4: BABAANNE

41 25 11
                                    

Bir insan ne kadar kaba olabilirki diyorsanız, demekki çağrı korkmazı tanımıyorsunuz demek oluyor.

Arkamdan öyle bir geldi ki yerimden sıçradım hemen arkamı dönünce, oturduğu yerden gelen şahıs ışıla dönerek bu kız, ardayı
nerden tanıyor dedi. Işıl "çağrı bir sakinmi olsan"dedi demek adı çağrı.

Çağrı, ışıla sesini yükselterek "ışıl son kez soruyorum bu kızın Ardayla ne alakası var" bu çağrının ardayla arasında ne var acaba, güçlü bir bağ olduğu kesin.

Işıl tam birşey diyecekken "Arda nerde: diye sorduğum, anda çağrı öcü gibi bana baktı, ya tamam bakda öcü gibi bakma ya. Sınıfın kapısından içeriye birden oğuz girdi. Bu sınıfa girerken birden ortadan kaydolmuştu.

Oğuz, bana doğru gelirken, sınıftakiler birden çağrıya birşey diyip, onu tuttular, ama nedenini bilmiyorum, galiba oğuzla araları bozuk, aman banane beni ilgilendirmez.

Oğuz "leyla bir gelir misin" dedi. Oğuzun yanına giderken, birden çağrı kolumu tutup, sıkarak "Ardayı nerden tanıyorsun" dedi. "Sanane" diyerek, kolundan kurulmaya çalıştım ama nafile, ışıl araya girmeye çalıştı ama çağrı izin vermedi. Çağrı, tekrar sorusunu yenileyip "bak son kez soruyorum Ardayı nerden tanıyorsun dedim" dedi ve kolumu daha çok sıkmaya başladı, işte bu acıttı hiçbir şey demedim. İnsan dışı kaba yaratık kolumu biraz daha sıkarsa, kangirene çevirecekti, lakin oğuz araya girene kadar.

Oğuz "sen naptığını sanıyorsun bırak kızın kolunu" dediği anda çağrı, daha çok sıkarak "sen karışma ve sanane" dediği anda, bir elin sol elimi tutuğunu hissedip, hemen elime baktım, ve oğuz sol elimi tutmuş. İnşallah küçük çocukların, paylaşamadığı o oyuncak olup sağa, sola çekiştirilmem.

Kolumun acısı bir yandan, ayağımın acısı bir yandan vuruyordu. Artık dayanmadığımı anlayan ışıl, yanıma gelerek önce kolumu oğuzudan kurtardı, daha sonra çağrıdan, ve hemen ikisinede bakarak "bu kızın ayağı burkulu ve siz onu bir çocuk gibi çekiştiricekmisiniz" diye sordu, ama oğuz ışılın sorusunu kâle bile almadan "gel leyla dışarı çıkalım" dedi. Ve daha fazla bu sınıfta kalmak istemedigim için kabul edip sınıftan çıktım. Ardımdan ışılda çıktı.

Oğuz, bana dönerek "aradığınını buldunmu" diye sordu. Birden yüzümde güller açtı "evet o burda" dedim. Oğuzda gülerek "ne güzel peki bu gizemli sesin ismi ne" diye sordu. Hemen "arrr... arda" dediğim anda oğuzun yüzü düştü, ama belli etmek istemedi. Oğuza "ardayı gördünmü" diye sordum. Oğuz tebessüm ederek "maalesef o az önce çıktı" dediğinde, ışıl, oğuza inanmamış gibi "çıktımı" diye yeniden sordu. Oğuz ışıla doğru, evet anlamında kafasını salladı. Işıl beni teselli etmek ister gibi, bana sarılarak "merak etme yarın kavuşursun" diyerek, sırtımı sıvazladı. Bende tebessüm ederek "çok teşekkür ederim" diyerek ayrıldık ve oğuza dönerek "sanada teşekkür ederim oğuz" dedim. Oğuz tebessüm "rica ederim hadin sınıfa geçelim toplantı bitmiştir" dediğinde hemen sınıfa doğru yürüdük.

3 saat sonra...

Okul sonunda bitmişti,
servise geldiğimde, ışıl çift koltuğa oturmuş, yanı boş olduğu için yanına oturdum. Işıl cam kenarındaydı, benim hemen yanımdaki tekli koltukta da oğuz oturmuştu. Yavaşça servisin kapısı kapanırken, servis harekete geçti. 1 2 dk sonra ışıl telefonunu uzatarak "numarını yazarmısın, evde konuşuruz" dedi. Hemen telefonu alıp numarımı girip telefonu geri ışıla uzattım. Işıl kulaklığını çıkarak, bir tarafını bana, diğer tarafını kendi kulağına takip, müzik açtı. Tebessüm ederek ışıla baktıktan sonra gözlerimi kapattım.

30 dk sonra...

Kolumda, bir el hissedince hemen irkilerek gözümü açtım. Oğuz hemen kafamın üstündeydi ve bana sakince "sakin benim uyuya kalmışsın evine geldin" deyince, ışılda gözlerini açıp bizi dinliyordu. "haa tamam" diyip, çantamı alıp, ayağıya kalkınca, hem ışıla hemde oğuz el sallayıp, servisten indim ve servis hızla gitti.

Bahçeden yavaşça eve giderken, sabah verdiğim söz aklıma geldi. Malesef o söz ışıl için çoktan geçersiz olmuştu. Ama oğuz için aynı şeyleri düşünemezdim. Yavaş adımlarımın sonunda, kapıya gelip, zile bastım ama kapı açılmadı, tekrar bastım, yine açılmadı. Galiba babaannem duymuyor diye düşünerek, çantamda anahtar olduğunu hatırladım, hemen anahatları alıp, kapıyı açınca, yanıma, telaşla havlayan duman geldi. "şşşş tamam oğlum noldu" dediğimde, duman aynı şekilde, telaşla havlamaya devam ediyordu. Dumanı geride bırakarak, hemen odalarda, babaannemi aradım. Ama yoktu, hemen üst kata çıktım, benim odama girdim ve o olamaz hayır babaanneeeeeeeeeeeee

UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENDİNİZ
YENI BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE KENDINIZE DIKKAT EDIN😊👋

Bölümle ilgili 2 3 soru soriyim 😁

Sizce babaanneye noldu...

Sizce oğuz "ARDA ÇIKTI"diyerek doğruyumu söyledi...

Sizce çağrı ile oğuz arasında ne olmuştur...

GÜVENEMEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin