physical teacher / 𝘌𝘳𝘸𝘪𝘯 𝘚𝘮𝘪𝘵𝘩

Chapter Eleven

"Siktir!" İğnenin koluna batmasıyla dudaklarından acı bir inleme kaçtı. Erwin kolunu hareket ettirmemen için seni sıkıca tutuyordu.

Sırıtan dudaklarından sahte, onaylamaz bir mırıltı çıktı sarışın adamın. "Ağzının bu kadar bozuk olduğunu bilmiyordum" Alt dudağını ısırırken acıya katlanmaya çalışıyordun. "Seni tanımasam bilerek yaptığını düşüneceğim" Yorumuna karşı kaşlarını çattın ve acıdan kısılmış gözlerini ona çevirdin.

"Sence eğleniyor muyu-" Erwin makinenin iğnesini biraz fazla derine batırdığında sözünü yarıda keserek nefesini tuttun.

"Opss- Özür dilerim" Makineyi biraz geri çekti ve başka bir çizgi için tekrar kolundaki deriye bastırdı.

"Vazgeçtim, vazgeçtim" Acıya karşı gözlerini sıkıca kapatırken içini çekti sarışın adam.

"Çok geç" Erwin hilal şeklini çizmek için kolunu tutmayı bıraktı. İğnenin koluna batmasıyla acı yüzünden kolunu çektin, bu Erwin'in kalbinin korkuyla çarpmasına neden oldu. "Kıpırdama demedim mi sana!?" Koluna bakmak için parmaklarını koluna sarıp kendine çekti. "Aynı çocuk gibisin"

Ani patlamasına karşılık gözlerinin içi hafifçe doldu, Erwin bunun çektiğin acı yüzünden olduğunu düşünmüştü. Başını yana çevirip kolunu bir daha hareket ettirmemek üzere masaya bıraktın, bir an önce bitmesini istiyordun.

Erwin kanı peçeteyle silip hilal şekline devam etti ama senin aklında onun sözleri vardı. "Benim... senin gözünde çocuktan bir farkım yok mu?"

Buz mavisi gözleri seninle buluştu sarışın adamın, hafif kafa karışıklığıyla bakıyordu.
"Hayır," Dövme makinesini kapatıp kenara bıraktı ve yaptığı dövmenin üstünü peçeteyle sildi. "buna mı takıldın?"

Gözlerini yere sabitleyip dövmeyle ilgilenmesine izin verirken konuşmak için araladığın dudaklarını tekrar birbirine bastırdın.

Sarışın adam iç çekerek parmaklarıyla kolunu kavradı ve kendine çekti. "Üzgünüm, anlık bir sinirle söyledim... Sen çok cesaretli bir kadınsın, Y/N" Baş parmağı yaptığı dövmeyi okşuyordu ve bu nedense nabzını hızlandırıyordu.

Kalbin çarptı bu sözlerle, bu adam kesinlikle nerede ne diyeceğini biliyordu. Hafifçe kızaran yüzünü Erwin'e çevirdin, sözleri gülümsemene neden olmuştu. "...Teşekkürler"

>>>>>>>>>

"Bildiği en iyi dövmecinin kendisi olduğunu söyledi" Başını Mikasa'nın bacağına yaslamış kolundaki dövmeye bakıyordun hafif bir gülümsemeyle.

"Bu adamında elinden herşey geliyor" Mikasa iç çekerek yatak başlığına yaslandı. "Dövme güzel olmuş ama"

"Öyle" Aklına Erwin'in dövmenin üstünde gezinen parmağı gelirken alt dudağını dişleyip aynı şekilde baş parmağını dövmenin üstünde gezdirdin.

Mikasa yüzündeki dalgın gülümsemeye karşı güldü. "Hocana abayı yakmışsın sen"

~

🙈🙈
Eee naber gorusmeyeli

Oy ve yorum elinizden oper