Hogwarts'a doğru yol alırken dar kompartımanın camından dışarıyı seyrediyordum. Geçtiğimiz yıllar boyunca yaşanan onca olay, yapılan onca hata. Hepsi geçtiğimiz yolun geride kalışı gibi yok olmuştu. Hatalardan pişmanlık, olaylara özlem duyuyordum.
Düşüncelerimle baş başa kalmış dertleşirken kompartımanın kapısı genç bir kız tarafından yırtılırcasına açıldı;
-Ronald yine tıkınıyor. Üstelik başka bir kompartımana oturmuş!
Bu Hermione. Bu yıl Hogwarts'taki 3. yılımız.
"Boşversene" dedim umursamazca. Sonra kendimi sorguladım, neden? En iyi arkadaşım bizi satmıştı sonuçta ve ben gereksiz bir şekilde rahattım. Belki de Hermione ile aynı kompartımanda olmamız yeterliydi...
Yine beynimde çok yer tutmayan düşüncelerden ayrılıp elimdeki çikolatadan bir ısırık aldım. Sonrasında da uykuya dalmak üzere kafamı duvara yasladım...
-------
Hogwarts'a vardığımızda anca uyanabilmiştim ve kompartıman bomboştu. Yavaşça kapıyı sürüyüp kafamı dışarı çıkarttım, herkes gitmişti. Trenden ayrılma niyetiyle ayağımı dışarı attığım an uzun, siyah ve kocaman elli bir şey üzerime çullandı. Tüm mutluluğum ve neşem bir anda yok oldu. Ne yapacağımı bilemiyordum, gözlerimin önüne sürekli o geliyordu.
Parlak beyaz bir ışık tarafından kaçırılan yaratığın gidişinin ardından bayıldım. Uyandığımda Hermione ve Ron tepemdelerdi.
Hermione:
Noldu Harry? Bizi çok korkuttun. Seni uyandırmadan gittiğim için lütfen bana kızma, Ronald böyle olmasını istedi.Ron bana garip bir bakış attı ve Hermione devam etti;
O şey bir ruh emiciydi. Profesör Lupin seni kurtardı. Trende bir şey arıyormuş, ama bize söylemedi.
Zaten oldukça fazla garip şey yaşanmıştı. Yerimden kalkıp yatağıma gittim ve o gece hiç kâbus görmedim.
-------
Sabah kahvaltısı için uyandığımda Ron çoktan gitmişti. Garip davranıyordu ve bu beni üzüyordu. Ron gerçekten iyi çocuktur ancak bazen çok tuhaf tavırları olabiliyor. Kahvaltı için büyük salona indim.
Gördüğüm kadarıyla ne Ron ne de Hermione buradaydı. Kendi başıma oturup bir şeyler atıştırmaya başlamışken arkamdan bir ses geldi.
"Potter, onlar buraya hiç uğramadı."
Arkamı döndüğümde muşmula suratlı sarı pipi gözlerini dikmiş bana bakıyordu. GÖZLERİYLE YANINA OTURMAMI SÖYLEDİ.
Malfoy'u hiç sevmezdim ama bir şans verip yanına gittim, belki de çok büyük bir tuzağa düşecektim...
"Potter, senden saklıyorlar ancak...
Ancak..."
"ANCAK NE?" diye haykırdım istemsizce. Beni yine oyalıyor sanıyordum.
"Ancak ikisi...
sevgili olmuşlar."
Malfoy'un bu sözünden sonra dudağına yap- şaka şaka
Malfoy bunu dedikten sonra beynime kan sıçradı. En iyi iki arkadaşım benden gizli çıkıyorlar mıydı?
-------