Part 8

7 2 20
                                    

Evet.









Karanlık Lord gerçekten de dönmüş!

Tüm bunlar O'nun dönüşü yüzünden mi yaşandı?



Ben ne zaman uyanacağım?



OLUYOR

YAŞANIYOR

Harry Potter ölecek. Acı çekerek ölece-

Yataktan fırlamamla Ron'un yanıma koşması bir oldu. O kadar fazla terlemiştim ki yatağıma bir kova su dökülmüş gibiydi. Dayanamıyordum ve daha çok acı çekiyordum.

Ron:
BABAM

Ne?

Babası?

Amk?

Harry:
RON

Ron:
HARRY! BABAM SALDIRIYA UĞRAMIŞ!

Saçlarımı ellerimin arasına alarak yatağa oturdum. Profesör McGonagall içeriye daldı.

McGonagall:
Harry, Dumbledore acilen gelmenizi istiyor. İkinizin de.

Yürümekte zorluk çekiyordum. Ron sağ kolumda, Profesör sol kolumda ofise doğru ilerliyorduk. Hogwarts'ın sakin havası gitmiş, yerine kasvetli ve bir o kadar da can sıkıcı bir tema yerleşmişti. Ofise yürüdüğüm her adımda taze bir yaradan damlayan kan seslerini duyuyordum. Ara ara Ron'dan destek almak zorunda kalarak yürüyor ve baş dönmesinden dolayı mekânı seçemiyordum.

Ofise girdik. Dumbledore yüzüme bakmak yerine tablodaki aptal adamlara talimat yağdırmakla meşgulken "Harry" fısıltısı geldi kulağıma. Özellikle seçilmiş olacak bir zaman ki sinirlerim hopladı ve "BANA BAK ARTIK!" diye haykırdım.

Dumbledore:
...

Harry:
...

Ron:
...

McGonagall:
...

Severus Snape:
Profesör... * Harry'e bakarak * beni çağırmışsınız?

Dumbledore:
Konu sana ihtiyaç duymamdan bile daha korkunç Severus. Arthur Weasley saldırıya uğradı. POTTER!

diye haykırdı neredeyse bayılacak olan Harry'e.

Harry:
?

Dumbledore:
Rüyanda saldırıyı nereden izliyordun?

Harry:
Bilmiyorum efendim... ben... sanki...

Snape:
Görünüşe göre Bay Potter rüyası ile ilgili pek bir şey hatırlamıyor... Dilerseniz onu zorlayabilirim.

Tablodaki adamlardan birisi konuştu;

Arthur Weasley bulundu, ancak hayati tehlikesi devam ediyor.

Bu hem iyi hem de kötü haberdi. Weasley bulunmuştu ancak olaylar Harry için kötüleşiyordu. Snape onun zihnine girmeye çalışmakla yine bir sır kapısını aralamak üzereydi.

-------

Hadi ama Harry! Sadece bir kez. Hem, beni sevdiğini söylememiş miydin?

diyip surat astı Hermione. Ron onlara bakıp aptal aptal gülerken içeriye Weasley'lerin babası Arthur girdi. Son yaşananlardan sonra epey iyi bir durumdaydı.

Arthur:
Harry. Düşündüm de... ben doğru düzgün teşekkür edebildiğimi sanmıyorum. Ne desem az, büyüksün evlat.

Harry tebessüm etti ve Hermione'ye döndü;

CAYWhere stories live. Discover now