İlk kez erken kalkmıştım. Saat tam olaraq sabahın 6'dı. Biraz dışarı çıkıp temiz hava almayı kararlaştırdım. Nora ise hâlâ uyuyordu. Uyanmaması için sessizce hazırlanıp odadan çıktım. Ortalık da kimse yoktu ve çok sessizdi. Ama yinede sakince bahçeye indim ve sadece havuzu seyr ettim. Daha sonra kulaklığımı takıp, havuza ayaklarımı daldırdım ve güzel müzik eşliğinde gözlerimi kapatıp güneşin keyfini çıkarttım. Gerçekten çok iyi hiss ettirdi heleki dünki olaydan sonra biraz bile olsa rahatlaya bilmiştim. Tabiî ki 5 dakikalık. Az geçmedi ki birinin beni seyr ettiğini hiss etdim. Gözlerimi açtığımda dünki adam yanımda oturmuş ve bana bakıyordu. Ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Bana kulaklığımı çıkarmamı işaret etti. Kulaklığımı çıkardım ve olduğum yerden kalkmadım. Çünki ondan korktuğumu ona belli etmek istemiyordum. Daha sonra benle konuşmaya başladı. Bense hep sert cevap verdim.
Mr - Selâm küçük hanım.
Laura - Ne istiyorsuz.?
Mr - Birisi size saygılı şekilde selam verdiğinde daha nazik olmalı ve selam vermelisiniz.
Ah cidden bu adam beni deli ediyordu. Ve daha sinirli şekilde ona şöyle söyledim:
Laura - Anlamadım? Saygılı mı? Affedersiniz ama saygıyı sizin gibi mafia kılıklı, dik kafalı, kaba birinden öğrenicek deyilim. Ve beni rahatsız etmeyi bırakın yoksa sizi güvenliğe şikayet ederim.
Tam kalkıp gidiyordum ki... arkamdan gülüp sinir bozucu şekilde:
Mr - Istersen bende seninle güvenliğin yanına gelirim. dedi.
Söylediğine önem vermedim ve yoluma devam etdim. O kadar sinirimi bozuyordu ki, artık kendi kendime konuşmaya başlamıştım. Nasıl benimle böyle kaba konuşa bilir ki? Kendini ne zannediyor? Pislik herif. Bi daha karşıma çıkarsa gerçekten bu sefer ağzının payını vereceğim. O kadar konuştuktan sonra kendimi güvenliğin yanında buldum. Kendisi baya saygılı bir şekilde bir problemimin olub olmadığını sordu. Bense ne cevap vereceğimi bilemedim. Acaba söylese miydim? Tam hiç bişey olamadığını söylemek üzereydim ki, o adamın camdan bizi seyr ettiğini gördüm. Ve güvenliğe evet arka camdan bizi seyreden kişi beni rahatsız ediyor. Lütfen onu dışarı atın. Güvenlik arkasını dönüp o adamı gördüğü zaman eğilip " merhaba efendim" dedi. Az geçmedi ki, o adam yanımıza geldi ve güvenliğe ne olduğunu sordu. Tabiî ki hiç bişey anlamamıştım. Güvenlik ise yine o adama baya saygılı bir şekilde:
Güvenlik - Efendim hanımefendi bana sizin onu rahatsız ettiğini ve sizi otelden atmamı söyledi.
Bunu duyar duymaz kaba adam sinsice gülmeye başladı. Gerçekten artık onu öldürmek istiyordum. Dayanamayıp yine onu tersledim.
Laura - Ne var? Komik olanda ne söyle bizde gülelim?
Bu zaman güvenlik bana:
Güvenlik - Hanımefendi kendileri otelimizin sahibinin oğlu.
Hah cidden o kaba adam buranın sahibimiydi? Yine de susmadım.
Laura - Ne var ne olmuş? Bu otelin sahibi olduğu için ona saygı mı duymalıyım? Ayrıca buranın sahibi olduğu için beni rahatsız ede bileceğini mi sanıyor ha? Kendini çokta bişey sanma bay ukalâ senin gibiler yalnız kabalıkdan, saygısızlıktan anlar. Zaten sana kim insan gibi davranır ki?
Son kez uyarıyorum eğer bir daha beni rahatsız edersen o zaman sana gerçek yüzümü gösteririm......
Güvenlikden ayrıldım ve asansöre taraf gittim. Asansöre geçtim ve yine o adam geldi. Gerçekten beni deli ediyordu. Bu sefer kaba bir şekilde bana seslendi.
Mr - Hey sen.
Laura - Ben mi?
Mr - Evet sen. Gerçekten benim kim olduğumu bilmek istiyor musun?
Laura - Zaten biliyorum. Sen bir mafiasın .
Mr - Evet haklısın. Daha fazlasını bilmek istiyorsan. Gece saat 2 de üst katta ki odama gel.
Laura- Tamam. Geleceğimden emin ola bilirsin.
7 ci katta indim ve odaya geçtim.
Akşamı sabırsızlıkla bekliyordum. Ama ondan önce yapmam gereken bişey vardı. Sanırım Nora duş alıyordu. Banyonun önüne geçtim ve kapıyı çaldım.
Laura - Nora çıkıyor musun?
Nora - 5 dakika sonra çıkıcam ne oldu ?
Hem sen deminden beri neredeydin?
Laura - Oteli geziyordum. Nora benim şimdi çıkmam gerek geldiğim zaman konuşuruz. Dikkat et kendine.
Hemen üzerime bişeyler alıb odadan çıktım. Dikkat çekmemek için arka kapıdan çıktım. Şimdiyse gitmem gereken bir yer vardı.
Yaklaşık 2 saat sonra çıktığım yerden otele giriş yapdım. Her şey çok normal görünüyordu. Odaya geçtiğimde Nora yoktu. Çok endişelenmiştim acaba bişey mi oldu. Hemen Norayı aradım. En sonunda telefonu aça bilmişti.
Nerde olduğunu sorduğumda bana havuzun yanında olduğunu söyledi. Telefonu kapayıp Noranın yanına gittim. Çok garipti neden hiç kimse yoktu? Norayı tekrar aradığımda meşgule aldı. Bu sefer gerçekten birşeylerin ters gittiğini anladım çünki ne olursa olsun Nora onu aradığımda asla meşgule almaz. Her yeri kontröl ettim ama hiç bir yerde yoktu neredeyse kafayı yiyecektim. En son klüpe bakmadığım aklıma geldi. Hemen koşarak klüpe gittim. Içeri girdiğimde her yer karanlıkıydı tam da gitmek üzereydim ki birden ışıklar yandı. Arkaya döndüğümde birden herkes "Iyki doğdun Laura" söylediler. O kadar şaşırmış ve korkmuştum ki neredeyse ölecektim. Resmen bu gün doğum günüm olduğunu bile unutmuştum.
Nora elinde pastayla bana yaklaştı ve bana sürprizi olduğunu söyledi. Ama ilk önce dilek tutub mumları üflemeliymişim. Mumları üfledik'den sonra pastanı Noradan alıp onu güzelce dövdüm. Daha sonra ise ona kocaman sarılıb teşekkür ettim. Ve orda ki herkese samimî şekilde teşekkür edib minnettarlığımı bildirdim. Her kes eğlenirken ben Nora'yla dışarda konuşuyordum.
Laura - Nora gerçekten delirdin mi sen ha? Biliyormusun başına bir iş geldi diye nasılda korktum? Az daha ölecektim ya nasıl yaparsın bunu bana?
Nora - Neden başıma bir iş gelsin ki Laura? Senin her zaman yanımda olduğunu biliyorum zaten. Sen varken bana bişey olmaz. Hem doğum gününü kutlamayacağımı mı sandın?
Laura - Gerçekten sen benim başımın tatlı belasısın Nora
Nora - Sende öyle canım. E hadi ne duruyoruz burda, geçip dans edelim. Nede olsa bu gün senin doğum günün.
Neşeli halde içeri girdiğimde o adamında burda olduğunu gördüm. Onu görmemiş gibi yapıp Nora ile masaya geçtim ve birlikte pasta yedik. Eğlenceli müziğin ardından dans müziği çaldı. Ve o adam bizim masaya yaklaştı. Pastamdan bir çatal alıb doğum günümü kutladı. Daha sonra ise beni dansa davet etdi. Tabiî ki ben hayır dedim ama Nora beni ona itdi ve hadi dans et dedi. Yine de hayır dedim ama o elimden tutub dansa kaldırdı. Pistin ortasına geçtik ve dans etmeye başladık. Daha sonra bana...
Mr - Bu gün doğum günün olduğunu bilmiyordum yoksa senin için özel bir hediye alırdım.
Bense sadece kafamı salladım. Tekrar bana bişeyler söyledi.
Mr - Eğer istiyorsan bu gün ki görüşümüzü yarına erteleye biliriz. Nede olsa bu gün çok yoruldun.
Bense kabul etdim. Ve bu kadar dansın yeterli olduğunu söyledim. Tam gidecektim ki elimi tuttu ve beni kendine doğru çekti.
- Ne? Napıyorsun? Delirdin mi sen? Bu ne kabalık? diye sinirli şekilde ona söyledim. O ise bunca sözden sonra benden numaramı istedim. Tam o an gerçekten çok sinirlendim ve ona...
Laura- Sanırım beni diğer kadınlarla karıştırıyorsun. Ama unutma ki ben Laura Glory'yim. Ve senin gibilerle asla işim olmaz.
Tabiî ki oda hiç alta kalmaz....
Mr - Zaten seni istesem bile diğer kadınlarla bir tutamam. Çünki sen Laura Glory'sin akıllı ve korkusuz kadınsın. Numaranı yarın nerde ve saat kaçta buluşacağımızı söylemek için istedim.
Laura - Zaten nerde olduğumu iyi biliyorsun. Gördüğün zaman söylersin... dedim.
Daha sonra Noranın yanına gidip onuda alıb klüpten çıktım. Ve odaya doğru yollandık. Nora yine saçmalamaya başlamıştı ama ben onu dinlemiyordum. Odaya girdiyim zaman sanki bir ses duydum. Odayı kontröl ederken birden biri bana arkadan sarıldı. Arkaya döndüğümde ise hemen kişinin Julia olduğunu gördüm. Onu o kadar çok özlemiştim ki, hemencecik ona sarıldım.
Laura - Oh Julia seni gördüğüm için ne kadar mutlu oldum anlayamazsın. Seni o kadar çok özledim ki, iyi ki burdasın.
Julia - Bende seni çok özledim canım. Bende burda seninle olduğum için mutluyum. Hem senin de söylediğin gibi benden asla kaçış yok.
Laura - Iyi de senin burda ne işin var?
Julia - Nasıl yani senin doğum gününü kaçıracağımı mı sandın ha?
Laura - Gerçekten sen kafayı yemişsin.
Hadi üzerini değiştirde yatağa geçelim. Ilk defa ben, Nora ve Julia birlikte uyuyorduk. O kadar mutlu hiss ediyordum ki, sanki annem ve babamla uyuyormuşum gibi. Saat 2'ye kadar sohbet etdik. Tabiî bu arada Nora uyuya kalmıştı. Işte o zaman Julia ile terasa çıktım. Ve sonunda ona her şeyi anlata bildim.
