28 | Kaderin Getirdiği Canavarlar

138 29 53
                                    

Ağzından çıkan duman lambanın ışığı altında kayboldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ağzından çıkan duman lambanın ışığı altında kayboldu.

Kar yağmaya başlamıştı, montunun önünü kapattı. Sarı saçlarındaki karları eliyle dağıttı. Karşısından gelen karaltıya baktı.

Uzun bir kaban giymişti, elleri cebinde yeşilleriyle Aleksei'yi süzüyordu. Yavaş adımlarla yanına geldi. Yüzüne her zamanki gevşek ifadesini kondurdu. "Beni buraya çağırıp şereflendirmeni neye borçluyuz Pavlov?"

"Kes sesini," dedi Aleksei aksi bir şekilde. "Bir yerde bir şeyler içelim, anlatacaklarım var."

"Hay hay." dedi Rabastan. "Yolun sonunda bir muggle barı var."

"Öyle yerlere gider miydin sen?"

"Canavar değilim Pavlov." dedi Rabastan ona bakmadan yürüyerek.

Cümlesi, Aleksei'yi güldürttü. "Tam olarak öylesin." dedi, onu takip ederken. "Çocuklara gece yatmadan önce anlatılan korku hikayelerinde yer almalısın."

Rabastan göz ucuyla Rus olana baktı. "Ben bir canavarsam sen nesin Pavlov?"

Aleksei cevapsız kaldı. Rabastan bıyık altından gülerek "En azından kavga etmeden üç cümle kurabildik." dedi.

Lestrange oğlanı cümlesinden sonra Muggle barına girerken Aleksei de onu takip etti.

Sakin bir yerdi. Köşedeki birkaç müşteri dışında kimsecikler yoktu. Pencere kenarındaki masaya oturdular. Pek kimse uğramadığı için her yer toz içinde olmalıydı.

Garson siparişlerini almak için geldiğinde Rabastan, "Bir şişe Beluga." dedi adama bakmadan.

Garson pahalı bir içki siparişi almanın verdiği mutlulukla  sırıtarak yanlarından ayrıldı. Aleksei karşısındaki çocuğa baktı. "Beluga sana ağır gelir." dedi sesindeki küçümseyici tonla.

"Neden?" dedi Rabastan yarım ağız gülümseyerek. "Votkayı sadece ruslar mı içer?"

"Şımarık bir ingiliz çocuğuna göre değil." dedi Aleksei ve o sırada garson votka ve iki bardağı masalarına koyup uzaklaştı. Aleksei şişeden biraz kendine ve biraz
da Rabastan'a olacak şekilde bardaklara paylaştırdı ve karşısındaki Lestrange oğlanını gözlemeye başladı.

Rabastan bardaktaki votkayı kokladı ve büyükçe bir yudum aldı. Yüzünü buruşturmamaya çalıssa da Beluga'nın ona oldukça sert geldiği anlaşılıyordu.

Aleksei gülmemek için kendini zor tuttu. Küçümseyici bir bakış attı ona. Elindeki bardağı aldığı gibi kafasına dikti. "Beluga böyle içilir Lestrange."

"Anladık Pavlov, votka içmeyi biliyorsun."

"Bizim içkimiz Lestrange, tabii ki de bileceğim." dedi Aleksei hafif gücenmiş bir şekilde. "Her neyse senle buraya votka kimin tartışması yapmaya gelmedi."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Song Of Crows | Regulus BlackHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin