O zamanı düşündüğümde,anlatamıyorum belkide.Kelimeler yetmiyordu duygularımı anlatmaya,hissettiklerimi anlatmaya.
İlk zamanlar ölüydüm,gerçekten ölüydüm.Sadece ağlıyor ve kendimi suçluyordum.
Acaba...
Keşke...
Sonumu getiren iki kelime bunlardı.
Bunlar yerine "iyi ki" deseydim ne olurdu?
İyi ki istediği okula gitti.
Ama iyi ki beni bıraktı diyemezdim.
Ağlıyordum sadece.
Sonrasında alışmıştım.
Yokluğuna alışmıştım
Gelemeyeceği gerçeğine alışmıştım.
Geceleri onunla geleceği düşünürken "ah ne salaksın,o gitti." Demeye alışmıştım.
Onun yokluğu kocaman bir boşluktu ve ben o boşluğa aşık olmuştum.
Tam diyordum ki,unuttum.Geçti gitti.Bitti.
Bir anda hayat öyle bir şey çıkarıyordu ki karşıma,yine saatlerce ağlıyordum.
Yıldızlar kadar göz alıcı,ay kadar parlak ve güneş gibi eşsizdi o,onun gibi birini bulacağıma asla inanmadım.
Başkasıyla denerken bile aklıma o geliyordu belkide.
Onu hatırladığıma asla inanmak istemedim.Ama onu unutmakta istemedim.
Garipti,anlatamayacağım kadar.
Aslında yaşamadan anlayamazsınız ama anlamasanızda olur.
Çünkü bir keşkeyle yaşamak en berbatı.
Onsuzluktansa onunla acı çekmeyi seçiyordum ben.Her gece geri döndüğünü düşünüyordum.
Oysa kollarımda biri beni ne kadar sevdiğinden bahsediyordu.Bense onun geri döndüğünü düşlüyordum.
Sonra o boşluğu başka biriyle doldurmaya çalışıyorsunuz,bu biraz kötü.
Ah,hatta en berbatlarından biri!
Ondaki özellikleri şuankinde arıyorsunuz.Sonra istemeden ondan bahsediyorsunuz.O boşluk büyüyor ve aklına geliyor,acaba o beni hatırlıyor mu?
Çok istiyorsun seni hala sevsin ama diyorsun ki,onun için çoktan bittik.
Sonra kollarında "sevgilim" dediğin o kişiye daha çok sığınıyorsun.Yıllardır göremediğin biriyle savaşa giriyorsun.O hatırlamıyorsa bende başkasıyla mutlu olurum.
Ama olmak istemiyorsunuz,çünkü "acaba o döner mi?" sorusu dönüyor kafanızda.İşte dönen tek şey bu.
Veda edilmeden son bulan ilişkiler bir gün yeniden canlanır,derlerdi.
Şimdi ona veda etmeden mi gitmem gerekiyor?
Yoksa gitmemem mi?
Ben onu yokluğunda sevip,yokluğuna alışmışken o bir anda çıkıp gelmişti.
Öpmüştü beni.
Ah,ya da öpen kişi Lisa'ydı.
"Minho,çok dalgınsın.Bir sorun mu var bebeğim?"demişti kollarımdaki güzel kız.Yüzüne baktım ve içimden ondan milyonlarca kez özür diledim.
"İyiyim sevgilim,bir sorun yok."Ayrılmak istersin ama ayrılamazsın.Çünkü boşluğu onunla doldurdun ve onsuz yapamayacağını düşünüyorsun.Ama yanlızca "o" zannettiğin kişiyi kaybetmek istemiyorsun.
İçimdeki bu acıyı anlatamam,kimsede anlamaz zaten.
Ona söylemek istediğim çok şey var ama söyleyecek dilim yok gibi.
Sadece dua ediyorum,o beni bıraksın.
Ve sadece dua ediyorum,o geri dönsün.
İki "o" da farklı kişiler.
Ama ben birini birinin yerine koymuşumda,oymuş gibi davranıyorum.
Evet bu beni kötü biri yapar ama aşk bencilcedir.
Telefonuma baktım,Hyunjin arıyor.Yanıma baktım,bana sıkıca sarılmış sevgilim huzurla uyuyor.
Telefonu kapattım,bu yüzden Hyunjin'den özür diledim.
Lisa'yada sarıldım,bu yüzdende ondan özür diledim.
O an içimdeki acıyı hiçbir kelime tarif edemezdi,kimsede anlayamazdı.
Çünkü o acıyı artık hissedemeyecek derecedeydim,o kadar fazlalaşmıştı.
Nefesim kesildi.
Ve gerçekten ölmeyi diledim.
Yinede belki o bana döner diye de ölmek istemedim.
Aşk buydu işte,size ölmeyi dilettiren ve ölmemek için dua etmenizi sağlayan kişi aynıydı.
Yıldızlara ne kadar uzaksak,birbirimize o kadar yakındık.
---
Veda edilmeden biten her ilişki bir gün yeniden canlanır cümlesini duyduğumda bi an gidip camdan atlasam mı diye düşündüm ama dediğimiz gibi,ölmek istettiren ve ölmemek için dua ettiren kişi aynı kişiydi.
Bu kadar şeyi nasıl yazdığımı sorgulamayın,bende anlamak istemiyorum kabul etmek istemiyorum🤡
Evet bölüm değilde ben içini dökmüşüm gibi.WMA MİNHO SEN ŞANSLISIN BİRDE GİTMEK ZORUNDA KALIP BUNLARI HİSSEDENİN SEN OLDUĞUNU DÜŞÜNSENE.ozamanwnlarsınbeni😔
Neyse yorum oy öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
scary teacher.[hyunho]
Fanfictionhyunjin ve arkadaşları gece okulda kalmaya karar verir. Hyunknow #1 /170623/