2: BU SES

41 24 7
                                    

Bir şizofren olmadığım kalmıştı oda oldu ne güzel. Kafamı kaldırdığımda kimse yoktu. Hemen etrafa bakındım ve kapı birden açıldı karşımda serviste bana yardım eden kızı gördüm ,bana doğru yürüyordu. Yanıma geldiğinde çantasını hemen yanıma koydu. Hemen buranın onun yeri olduğunu anlayıp, kalkmaya çalıştım ama kız  "yanımda oturabilirsin" dedi ve geri oturdum. Kız elini uzatarak "ben ışıl sınıfımıza hoşgeldin " dedi. Bende tebessümle uzattığı eli tutarak "bende leyla hoşbuldum" diyerek gözlerimi tekrar sınıfta gezdirince sınıfın boş olduğunu fark edip,
Işıla bakarak "bu sınıf niye boş"dedim
 Işıl "10 dk kalmaz dolar" dedi ve 10 dk güzel bir süre diye düşünüp başımı sıraya geri koydum.
15 dk sonra...

Işılın dediği gibi sınıf kısa sürede doldu. Keşke demeseydi ya belki gelmezlerdi. Sınıfta acayip bir gürültü vardı ve bu beni epeyce rahatsız ediyordu. Allah'tan içeri gözlüklü fit vücutlu bir erkek  hoca girdi ve hemen gürültü kesilip ayağa kalktık. Oh be sessizlik ne güzel. Hoca "günaydın" diyince, çok yüksek bir sesle "sağol" diye bir gürültü koptu. Hoca "oturun" dedikten sonra herkez oturdu. Hoca gözlerini sınıfta gezdirirken beni buldu ve  bir süre öyle kaldı. Hoca masasından "sen yenisin galiba" diyince benden bahsettiğini anlayıp "evet" dedim hoca sınıfa tekrar bakarak "yeni arkadaşınızla tanıştınızmı" diye sorduğu an arkadan "hayır hocam" diye bir ses yükseldi. Tabi tanışmadılar. Acaba sınıfta yeni biri olduğunu bile o seste  fark edebildilermi hiç  Sanmıyorum.
Hoca tekrar bana bakınca "kısaca kendini tanıt" dedi ve sadece "ben leyla sağlam" dedim
 Hoca tebessümle "hoşgeldin leyla bende edebiyat öğretmenin hemde sınıf öğretmenin yusuf " dedi. Hocaya tebessüm ederek "hoşbuldum" dedim ve yusuf hoca hemen derse başladı
40 dk sonra...

Sonunda ders bitmişti acayip sıkıcı geçmişti. Zil çalar çalmaz yusuf hoca sınıftan çıktı ve ardından sınıf boşalmaya başladı.
10 dk sonra...

Hala ışılla sınıfta öylece otururken  yanımıza biri geldi. "Hoşgeldin leyla ben oğuz" diyip elini uzattı. Uzattığı eli sıkarak "hoşbuldum" dediğim anda kapıdan çok tanıdık bir ses geldi, hemen kapıya doğru koştum. Kimse yoktu ne kapıda nede koridorda. Oğuz "noldu" diye sordu. Işıl "yavaş ayağın daha kötü olucak" dedikten sonra oğuz sorusunu yenildi "tanıdık birinin sesini duydumda" derken zil çaldı ve yerime doğru yürümeye başlarken bir yandanda sınıf dolmaya başladığı sırada içeriye yusuf hoca girdi ve hemen ayağa kalktık, bu sefer yusuf hoca "iyi dersler oturun" diyince hemen oturdum. Ders yine edebiyattı yusuf hoca hemen derse kaldığı yerden devam ederken ben ise tenefüste duyduğum o sesi düşünüyordum. Yanılmış olamam onun sesini unutmam imkansız diye mırıldanıp sessizce düşünmeye devam ettim.
40 dk sonra...

Zilin sesiyle bir anda irkildim. O sese o kadar bırakmışım ki kendimi zilin sesi irkilmeme neden oldu. Işıl bana dönerek tebessümle "gel kantine inelim" dedi bende belki o sesin sahibi belki kantindedir diye kabul ettim ve hemen sınıfın kapısına doğru yöneldigimiz sırada peşimizden oğuz da geldi. Koridorda ilerlerken aklım o seste olduğu için dalgındım bide üstüne ayağım burkulmuştu. Oğuz yardım etmek istedi ancak ışıl izin vermedi ve hemen koluma girdi. Işıla tebessümle bakarken oğuz sesli bir şekilde nesef alıp, sakinleşmek ister gibi geri verdi.

Koridorda kafamı yere eğik bir şekilde ışıldan destek alarak hareket ediyordum ki yumuşak bir vücuda çarptığımı hissedip hemen kafamı kaldırmak istedim lakin bu seferde karşımdaki kişiyle kafalarımızı çarptık.

Kafamı çarpıp kaldırdıktan sonra yüzünde 1 kilo makyaj olan fazlasıyla süslü bir kıza çarptığımı gördüm kız "sen salakmısın önüne baksana senin yüzünden saçım bozuldu" dedi fakat kızın saçı bozulmamıştı uğraşmak istemediğim için "özür dilerim" diyip yoluma devam edicekken kız önüme geçti ışıl nefesini sesli bir şekilde alıp verdikten sonra "ilayda yeter çekil şuradan bir kaza oldu kız özür diledi zaten uzatma" diyerek onu terslediği sırada yanımıza bir erkek geldi. Oğuza onu öldürecekmiş gibi bakarken gözlerini önce ışıla sonra bana çevirerek "noluyo burda" dedi. Işıl benim yerime cevap vererek "bir kaza oldu ve her zamanki gibi  ilayda abarttı" diyerek ona kısa bir özet geçti. Büyük ihtimalle bizimle aynı yaştalar.  Gözlerini üstümden ayırmayan çocuk "sen kimsin" dedi ve yine ışıl benim yerime cevap vererek "yeni öğrenci leyla" diyerek beni tanıttı ışılın benim yerime konuşmasında memnundum. Çocuk aldığı nefesi sesli bir şekilde vererek , gözlerini benden ayırıp yüz ifadesini değiştirip  ışıla tebessümle  baktı "ışıl bir müsade edersen sorduğum kişiden cevap almak isterim" diyerek ışıla çıkıştı ,ve tekrar bana baktı ama ışıla verdiği tebessüm silinerek ürkütücü bir şekilde bana baktığı için biraz tırsmış olabilirim. Oğuz tırstıgımı anlamış olucak ki gel leyla biz devam edelim diyerek  koluma girmeye çalıştığı sırada ışıl oğuz leylaya ben yardım ediyorum sen yorulma dedi hiçbir şey anlamayarak aldığım nefesi sesli bir şekilde verdim. Işıl bu ortamdan rahatsız olduğumu anlayıp "neyse biz gidelim" dedi. Çocukta süslü pakizeye dönerek "ilayda gel sınıfa gidiyoruz" diyerek kızın kolunu nazikçe tutup ilerlediler. Bizde katine doğru ilerledik
2 dk sonra...

Sonunda kantine geldik. Boş bir masaya geçerek, oğuz söyleyin bakalım ne istiyorsunuz diyip bize baktı ben cebimden paramı çıkarırken oğuz bana bakarak "düşündüğümü şeyi  yapmicaksin demi" dediği anda paramı çıkarıp ışıldan destek alarak ayağa kalktım. Oğuz hemen "sakin" diyerek masadan kalktı "benden, ne istersin" dediğinde, yine o sesi duydum. Hemen deli gibi
kendi etrafımda döndüm oğuz bana bakarak "şizofren olmuş olmayasın" dedi. Öfkeyle "hayır" dedim ışıl bana tebessümle bakarak "bu sesin sahibin adı ne" diye sorduğunda biraz durdum tam ismini söylerken ...

GÜVENEMEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin