ama kendince taşa kötü enerji aktardığını düşünüyor. Büyük ihtimalle doğru düşünüyor yani tekrar arınmaya ihtiyacı var.Bir süredir eski şeyler üzerine düşünüyorum ve defterimle daha çok vakit geçiriyorum. Özellikle eski okuluma olan o ufak ziyaretimden sonra... Arkadaşlarımı o kadar özlemişim ki burada kimsenin yüzüne bakasım yok. Ne kadar sıcak kanlı, iyi niyetli arkadaşlarım varmış. O okuldayken çok fazla arkadaşım olmasına rağmen hiç biriyle sorun yaşamadım. Burası çok farklı ve asla buraya ait hissetmiyorum.
Eski şeyler demişken, Koray bu defterin büyük bir kısmına sahip sanırım. Koray benim lisemin ilk yılından kalma bir isim. Ciddi bir şekilde hayatımı etkilediğine inanıyorum ama o yokken de pek farklı değilim. Aslına bakarsak hiç var olmadı. Platonik diye tanımlayabilirim sanırım.
Bir kitapta 'platonik' kavramının Platondan geldiğini okumuştum. Platonun filozof olmasının yanında, o bir felsefe kitabı değildi. İnanmak istiyorum sadece.
Platon çok yakışıklı bir adammış ve çok aşığı varmış. O ise ruhunun diğer yarısını arıyormuş. Bu yüzden de hiçbiriyle ilgilenmemiş. Platonik aşk denilen şey buradan geliyor yani.
Korayonik demek hiç hoş olmazdı o yüzden biz halk dilinden devam edelim en iyisi.Koray'ı düşünüyor olmamın sebebi yakın tarihte iletişim kurmuş olmamız aslında. İçimi rahatlatmak adına onunla konuşmak istemiştim ama önce ne diyeceğimi bilemeyip ertelemeye çalıştım.
Koray bunu yapmama izin vermedi. Israr etti. Aklıma ilk gelen onunla ilgili şey futbol oynarken bacağını sakatladığı gündü. Ertesi günü ya da bilmiyorum. O gün çok kötü hissediyordum sanki ben de onunla birlikte acı çekiyormuş gibiydim.
Geçmiş olsun mesajı atmıştım ve konuşmuştuk ama tam hatırlamıyorum. O gün ateşim çıkmıştı. Heyecandan sanırım ama Koray'a sevgi dedim. Neden öyle dedim acaba
Bazen gerçekten aptallaşabiliyorum konu Koray olunca. Bitmesi iyi oldu.Sonrasında daha eğlenceli şeyler konuştuk aslında, sevgilisine ve ona burç uyumu yorumu anlattım ve bana kötü hissettirmedi. Artık onu sevmediğimi hissetmek kadar iyi hissettiren bir şey yok bana şu an. Keşke arkadaş olabilsek ama sanmıyorum. Evet çok eğlenceli biri ama bazen cidden hala ona aşığım sanıyor. Bu düşünce ikimiz tarafından da hoş karşılanmaz.
🔗
Defterimle fazla vakit geçirdiğim sanırım fazla belli oluyor ki matematik öğretmenimizin de dikkatini çekmiş. Aslında ilk haftadan bu deftere olan bağlılığımı hissetmişti diye düşünüyorum. İlk karşılaştığımız gün de sormuştu ne yazdığımı.
Yaren hoca, benimle sürekli defterine harcadığın mesaiden maaş alıyor musun diye dalga geçen kadın. Burada tanıdığım, tanıdığıma en çok değecek insanlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Zaten burada tanıdığıma değecek üniversite mezunu olmayan biri yok sanırım ama
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Final Chapter
ChickLit"Bu gün sondu." dedim aynadaki görüntüme. Hayatımda daha garip bir şey hissetmemiştim. Aynı anda nasıl bu kadar mutlu ve üzgün olabilirim? Tekrar aynı insanlarla görüşmeyeceğim için çok mutluyum ama tekrar aynı yerde bulunamayacağım için çok üzgünüm...