HELALİM'SİN «Düzenleniyor»

BÖLÜM 3

Aram'ın anlatımıyla✨

Sabah yine her zamankinden daha erken uyanmıştım, bugün içim tuhaftı, kendimi çözemiyordum. Çok geç olmadan yataktan kalkıp banyoya girdim aynadan baktığım da saçlarım dağınıkdı kendimi önce ılık bir suyun altına bırakmıştım. Birazcıkda olsa sanki hafiflemiştim, dolabın önüne geldiğim de askıda asılı yeni ütülenmiş gibi duran gömleğim ve pantolonum vardı onları almış üzerime giyinmiştim.

Hemen aşağıya inerek babam ile konuşan dedeme bakmıştım, konuştuklarından beni bile görmemişlerdi konularını bölmemek istediğimden, salona doğru girdiğim de ikizler birbirleri ile kavga ediyorlardı.

"Lan oğlum kendi gömleğini yırttın, şimdi benimkinde mi? Dolabıma kilit vuracağım."
Demişti Yağız sırıtarak önce Elis'i saçlarından öpmüş yanlarına girmiştim.
"Kac yaşına geldiniz hâlâ çocuk gibi didişiyorsunuz."

"Abi salak bu Yağız, dolabına kilit vuracakmış, bilmiyor ki aynı dolabı kullanıyoruz,"dedigin Yağız sinirlenmiş Yiğit'in koluna vurmuştu.

"Oğlum hadi çıkalım, mahalleye gidicez,"
Dediğinde arkamda ki ses babama aitti. İkizler benden önce gitmiş bense yavaş yavaş peşlerinden gitmiştim."Abi, güzel kız var kesin dedem sana almak için Cumayı bahane etti," diyerek sırıtıyordu alttan alttan Elis'i es geçerek çıkmıştım.

"Eski mahallemiz ile bir hasret giderelim,"dedigin de gülerek arabaya oturmuştu.
"Ay, eski mahallemize mi gidiyoruz,"demisti heyecan dolu sesi ile Yağız."Ben gördüm ama siz görmediniz"dedigim de meraklı sesi ile binlerce soru sorarak oturmuştu arabaya.

"Abi, peki güzel mi mahalle,"dedigin de başımı evet anlamın da sallamıştı daha küçükken gitmiştim yeşil sokakları, her renkde binaları, çok kalabalık bir mahalleydi.

"Hadi ben bir müzik açayım."diyerek telefonu açmıştı Yiğit, dedem yanımda oturuyordu gülerek yola bakıyrodu.
"Ay, hadise dinleyelim Yiğit,"dedigin de Yağız gülerek arabayı sürüyordum.
"İrem dericiden iyisini mi bulacaksın."

Yanıp yanıp söndüğümden, haberin yok

Durup durup güldüğümden, çok aşığım, çok
Yasaklıyız ezelinden, müsadeniz yok
Vasat mıyız güzelinden, oyunumuz çok
Dantellenmiş geceler
Kan kırmızı ojeler
Kesik kesik cümleler

Cık cık cık daha neler
Yansın geceler
Sabaha da söndürelim
Beni yak, beni yık, beni hapset

İçine çek bebeğim
Yansın geceler
Sabaha da söndürelim
Beni yak, beni yık, beni hapset

İçine çek bebeğim
Yanıp yanıp söndüğümden, haberin yok
Ah, ah
Yanıp yanıp söndüğümden, haberin yok
Durup durup güldüğümden, çok aşığım, çok

Yasaklıyız ezelinden, müsadeniz yok
Vasat mıyız güzelinden, oyunumuz çok
Dantellenmiş geceler
Kan kırmızı ojeler

Kesik kesik cümleler
Cık cık cık daha neler
Yansın geceler
Sabaha da söndürelim

Beni yak, beni yık, beni hapset
İçine çek bebeğim
Yansın geceler
Sabaha da söndürelim

Beni yak, beni yık, beni hapset
İçine çek bebeğim
Yanıp yanıp söndüğümden, haberin yok
Ah, ah
Yansın geceler

İkiside coşmuşcasına söylüyor oynuyordu, yola bakıyordum, dedem hafif haraket ederek arkasına dönmüş ikizlere bakmıştı.
"Kapatın şu şarkıyı başım şişti."dedigin de sözünü ikiletmeyerek kapatmış oturmuşlardı.

Mahalleye girdiğimiz de sanki herşey yerli yerinde idi ikizler ise biri bir pencerede biri diğer pencerede dışarıya bakıyordular mahalle camisine geldiğim de babam arabayı park etmiş onun peşine bende park etmiştim. İkiside hızlıca arabadan inmişti, dedem indiğinde camiye doğru ilerlemiş ezanda okunamya başlamıştı.