- İzeeeeellll!
Duyduğum bu cırlamaya şaşırmadan doğrulurken kalemle sabitlediğim topuzum açıldı ve kurşun kalem yerde seke seke bu sesin sahibinin ayağının dibine kadar gitti. Bakışlarımı yavaş yavaş ayaklarından yukarı doğru çevirdim ve yine şaşırmadığım bir manzarayla karşı karşıya kaldım.Karşınızda bu yılki baş düşmanım, tıslamak yerine cırlamayı tercih eden yılanların başı Yelloz Yeliz!
- Aradığınız İzel'e şuanda ulaşılamamaktadır. Sinyal sesinden sonra Görkem'i bulup onun başında cırlayabilirsiniz.
Bunları söyledikten sonra az önce doğrulduğum masada bana sırıtarak bakan Görkem'e baktım. Bu çocuk da iyice lakabını taşır hâle gelmişti! Karşınızda Mıknatıs Görkem! Ne kadar sülük tip varsa anında çeker!
Ben Görkem'e "yardım" bakışları atarken o da bana "rahat ol, bende" der gibi göz kırptı. "Çok rahatladım ya" diye fısıldarken Görkem bana gözleriyle arkamı işaret etti. Arkamı dönüp gözlerimi pörtletmemle bana doğru atılan Yeliz'den kurtulmak için yana kayıp uzaklaşmaya başlamam bir oldu.
- Kızım bana baksana se-
- Dııııt! Mesajınızı bırakabilirsiniz!
Bana doğru gelen Yeliz'in anında önünü kesen Görkem arkadan eliyle bana gitmemi işaret etti.
Yere düşmüş olan kalemi alıp oradan sıvışırken Yelloz Yeliz'in "Yiiaaaa Görkeeğmm" çığlıklarını duymasam sağır olduğumu falan düşünürdüm. Ya da Yeliz'in hedef değiştirdiğini..
Sınıfa girdiğimde Gökay'ın camdan dışarıyı izlediğini gördüm. E doğal olarak arkası kapıya dönüktü ve beni görmüyordu. Yanına yürüdüm ve arkasında durdum. Tam korkutmak için ağzımı açmıştım ki önüne döndü.
- Sana böö İzel!
Böyle yapmasıyla daha yüzüme tam yerleşememiş güzelim sırıtmam(!) anında söndü ve göz devirdim.
- Bir kere de fark etmesen şaşarım.
- Eee boşuna adım Radar Gökay değil kuzi!
Evet Gökay ve Görkem benim kuzenlerim ve ikizler. Aslında onları seviyorum, yeri geldiğinde abim, yeri geldiğinde kardeşim, yeri geldiğinde sırdaşım oldular. Yani, beni kendi tabirleriyle "kızsavar" olarak kullanmaları dışında her şey çok güzel. Az önceki Yelloz Yeliz olayı da onlardan biriydi. Ama onu Görkem'in başından ben bile savabilmiş değilim henüz.
- Gökay onu bunu boş ver de-
- Şunu dolu mu vereyim?
Yaptığı espriyi başta anlamasam da yüzüne yerleştirdiği sırıtmayla kendime geldim ve koluna iki tane geçirdim.
- Ya ne kadar iğrençsin, defol şuradan!
- Şaka be kuzi, sakin ol azıcık! Hem ben senin derdini biliyorum. Bizim Yelloz yine Görkem'in başında değil mi?
- Evet de benim diyeceğim şey başkaydı.
Bunu dememle karnımı ovuşturmaya başladım.
- Ha! Ya bugün bendensin demiştim. Sen de hiç unutma şu iddiaları emi!
- Unutmam.
deyip kocaman sırıttım. Dün Gökay'la Yeliz'in artık Görkem'in peşini bırakıp bırakmamasıyla ilgili iddiaya girmiştik. Benim yapamadığım uzaklaştırmayı dün Gökay, bizzat Yeliz üzerinde gerçekleştirmişti! Ben Yelloz'un vazgeçmeyeceğini söylesem de Gökay gözünün korktuğu ve bir daha yapamayacağı taraftarıydı. Bugün de Yelloz geldiğine göree iddiayı ben kazanmıştımm! Gökay yanağımı sıktı ve ben de klasik olarak eline vurdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızsavar
Teen FictionBu bir kuzen hikâyesi; bir adet radar, bir adet mıknatıs ve bir adet kızsavar.. NOT: Kitap genel olarak mizah yönünde ilerleyecektir. NOT: Kitapta kullandığım fotoğraflar temsilidir. Karakterler sizin hayal gücünüze bırakılmıştır. Anlatmak istediği...