Bugün erken bir vakitte evden çıkıp okula geldiğimde aslında o kadar da erken olmadığı kanısına varmıştım. Sınav zamanı yaklaşıyordu, fotokopici kalabalıktan görünmüyordu ve ben tüm notları ve makaleleri zamanında topladığım için kendimi tebrik ediyordum.
Birkaç gündür sınavlar yaklaştığı için ben de harıl harıl çalışıyordum ve doğrusunu söylemek gerekirse gözümden uyku akıyordu. Bu yüzden fakültenin kapısından girdiğim gibi direkt kızlar tuvaletine adımladım. Elimi yüzümü yıkamak iyi bir fikir olabilirdi.
Şansıma çok dolu olmadığından kabinlerden birine girdim. Özel üniversitenin belki de en güzel yanı aşırı hijyenik tuvaletleri olmalıydı. Kargo bol siyah pantolonumu yukarı doğru çekerek protezimi kontrol ettim. İyi durumda olduğundan emin olduktan sonra üzerimi düzelterek dinlenmek adına klozetin üzerine oturdum. Neyse ki artık burada son senemdi. Sessiz sedasız bitirmek istiyordum okulu.
Tam kalkmaya niyetlenmişken kızlar tuvaletinin kapısı gürültüyle açıldı. Tereddütle olduğum yerde kaldığımda kızın bir tanesi hırsla konuşmaya başladı.
"Jeon Jungkook'un bir bursluyla ne gibi bir alakası olabilir!"
Diğeri ona hak verircesine söylendi, "Cidden şaka gibi bir durum, çakma sarıya boyattığı saçlarıyla yılın rüküşü olabilir ancak."
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Tam da olmasından korktuğum şey başıma geliyordu ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.
"Yapma Yeri, muhtemelen Jungkook eğlence arıyordur."
Kız burnundan alaycı bir tıslama çıkardı.
"Sence," dedi sabır dilenir gibi, "Jungkook böyle biri mi? Siz hiç yanında öylesine de olsa bir kız gördünüz mü? Yok yok, o çakma sarışın ne yaptıysa çocuğa kitap festivalinde bile yanındaymış."
"Bu gibi fakir burslu kızlar böyledir, masum görünüp erkekleri öyle tavlarlar. Ah lanet olsun!"
Kim kimi destekliyordu pek anlamamıştım ama hepsini ortak payda da buluşturan bendim sanırım. Uyarmıştım. Jungkook'u defalarca uyarmıştım ama o ne yapmıştı?
Yavaşça olduğum yere yeniden çöktüm. Bu, herşeyin başlangıcı olacaktı. İstemiyordum, yeniden zorbalığa uğramak, insanlar tarafından irdelenmek istemiyordum. Henüz dönemin başlarındaydık ve yıl bitene kadar gözleri hırstan körelmiş kızların gazabına uğramak istemiyordum.
"Jungkook'u o aptal kıza kaptırmayacağım, dün bütün gün hazırlandım. Akşamki davette en çok parıldayan bendim ama yüzüme bile bakmadı! Kimseyle muhattap bile olmuyor. Sadece yanındaki arkadaşları o kadar. Ama ben yapacağımı biliyorum."
Dudaklarımı birbirine bastırırken ellerim titremeye başlamıştı. Allahtan telefonum sessizdeydi, Lisa neredesin mesajı attığında ses çıkarıp yerimi belli etmemişti.
"Ay çok heyecanlandım! Ne yapacaksın Yeri?" Diğer kız gerçekten olmayan aklıyla heyecanla konuştuğunda yan tarafımdaki kapı sertçe açıldı.
"Hiçbir şey yapmayacak."
Net, kendinden emin ses.
Jennie Kim.
Topukluları ile zeminde tok sesler çıkartarak birkaç adım attı.
"Eğer o kıza herhangi birşey yapacak olursanız Jungkook size neler yapar önce bir düşünün bakalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a midsummer night's dream | Rosékook
FanfictionGüneş batmadan önce tut elimi, bir yaz gecesi rüyası. AU Rosekook B×G