Day 6

6 2 0
                                    

Julia ile terasa çıktıktan sonra o adam hakkında her şeyi ona anlattım. Ve oda benim gibi bir gariplik olduğunu düşünüyordu. En sonunda Julia'ya yarın o adamla görüşeceğimi ve onun hakkında her şeyi öğreneceğimi söyledim. Ilk başta Julia bana karşı çıktı. Ama sonra ona bir plânımın olduğunu söyledim. Plânımı  dinledikten sonra Julia da bana katılacağını söyledi. Her ne kadar karşı çıkmaya çalışsamda benimle birlikte olacağını söyledi. Artık onu kararından döndüremezdim. Saat 4 de odaya geçip uyuduk. Sonunda sabah açılmıştı. Neden bilmiyorum ama içimte çok kötü bir hiss vardı. Sanki bişeyler olucaktı. Odadan çıkacaktım ki Nora bana seslendi.
Nora - Laura
Laura - Efendim?
Nora - yanıma gele bilirmisin?
Noranın yanına gittim. Ve bana mutlu bir şekilde. Buldum dedi. Bense neyi bulduğunu sordum. Nora otele yakın bir şirket de kendine iş bulduğunu ve bu gün çalışmaya başlayacağını söyledi. Tabiî ki çalışmasına karşı idim ama beni dinlemiyeceyine de emindim. O yüzden işinde şans diledim ve onu tebrik etdim. Nora 30 dakika sonra şirkette olması gerektiğini söyledi. Bende bişey isteyib istemediğin sordum ama zaten çoktan her şeyi hazırlamıştı. Ona kendisine dikkat etmesini ve işlerim olduğunu söyleyip odadan çıktım. Ilk işim Juliayı aramak oldu.
Laura - Julia nerdesin? Dediklerimi yaptın mı?
Julia - Evet hall etdim. 10 dakika sonra oteldeyim.
Laura - Sen bir harikasın. Bu arada otele arka kapıdan gir. Göze çarpmayacak şekilde. Ve daha sonra oda ya geç. Ben haber verene kadar sakın odadan çıkma.
Julia - Tamam da peki ya Nora?
Laura - Merak etme Nora bu gün işe başlıyor. Anlayacağın sadece ikimiz olucaz. Julia dikkatli ol. Artık kapatmalıyım.
Julia - Tamam sende kendine dikkat et.
Telefonu kapattıktan sonra son bikez üzerimi kontröl etdim. Eğer o adam gerçekten katilse onu kendi ellerimle yakalayacağım.
Beni bula bilsin diye havuzun etrafında sakince geziyordum. Yaklaşık 2 saat onu bekledim ama hiç ortalıkta görünmüyordu. Saat 4 civarıydı ve geldiğini gördüm. Bu zaman hemen Julia'ya haber verdim. Bende ona taraf gittim. Ve ortak bir nokta da buluştuk. Hiç birşey söylemeden kolumdan tutub beni çıkışa doğru apardı. Bense hiç bişey söylemedim çünki sonda ne olacağını çok merak ediyordum. Daha sonra ise arabasına binmemi istedi. Bende dediği gibi yaptım. Yol boyunca tek kelime bile etmedi. Ve bende yol boyunca gözlerimi ondan çekmedim. Konuşmayacağını anladım ve müzik açtım. Belki bişey söyler diye ama yine de hiç ağzını bile açmadı. Aşırı sinirli görünüyordu ona ne olduğunu sormak istedim lâkin alacağım cevaptan korktuğum için hiç bişey sormadım. 1 saat sonra ıssız bir yerde arabayı durdurdu ve inmemi söyledi. Arabadan indikten sonra onu takip etmemi söyledi. Yerler dal kırıkları ile kaplanmıştı. Çok fazla gidemeden ayakkabımın topuğu kırıldı ve yere düştüm. O ise yoluna devam ediyordu. Gerçekten nasıl bu kadar bencilin teki ola bilir ki ya ondan nefret ediyordum. Ayakkabılarımı çıkarıp çıplak ayak yürümeye devam etdim. Burada öleceğimi bilsem bile yinede ondan yardım istemeyecem. Yürümekte baya zorlanıyordum. Her yer de o kadar dal vardı ki her adım attığımda dallar ayaklarıma batıyordu. Yaklaşık 20 dakikalık yol gittikden sonra arkasını döndü ve koşarak bana geldi.
Mr - Sen deli misin? Neden bana seslenmiyorsun?
Bense hiç bir şeyimin olmadığını söyledim. Oysa baya sinirli şekilde...
Mr - Körmüsün? Ayakların kanıyor
Laura - Ne?
Ayaklarımı kanlar içerisinde görür görmez bayıldım.
Gözlerimi açtığım zaman bir evde olduğumu gördüm. Kalkıcaktım ki o adam kıpırdama sabit kal söyledi. İnanamıyorum resmen ayaklarıma pansuman yapıyordu.
Mr - Neden yardım istemedin?  diye bana sordu. Bense...
Laura - Senden yardım isteyeceğime ölmeyi tercih ederim. Söyledim.
Pansumanı bitirib kalktı. Ve gülerek
Mr - Bir düşün bakalım sen bayıldıktan sonra kim seni buraya kucağında taşıyarak getirdi. dedi ve gitti.
Ona haddini bildirmek için kalkıcaktım ki ayaklarımın ağrısından kıpırdamakda zorluk çekiyordum. Az geçmedi ki yanıma gelib iyi olub olmadığımı sordu. Bende aç  olduğumu söyledim. Yine sınır bozucu şekilde gülerek
Mr - yardım almak yerine ölmeyi tercih edeceğin kişiden senin için  yemek getirmesini mi istiyorsun? dedi.
Bende tamam unut gitsin zaten sen getirdiğin yemekte anca zehir olur dedim.
Yarım saat sonra bir tepsi yemekle yanıma gelib oturdu. Ve sadece " Al 'ye" söyledi. Gidecekti ki elinden tutdum ve bana eşlik etmesini söyledim. Merak etme seni zehirle öldürecek değilim dedi. Bende tamam bende yemiyicem söyledim. O kaba adamsa bana " Kendin bilirsin" diyip arkasına bile bakmadan gitti. Her ne olursa olsun yemedim. Çünki gerçekten ona inanmıyordum. Daha sonra beni kontröl etmeye geldiyi zaman yemedin mi? diye sordu. Bende söylemiştim sana sen yersen yerim dedim. Tepsiyi aldı ve yanıma oturdu daha sonra yemeklerden bir kaşık alıb bana verdi. 2 dakika bekledikden sonra yemeye başladım. Ve ona tepsiyi götüre bilirsin dedim. Oda bana ben senin hizmetçin değilim dedi. Bende görmüyor musun ayağa bile kalkamıyorum nasıl götüreyim? dedim. Sinirli şekilde tepsiyi kucağımdan alıp götürdü. Döndüğü zaman elinde 2 bardak ve içki vardı. Hadi beraber 2 kadeh içelim dedi. Bense belki onu sarhoş edersem her şeyi öğrenirim diye düşünüp kabul ettim. 3 kadeh içtikten sonra sanırım o değilde ben sarhoş oluyordum. Bir şişe içkiyi bitirmiştik. Ve benim planda tersine işlemiş gibiydi. Sarhoş olsam bile ona sormak istediğim tüm soruları sorucaktım.
Laura - Hey sen!
Mr - Ben mi?
Laura - Evet sen. Sanırım unutdun beni buraya neden getirdiğini ha?
Mr - Ne bilmek istiyorsun?
Laura - İsmin ne?
Mr - Sen sarhoşmusun?
Laura - Ne kim? Ben mi? Hayır değilim? Önce sorduğum soruya cevab ver. İsmin ne?
Mr - Tamam söyleyicem. Ama önce sana kahve yapayım.
Laura - Hayır istemiyroum.
Daha sonra bana zorla kahve içtirdi. Kahveden sonra biraz kendime gelmiştim. Ama yinede ona bildirmedim. Belki sarhoş olduğumu anlarsa sorduğum soruları cevaplardı. Bu yüzden sarhoş numarası yaptım.
Laura - Hey sen. Neden söylemiyorsun ismini ha?
Nasıl hala kendine gelmedin mi? Bense ne saçmalıyorsun ben kendimdeyim dedim.
Ve yine başladım.
Laura - Hey, sen neden susuyorsun? İsmini söylesene.
Artık sarhoş olduğumu anlayıp pes etdi ve benimle konuşmaya başladı.
Mr - Ben Sohyun Park.
Laura - Woow Sohyun? İsminin kötü olduğunu düşünmüştüm.
Laura - Bir soru daha sorucam. Katil misin?
Mr - Evet
Laura - Biliyordum. Ve sıra da ki hedefin de benim değil mi?
Mr - Evet sensin.
Sonunda itiraf etmişti.
Laura - Peki neden ben?
Mr - Çünki sen diğerlerinden farklısın.
Laura - Aslında biliyor musun korkmuyorum. Beni öldüre bilirsin. Nede olsa arkamdan ağlayacak bir ailem yok.
Daha sonra her şeyi öğrendikten sonra onunla konuşmaya başladım. Nede olsa artık onun sonunu getire bilecektim.
Laura - Sohyun.... Sohyuna.
Mr - Ne?
Laura - Teşekkür ederim.
Mr - Ne? Ne için?
Laura - Beni öldürecek olsan bile bana yardım ettiğin için.
Mr - bişey değil.
Laura - Sohyun senden bişey daha isteye bilirmiyim?
Mr - Ne istiyorsun?
Laura - Sana sarıla bilirmiyim?
Mr - Ne dedin?
Onun ne dediğini umursamadım ve ona sarıldım. Sanırım artık delirmiştim. Resmen katilime sarılıyordum. Ona sıkıca sarıldım. Oysa odun gibi duruyordu. Daha sonra beni kendinden itdi ve dedi:
Mr - Hey sen napıyorsun?
Laura - Katilime sarılıyorum.
Mr - Bir kez daha yapayım deme yoksa seni öldürürüm.
Daha sonra gülmeye başladım ve
Laura - Ne dedin? Beni öldürecek misin?
Zaten beni öldüreceğini ikimizde biliyoruz dedim. Ve oda benimle gülmeye başladı. Gerçekten güldüğü zaman çok yakışıklı oluyordu. Dayanamayıp ona...
Laura - Sohyuna biliyormusun asıl benim tipimsin. Özelliklede güldüğün zaman.
Bunu söylediğim zaman hemen sert kişiliğine geri döndü. Bense
Laura - Hey Sohyuna neden sertleştin yine. Hiç bişey söylemedi. Kalkmak istiyordu ki kolundan tutdum ve yanımda kalmasını istedim. Tekrardan yanıma oturdu. Ve başımı onun omuzuna koydum. Daha sonra ona üzgün olduğumu söyledim.
Oysa bana neden böyle yaptığımı sordu.
Bende ona şöyle söyledim.
Laura - Kim bilir neler çekmişsin ki bu kişilikte olmayı tercih etmişsin. Bu yüzden de özür dilerim. Bunu söyledikten sonra Sohyun'un omuzunda uya kaldım.

After 5 yearsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin