Living in the past chapter 2

3 1 4
                                    

Resim dersine girdim. Öğretmen herkesin serbest çizmesine izin verdi. Öğretmen bir şey almak için sınıftan çıkınca bir kız kakerunun yanına geldi. "Kakeru, o kız sevgilin mi?" diye sordu. Ona "'o kız'ın bir ismi var" diyip başımı ona kaldırdım ve soğuk bir ifadeyle "Sevgilimse ne yapacaksın?" diye devam ettim. Yalan bir gülümseme ile "seni sadece uyarmak istedim Kakeru-san. O kız hasta, delinin teki-"
"hastalığı beni ilgilendirmiyor, deli insan da bir insan." diyerek lafını kestim ve önüme dönerken "ayrıca benim kiminle sevigili olup olmadığımı seni ilgilendirmiyor." dedim. Kız önümde durup "bu okulda senden hoşlanan çok kız var, ondan vazgeçince güzel bir kız seversin."
Hafifce gülümseyip ona baktım. Artık herkes bizi dinliyordu. Bütün konuşmamızı merakla izliyorlardı.
"Kızlardan hoşlandığımı kim söyledi?"
dedim ve gözlerinin içine bakmaya devam ettim. Herkes şaşırıp bir şeyler fısıldadı. Kız hayretle bana bakıyordu, utançtan kızarmıştı. "Dalga geçiyorum, ama kimsenin içini bilemezsin dışına bakarak.. kendini bir şey sanma." dedim ve herkes alkışlamaya başladı. Öğretmen sınıfa girince ne olduğunu sordu ve öğrenciler ona anlatmaya başladı. Kakeru onları dinlemiyordu ama, o resimine odaklanmıştı yine.
Öğretmen herksin yerine oturmasını istedi ve derse devam etti. Dersin sonlarına doğru öğretmen herkesin resimine baktı. Kakeruya gelince gülümsedi, "kakeru herzaman ki gibi çok güzel resimin. Bu sefer sergiliyelim, olur mu?" dedi ve resimi incelemeye devam etti. Kakeru hiç bir zaman izin vermezdi, öğrenciler onu ikna etmeye çabalıyordu. "Tamam sergileyin" diye cevap verince öğretmen şaşkın bir ifade ile gülümsedi ve resimi alıp sınıftan çıktı.

;

Derslerden sonra kakeru çantası ile harunun sınıfına gitti. Haru onu görünce gülümsedi ve eşyalarını toparlayıp yanına gitti. Yürürken kakeru elini ona uzattı. Haru eline sorgulu bir şekilde baktı. "Çantanı ver" "yok yok zahmet etme" diyerek inkar etse de kakeru çantasını almıştı bile. 10 dakka öncesinde kakeru Hideaki'yi arayıp arabasını getirmesini rica etmişti. Cebinden araba anahtarını çıkardı ve arabanın önüne gelince kilidini açtı. Arka kapıyı açıp çantaları içine koydu ve kapıyı kapattı. Sürücü kapısının yanındaki kapıyı açtı ve Haru içeri girerken teşekkür etti. Kapıyı kapattı ve sürücü koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırdı ve derin bir nefes aldı. Haru ona bakıp "senin ehliyetin mi var?" diye sordu.

"evet"

"hiç görmedim araba sürdüğünü.."

"çok sürmüyorum.." 'süremiyorum..'

"ah, niye ki?"

"Bir hastalığından dolayı, takma sen kafana."
ikisi de emniyet kemerini taktı ve yola çıktı.

"Sorumu sorucam, hazır mısın?"

"evet."

"O yakın olduğun arkadaşının ismi ne?"

Haru ağızı açık bir şekilde ona baktı. "Sorun bu muydu??"

"evet, ne bekliyordun ki?"

"öyle değil yani, o salak hakkında soru sormanı beklemiyordum. Kabuto ismi."

"Kabuto?, Benim sınıfında olan Kabuto mu?"
Haru başını sallayıp onayladı.

"Nekadar yakınsınız?"

"Çok yakın değiliz.."

"Iyi tamam"

Kakeru harunun morali bozuk olduğunu fark edince "ne oldu senin hakkında soru sormadığıma çok mu kırıldın?" dedi.

"yani biraz.."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 10, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Why Me?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin