Amygdala -6

27 5 4
                                    

Yoongi acı mırıltılar eşliğinde gözlerini açtı. Karşısında oda arkadaşı vardı. Kaşlarını çattı ne olduğunu anlayamamıştı. Etrafına baktığında hala yurt odasındaydı. Ama ya peki az önceki şey? Bir rüya mıydı? Hala ne olduğunu algılamaya çalışırken yerde olduğunu fark etti. Arkasına baktığında yataktan düştüğünü fark etti.

"Yataktan düştün Yoongi. İyi misin? Kafanı vurdun galiba."

"Ah.. bende neden kafam sızlıyor diyorum. Evet iyiyim sorun yok. Rüya görüyordum o şey yaptı sanırım..."

Oda arkadaşı olumlu şekilde başını salladı ve yatağına geri döndü. Yoongi bacaklarını kendisine çekip kafasını dizlerinin üstüne koydu biraz önce durdu. Kendi kendine mırıldandı.

"Siktir Yoongi ... Bu da neydi? Ne gördüm az önce ben..."

Derin nefeseler alıp saclarını karıştırdı. Sakin olmaya çalışıyordu. Hoseok hakkında hoşlantı düşünceleri olduğunu bile yeni yeni fark ediyorken böyle bir rüya görmesi onu daha da utandırmıştı. Yatağa geri girip yorganın içine girdi.

Yoongi hala gördüğü kısa rüyanın etkisindeydi. Bir erkekten gerçekten hoşlanacağını hiç düşünmemişti. Bu düşünce gece boyu aklında dolanmıştı. Sabah erken saatlerde kalkıp bir duş aldı. Hoseok'un hafta sonu burada olmaması onun için daha iyiydi çünkü bu rüyadan sonra ilgili ve dikkati hoseok baktığında sürekli kayacağını o da biliyordu ve biraz kendisini toparladıktan sonra Hoseok'u görmek daha iyi olacaktı gerçekten de. Banyosunu yapıp yatağa yattı ve telefonu eline aldı. Saat henüz sabah 6yi gösteriyordu. Telefonu yastığının altına koyup yatakta bir sağa bir sola dönerek uyumaya çalıştı. Sonunda derin olmasa da yüzeysel bir uykuya dalıp 2 saat uyumayı başardı. 2 saatin sonunda telefonuna gelen bildirim sesleri ile sinirli bir şekilde uyandı.

"Bu da şimdi."

Telefonu alıp bir gözü kapalı şekilde okumaya çalıştı mesajları. Birkaç tanesi Hoseo'ktan gelen mesajlarken diğer gelenler sınıf gurubundandı. Hararetli bir şeyler konuştukları üst üste gelen mesajlardan belliydi. Yoongi merakına yenik düşüp mesajları açtı ve mesajlarda eşcinsel okul çiftinin ifşa edildiğini, biri bunların resimlerini paylaştığını gördü. Anında uykusu açılmıştı. Hemen dikleşti ve mesajları okumaya başladı. Bazı kişiler kendi hayatı karışamayız derken bazıları sevimli olduklarını düşünüyordu ama en kötüleri ve dikkat çekenler ise kötü yorumlardı. Bazıları çok ileri gitmiş ve bu kişilerin hastalıklı olup ölmesi gerektiğine kadar hakaret içerikli yorumlar yazmıştı. Sinirle mesajları okuyan Yoongi de yapacağını bilmiyordu. Bu yorumlar Hoseok'u etkileyebilirdi. Hemen mesajlardan Hoseok'u buldu ve attığı ki mesaja baktı.

"Günaydın Yoongi-ah~"

"Kedi suratlı Yoongimi özledim...."

Yoongi istemiz gülümsedi mesajlara bakarken ve aklına gelen şeyle yeniden ciddileşti.

"Hoseok iyi misin?"

"ne konuda?"

"Grup..."

"Ha o mu. Pek umursamadım. İnsanların ne dediğini çok umursamıyorum. Umursasaydım bu yaşıma kadar yaşayamazdım."

Son mesajı okuyan yoongi hiç de bu cevaptan hoşnut değildi.

"Ne zaman geliyorsun?"

"yarın akşam"

Yoongi 'eğer yanımda olursa onu koruyabilirim' diye düşündü. Gözden uzak olması şu an hoşuna giden bir şey değildi. Hem de hiç.

----

Hoseok mesajları okurken aslında üzgündü. İnsanların bu denli kötü olup kimsenin kararına saygı duymaması çok kötü hissettiriyordu her türlü. İnsan istediği kişi sever sonuca bu kimseye zarar veren bir durum değildi. Aşk aşktı. Buna neden herkesin bir söz hakkı varmış gibi konuşuyorlardı anlamış değildi. Mesajlardan sonra Yoongi'den gelen mesajlar hemen yüzünü gülümsetmişti. Yoongi ile konuşmak ona her zaman çok iyi geliyordu ve güç toplamış hissediyordu. Yurtta kalmak istemiyordu eskiden ama Yoongi ile tanışıp takılmaya başladıktan sonra her zaman yurtta Yoongini yanında olmak ve onunla eğlenmek konuşmak istiyordu Hoseok. Kendisine bu kadar iyi gelen birini nasıl bırakırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PİYANİST || sopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin