özel bölüm]

10 3 1
                                    

10 yıl önce
Kuzeyin ağzından...

Ben ve Arda gecenin köründe salına salına eve doğru yürüyorduk. Bugün sözde eve gitmeyecektik çünkü çalıştığım yerde normalde şu anda işte olmam gerekirdi. Ama ne hikmetse patron bize hemen eve gitmemizi söyledi. Ben ve Arda barda çalışırdık, eve geçindirmek için mecburduk yoksa ne Arda ne Ben o işe hiç meraklı değildik. Arda tek başına yaşıyordu, çünkü ailesi küçükken ardayı istemedikleri için teyzesine bırakmışlar dı ama teyzesi de pek iyi durumda değildi. Duldu ve ayrıca halası her akşam eve birini getiriyordu ve başka biriyle evlenmişti bunu ardanın psikolojisi kaldırmadığı için evden kaçmıştı. Tabi bu zamanlar daha küçücüktü onu sokakta tek başına otururken buldum kafası eğik yerde beyaz tebeşir ile birseyler karalıyordu ondan 2 yaş büyüktüm tabi bende. Hemen yanına gittim.

"Sen napiyorsun bu soğukta sokakta?" Diye sordum küçük çocuk kafasını kaldırdı kıpkırmızı olmuş minik burnu ile bana baktı ama konuşmadı. Onun konuşamadığını düşündüm ve onun yanına oturdum.

"Annen nerde senin?" Diye sordum. Bu soru neredeyse her zaman bana da sorulurdu. Küçük çocuk cevap vermeyince ona dik dik baktım sonunda küçük çocuk pes edip omzunu silkti. Aklıma gelen şeyle hemen konuştum.

"Senin de mi annen baban yok?" Cevap vermeyince devam ettim. "Benimde annem yok kelebek olmuş biliyor musun bu çok kötü birsey hep sana annen nerde diye soruyorlar ben çalışıyorum diye. Ama bu kötü birsey değil ki ben... küçük kardeşime bakıyorum ve bence bu çok iyi birsey değil mi? Ama keşke annem olsa ama sorun değil babam kardeşimi ve beni çok seviyor. Geçen kardeşim pastel boya istedi babamdan babam ise paramız olmadığı için kardeşimi mora boyadı. Çok acıdı ama çok güzel oldu bak" diyip kolumdaki mor izleri gösterdim bazı kanayan yaraları "bak çok güzel değil mi ama benim gözümden yaş damladı babam annemi boyadığında da annemin gözünden damla düşmüştü. Biliyor musun benim anneme mor çok yakıştı." Diye kısık bir sesle konuştum "ama babam annemi mora boyadı diye annem kelebek oldu mor bir kelebek..." gözümden bir damla yaş aktığı sırada küçük çocuk gözüme uzandı ve iki parmağıyla göz yaşlarımı sildi. Gülümsedim ve ona sarıldım.

O gün onu gizlice eve götürmüş killere koymuştum ve ona her zaman kendi tabağımın yarısını ona vermiştim zaten günde bir tabak hakkımız vardı onu da o küçük masum çocuğa vermiştim. O gün yine dayak yemiştim. Küçük çocuğa baktığımda ağladığını gördüm hemen gidip ona sarıldığımda bana "abi acıdı mı" ilk sözü bu olmuştu...

Şimdiki zaman

Arda evin önüne gelince eve girdi. Bende kendi cehennemimin yolunu tuttum. Para toplayıp kardeşimi alıp gidecektim o evden. Kuzey artık o mor rengi kardeşine yakıştıramıyordu. Kuzey artık büyümüştü onun için küçükken güzel olan bu yaralar artık nefret içindeydi. Evin önüne geldiğinde nefesimi verip içeriye girdi karşısında gördüğü manzara ile eli ve dizleri titremeye başladı çünkü babası küçük kız kardeşine vuruyordu kemerle... kuzey deli gibi titremeye başladığında babası bir kez daha vurdu kuzeyin gözünden bir damla yaş aktı. Bir daha vurdu kardeşi bağırıyordu ama Kuzey hicbirsey duymuyordu. Babası birkez daha vurdu bir damla daha aktı birkez daha vurunca Kuzey dayanamadı ve mutfağa gitti.

Mutfaktan bıçağı aldı ve içeriye geri gitti babasının omzunu dokundu babası ona dönünce ise durmadan hemen bıçağı babasının kalbine batırdı durmuyordu hem bağırıyordu hem ağlıyordu hemde bıçağı batırıyordu. Sonunda babası düşünce kuzey kız kardeşine baktığında kız kardeşi gülüyordu. Kız kardeşi konuştu. Öyle bir söz söyledi ki kuzeyin gözünden bir damla yaş aktı "AA abi bak babamda kırmızı oldu ama babam kelebek olamaz kötü insanlar kelebek olmazki değil mi abi insanları öldüren kimse kelebek olmaz" ama abin öldürmüştü kuzey öldürmüştü kuzey bir ömür boyu bunun vicdan azabını çekecekti. Kuzey gitti kardeşine sarıldı ve onu öptükten sonra kalktı ve hemen odaya gitti cebine unutma ilacını koydu ve kardeşinin yanına gitti onu elini tuttu ve onu büyük bir hızla evden çıkardı ve yola koyuldular.

Onlar sonunda karakolun önüne geldiler abisi hemen kardeşinin elini sıkıca tuttu ve onu içeriye çekti. Koşarak hemen amirin odasına girdiler amir ayagiya kalkarak konuştu "bu ne haysiyetsizlik" diye bağırınca küçük kız yerinden sıçradı. Abisi konuştu "amirim pardon ama ben birini öldürdüm babamı ve teslim oluyorum kendi hür özgür irademle ve sizden birsey isteyeceğim... kardeşim tek ben hapse girince onu güvenli bir yurda eklermisiniz?" Diye hızlıca konuşunca amir bağırıp birini çağırdı al şunu deyince hemen elife eğildim ve onu öptüm ağlıyordum elim titriyordu içim rahat değildi ondan ayrılacağım için hemen ona hapı verdim hemen yuttu onu sönmez öptüm o kollarımda bayılırken o adam geldi beni aldı ve götürdü çıkmadan önce son bir söz mırıldandım.

"Özür dilerim küçük kardeşim elifim affet beni bir gün elbet buluşacağız..."

GECENİN SONUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin