Uyarı: Yandere içeriği
Okul sonunda bitmişti ve eve gitmek istiyordun. Derslerin yoğunluğu yetmezmiş gibi kızlar tuvaletini temizlemen resmen bir işkenceydi.
Hanako ile konuştuğundan beri etrafta mokkeleri görmemiştin ama üzerinde çok durmadın.
Okuldan eve doğru gidiyordun ve arkaanda adım sesleri duydun. Arkana baktın ama hiçbir şey yoktu. Yürümeye devam ettiğinde adım seslerini tekrar duydun ama çok yakından geliyordu. Artık koşuyordun. Hızlıca bir ara sokağa girdin. Seni takip eden kişiden kurtulduğunu düşünüyordun ancak sana arkadan sarılan elleri hissedince donakaldın.
Arkandaki kişi ağzına bir bez tuttu. Direnmeye ve solumamaya çalışsan da dayanamadın ve gözlerini kapadın.
Gözlerini açtın. Bir sandalyeye bağlıydın, ellerinde kelepçe vardı ve ağzında bir bant vardı.
Etrafı inceleyip nerede olduğunu anlamaya çalışıyordun ve tam o sırada kapı kilidinin açılma ve geri kitlenme sesi geldi. Gördüğün kişi karşısında ne diyeceğini bilememiştin.
Karşındaki kişi, seni takip edip seni kaçıran o kişi çok güvendiğin hayalet arkadaşın Hanako'ydu. Kendine hakim olamadın ve ağlamaya başladın. Hanako ağzındaki bandı nazikçe çıkardı.
Y/N: Neden?..
Hanako: Neden mi? Çünkü seni çok ama çok seviyorum! Seni öylesine seviyorum ki sana bakan herkesi diri diri yakmak, parçalara ayırmak istiyorum! Sen bana aitsin ve bundan emin olmak için seni koruyorum sadece.
Hanako'nun söyledikleri karşısında miden bulandı. Ona güvenmiştin, nasıl yapabilirdi? Ona güvenin kalmamıştı ve ağlaman şiddetlendi. Kendini durduramıyordun. Gözyaşların istemesende yanaklarından akmaya devam ediyordu.
Y/N: Sen delisin!
Hanako gülümsemeye devam ederken yanaklarındaki yaşları sildi.
Hanako: Evet sevgilim... Deliyim ama senin için..
Ellerindeki kelepçeler çok acıtıyordu bu yüzden kıvranıp duruyordun.
Hanako: Kelepçeler çok sıkıyor olmalı. Senin için onları biraz gevşeteceğim. Bu arada aç olmalısın. Sana biraz yiyecek getireceğim sevgilim. Ben yokken kıvranmaya kalkma, sadece daha çok canın acır ve incinmeni istemem.
Sana gülümsedi ve başına bir öpücük kondurup odadan çıktı. Birkaç dakika sonra elinde en sevdiğin yemekle olduğun odaya geri geldi. Sana yedirmeye çalıştı ama direndin.
Hanako: Seni incitmek istemiyorum sevgilim. Eğer yemeği yemezsen çok sevdiğin arkadaşlarına, hatta ailene istemediğin şeyler olabilir. Bunu istemezsin değil mi?
Yutkundun ve ağzını açtın. İştahın olmasada ailen ve arkadaşlarına değer veriyordun ve onlara bir şey olmasını istemiyordun.
Hanako: Aferin sevgilim.. Uslu bir kız olduğun için şimdilik iplerini biraz gevşeteceğim. Kaçmaya çalışacak kadar aptal olduğunu düşünmüyorum zaten...
Bölüm sonu