İkimiz de "NE" diye haykırdık ve birbirimize baktık. Ron'un bunu söylemesini hiç beklemiyordum çünkü.
Hermione;
"Sen ciddi olamazsın... kim peki?"
Ron:
Öyle hemen söylenmez Hermione.
Hermione:
Neden aq?
Ron:
Çatla diye
Hermione:
Ron şerefsizlik yapma seni biz kurtardık
Ron:
YA SÖYLEMİCEM
Hermione:
Zorla söyletirim.
Ron:
Nasıl yapacaksın onu? Aptal fındık faresi seni.
Hermione saptanamaz genişletme büyüsü yaptığı çantasından ufak bir şişe "Veritaserum" çıkartır ve Ron'a gösterir.
Hermione:
İçtiğin şeylere dikkat et derim.
Ron:
BLLLLLOOEEADY HEEELLL Hermione onu nereden buldun?
Hermione:
Söylemem
Ron:
Tüm profesörlere elinde tehlikeli bir iksir olduğunu söylememi istiyorsun yani
Hermione:
Tam bir şerefsizsin Ronald Weasley.
Tüm bu konuşmalardan bıkan Harry ikisinin kafasından tutar ve birbirine çarpar...
Hermione:
Sanırım bu Harry'e gereğinden fazla saygısızlık yaptığımız anlamına geliyor...
Ron:
Cidden Hermione, söyle gitsin. Snape'in deposundan çaldın değil mi?
Hermione:
Ne? Korkunç bir iftira... * Cübbesinin altından *
Ron:
BİLİYORDUM!
Harry'den
İkisinin bu sohbeti çok sıktı. Olay Ron'un aşık olmasından nasıl Snape'in deposuna gelmişti ki! Bir dakika... Snape'in deposu. Orası Dünya üzerinde bulunabileceğiniz en garip yerlerden birisidir. Düzgünce aradığınızda kendi nude fotoğraflarınızı bile bulabilirsiniz...
Aklımdan bu düşünceler akarken aklıma yine görünmezlik pelerini ilişti. Snape onu birinci sınıflardan korumak için almış olsa Dumledore bu açıklamayı yapmazdı... Fakat bu Snape'in açıklamadan sonra onu bulup gizlice deposuna koymasını da engellemezdi. Oraya kesinlikle gitmeliydim.
-------
Ertesi Gün
Hermione:
Günaydın, Harry.
Harry:
Günaydın. İyi uyudun mu?
Hermione:
Pek sayılmaz, sen?
Harry:
Benim uykum güzeldi. Bir sorun mu var?
Hermione:
Gece boyunca aynı rüyayı görüp durdum. Şeffaf bir perdeye benzeyen bir şeyin altından birisi beni izliyor. Arkamı döndüğümde ise kendi görüşüme geçiyorum, o kişinin orada varlığını hissediyorum ama ona doğru asla gidemiyorum. Tekrar döndüğümde ise beni izleyenin görüşünden kendimi görüyorum...
Harry:
İlginç, Hermione. Bu tür rüyalar genelde iyi sonuçlanmaz. Uyanmadan önce korktun mu?
Hermione:
Hayır, ama o kişiyi hep yakınımda hissediyorum...
Ron:
Selam jujuklar.
Harry:
Hoş geldin sevdalı herf
Ron:
Hoş bulduk 😳
Hermione:
Neredeydin Ron?
Ron:
Sen beni merak eder miydin?
Hermione:
Salak mısın evladım. Senin için 7272818291 litre gözyaşı döktüm kaybolduğunda.
Ron:
oooo gerçekten m-
Ron'un söylemesine kalmadan Hermione kafasına okuduğu gazeteyi salladı.
Ron:
Peki. Sevgilimleydim. Her erkek öyle yapmaz mı zaten?
Hermione:
Kim olduğunu söyleyecek misin artık?
Ron:
Yoooo.
Harry:
Bırak Hermione, söylemesin. Ron, bu sabahki şerbet bir lezzetli var ya anam avradım olsun...
Harry bunu derken Hermione'ye göz kırptı ve Ron şerbeti kafaya dikti.
Harry:
Nasıldı paşam
Ron:
Fena. Dumbledore bunları kime yaptırıyorsa helal olsun
Hermione:
Anlıyorum.
Aradan biraz vakit geçer, Ron saçmalamaya başlar.
Ron:
Biliyor musunuz bir keresinde koridorda yürüyen bir kıza sırf götü bavul gibi olduğu için asılmıştım. Profesör McGonagall durdurdu EHÜWÜWWÜW
Harry ve Hermione zaferi tiksinirken kutladılar. Veritaserum etkisini göstermişti.
Hermione:
Söyle bakalım Ron, sevdiğin kız kim?
Ron:
...
Harry:
İksirin işe yaraması gerekmez miydi?
Hermione:
RON, SEVGİLİN KİM?
Ron:
...
Ron:
Luna Lovegood.
