Sabahın ışıkları odamı aydınlatır iken ben uyanık bir şekilde balkondan antrenman yapan komutanı izliyordum. Şafak sökmeden uyanmış ve onu görme umuduyla balkona koşmuştum, umduğum gibi de olmuştu. Tüm asaleti ile çaylak askerlere eğitim veriyordu.
Kendisi beni henüz fark etmemişti, fakat bu işime geliyordu fark etseydi utancımdan bukadar ayrıntılı inceleyemezdim. Odamın kapısının tıklanması ile balkondan içeri girip gel komutunu vermiştim.
Yoongi elinde bir kaç kumaşla içeri girdi galiba bugün keyfi yerindeydi. "Günaydın Jimin, bak Taehyung'un Sarayı'ndan ne getirmişler. Bunlar çok nadide parçalar seçtiğimizi düğünde giyeceğim." okadar heyecanlı anlattı ki şaşırmıştım çünkü daha düne kadar onunla evleneceği için ağlıyordu.
Fakat hevesini kırmak istemedim "Sana da günaydın bitanem. Gerçekten çok güzel parçalar fakat önce kahvaltı mı etsek sonra Hoseok ile beraber bakarız." mahcup bir şekilde gülümsedi "Okadar heyecanlandım ki saçmaladığımı fark etmedim. Kusura bakma seni de sabah sabah rahatsız ettim." bir şey dememe izin vermeden odadan çıkmıştı. Derin bir nefes aldım gerçekten onun içinde üzülüyordum saçma sapan bir durumun içine düşmüştü.
Hazırlandıktan sonra odamdan çıkmış ve Saray'ın koridorlarında Yoongi'yi arıyordum. Jennie görünce kolundan tutup durdurdum "Merhaba jennie, acaba prens Yoongiyi gördün mü? "
Jennie önümde eğilip Yoongi'nin mutfakta olduğunu söylemişti. Mutfağa girdiğim an pasta yapmaktan çok etrafı dağıtan Hoseok ve tarifi yanlış yaptığı için onu azarlayan bir Yoongi beklemiyordum.
En son dayanamayıp bu hallerine kahkaha atmıştım. İkili beni fark edince kaşlarını çattılar. "Tanrım, şu halinize bakın" güldüğüm için cümle kesik kesik çıkmıştı ağzımdan. Hoseok elinde ki kaşığı bana sallayarak "Çok biliyorsan sen yap sanki hergün pasta yapıyoruz."
Yanlarına gidip tahta kaşığı Hoseok'un elinden almıştım "İsterseniz ben yapayım babamla sürekli yaparız yani biliyorum." Hoseok elimde ki kaşığı hemen çekip aldı "Olmaz bu pastayı ben yapmalıyım." tavrı garip gelmişti. Yoongi kafamın karıştığını anlayınca "Eunwoo için yapıyor pastayı." diyerek bıkkınca açıkladı.
"Tamam ozaman biz yardım edelim sadece her şeyi sen yaparsın olmaz mı." bu teklifimi red edecek değildi elbette çünkü kendisi pasta yapmayı bırak bir yumurtayı bile zor kırardı.
En sonunda kabul etmiş ve beraber pasta yapmaya başladık, tabi büyükbabam bizi yemek salonuna çağırana kadar sürdü.Hoseok pastayı süslemeyi bırakıp bize döndü "Büyükbabama işim olduğu için kahvaltıya katılamayacağımı haber edin olur mu." ikimizde kabul edip onun mutfaktan çıkışını izledik. Sonunda Yoongi ile beraber kalmıştık "Yemekten sonra konuşalım mı? " ne konuşacağımızı biliyordu elbette "Olur." diyerek kısaca onayladı beni.
Beraber yemek salonu'na girince gözüm direkt komutanı aradı ve ordaydı büyük babamın çaprazında oturmuş gülerek bir şey anlatıyordu.
İçeri girdiğimi fark edince onunda gözleri bana dönmüştü. Gülümsemesi genişleyince bunun benim için olduğunu fark ettim, utangaç bir şekilde karşılık verdim. Yerime oturunca hizmetli tarafından önüme tabak açılmıştı."Hoseok nerde? " büyük babamın sesini duyunca gözlerimi jungkook'dan ayırdım. Ben daha ağzımı açmadan Yoongi işi olduğunu söylemişti. Bugün biraz garipti sürekli kısa kısa cevaplar veriyor yada dalgın bakışlar atıyordu etrafa.
Ona döndüğümde onunda bana baktığını fark ettim uzun bir süre sadece bakıştık tabi büyük babamın gözünden kaçmamıştı bu durum. "Bir sorun mu var? Çok garip davranıyorsunuz."
ikimizin de verecek bir cevabı yok gibiydi.
Büyük babam cevap beklediğini gösteren bir bakış atıyordu. En sonunda cevap vermeyi ben üstlendim " Büyük Baba sence de Taehyung ve Yoongi 'yi evlendirmek için biraz aceleci davranmadın mı. Birbirlerini yakından tanısalardı önce." hafif bir tebessümle rica ettiğimi belirtmiştim.Büyük babam böyle bir cevap beklemediği aşikardı. Yoongi masanın altından elimi tutunca kısa bir süre bakışlarım ona değmişti fakat tekrar odak noktama döndüm. Büyük babam sakalını okşayarak "Sende böyle mi düşünüyorsun Yoongi. Eğer öyleyse size vakit verebilirim nede olsa çocuk değilsiniz karar verebilecek bir yaştasınız. Ben sadece benden çekindiğin için söylemediğini sandım yoksa seni zorla birine verecek değilim. Hepiniz benim biricik torunlarım sınız size zarar verecek hiçbir karar vermem. " Yoongi ve ben aynı anda nefesimizi verdik. Yoongi hemen oturduğu yerden kalktı ve büyük babama sarıldı ağladığı için sesi boğuk çıkıyordu fakat teşekkür ettiğini anlamıştım.
Büyük babamdan ayrılıp bu sefer bana sarıldı. Ayağa kalkıp sımsıkı sarılmıştım. Bu aralar bu konu yüzünden çok gergindi ve benim küçük ricam resmen bu sorunu ortadan kaldırmıştı. Fakat büyük babam onları hâlâ sevgili sanıyordu bu konuyu konuşmak için büyük babamdan izin alıp salondan çıktık odama doğru giderken
Hoseok 'un sesiyle durduk. Yüzünde endişe akıyordu. Hemen yanına koştum yoksa Eunwoo pastayımı beğenmedi oysa özenerek hazırlamıştık.Hoseok elini kapıya uzatarak konuşmaya başladı "Taehyung gelmiş ve yanında galiba ailesi de var" işte bu durum beklenmedik di. Hepimiz şaşkınlık içindeydik.
◉▣◉▣◉▣◉▣◉▣◉▣◉▣◉▣◉▣◉
Sonunda yaza bildim bölümü. Uzun süredir yazmadığım için konuyu unutmuştum yaza bilmek için tekrar tekrar okuyup durdum.
Valla ne yalan söylim çok zorlandım umarım tekrar arayı açmam ve bölüm atmaya devam ederim.Bölüm idare eder işte diğer bölümleri daha kolay yazacağım çünkü hepsini planladım hehehe
Saat birde bölüm yayınlamak da ne bilim jkjmjkjm